T24 Haber Merkezi
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasının ikinci duruşma üçüncü oturumu başladı. Avukatlar reddi hakim taleplerini iletmek üzere söz aldı.
"3530 sayfa iddianamenin özeti nasıl 68 sayfa olur?"
Avukat Cemile Turhallı Balsak, "İddianamenin özeti roman özetler gibi çıkarılmış. 3530 sayfa iddianamenin özeti nasıl 68 sayfa olur? Henüz UYAP’a da eklenmemiş. Avukatlar ilk gün salona da alınmadığı için biz duruşmada ne okunduğunu bilmiyoruz. Sizin bağlı olduğunuz HSK, siyasi iktidarın belirlediği üyelerden oluşuyor. Kanun yargıya müdahalenin önünü açmış. Türkiye Cumhuriyeti artık genelgeler devleti olmuştur. Heyetinizden adil karar verme talebimiz yok fakat sizin dürüst yargılama yapma yükümlülüğünüz var. Peki heyetiniz tarafsız mı? Objektif tarafsızlık bizlerin ve kamuoyunun ikna edilmesidir. Hiçbirimiz ikna değiliz" dedi.
Balsak, "Bu dosyanın müştekileri emniyettir. Bakın çevik kuvvet bizimle yan yana oturuyor. Biz silahlar altında yargılama yapıyoruz. Size bunu söylediğimizde 'yetki alanım değil' dediniz. Mahkeme salonu sizin yetki alanınızda değilse bunu biz bilelim!" diye konuştu.
Avukatlar şunları kaydetti:
Av. Ruken Gülağacı: Müvekkillerimizin tutukluluğunu esas aldığınızı biliyoruz. Bunu gizleme gereği bile duymuyorsunuz. Tutuk incelemesini kopyala yapıştır yapmışsınız. Benim müvekkillerimden Figen Yüksekdağ 4,5 yıldır tutuklu. İncelemek zorundasınız! Çünkü özgürlük esastır. SEGBİS tutanaklarında müvekkillerimizin sesinin kapatıldığı yazmıyor. Tutanağa şunu yazmak zorundasınız: “Savunma yaparken Yüksekdağ’ın mikrofonunu kapattım”!
"Bağımsız olduğunuza bizi ikna etmek zorundasınız"
Av. Nuray Özdoğan: Acelenizden usulü yara yara gidiyorsunuz. Torba yasalardan torba yargılamalara geldik. Müvekkillerimizle ilgili sunduğumuz öznel durumları değerlendirmek zorundasınız. Her yargılanan için iddialarınızı ayrı ayrı sunmak zorundasınız. Bağımsız olduğunuza bizi ikna etmek zorundasınız. Sizin göreviniz hukukçu gibi davranmak. Başka ülkelerin faşizm dönemi uygulaması olan “kolektif yargılama” ile bu ülkeyi bir yere taşıyamayız. Bizim karşımızda bir yargılama heyeti yok, verilen kararı uygulayan bir heyet var. Bu duruşma tutanakları bizim delillerimizdir. Burada yaşananlar ileride yargılama gerekçesi olacak"
Av. Atilla Bahçıvan: [Polisin gaz fişeğinden zarar gören müştekilerin iddianamedeki ifadelerini okuyarak] Belli ki HDP’nin tweetinden kitleler değil polis gaza gelmiş, gaza gelmekle kalmamış her tarafı gaza boğmuş. Bu gazları atanları görelim bu salonda sanık diye gençlerin dediği gibi “Sizin talimatla hareket ettiğinizden eminim ama ispat edemem”. Ama dahası iddianame de bunu söylüyor. İddia ortaya koyuyor ama ispat edemiyor.
Av. Hadi Cin: Otoriter rejimlerde 3 tip mahkeme vardır. Birisi adil yargılamayı sürdürür ve sonu sürgündür. 2’nci tip mahkeme talimatları uygular. 3’üncüsü ise talimata dahi ihtiyaç duymaz, karşıt görüşleri yargılamak için kendisine gün doğmuştur. Sizin hangisi olduğunuz açı? Duruşmanın aynı gününde Memur Fahrettin ile İçişleri Bakanı Soylu adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten suç işlediler, kamuoyu önünde size talimat verdiler. Bu suç önce size karşıdır. Siz korkmuyorsanız bu suça karşı suç duyurusunda bulunursunuz Duruşmaya 14:00’e kadar ara verildi.
Aranın ardından yeniden başlayan duruşmada söz alan avukat Erhan Ürküt, "Müvekkilim Ali Ürküt 3 defa kendi zoruyla Cumhuriyet Başsavcısına ifade vermiştir. RTÜK üyeliği boyunca toplantılara eksiksiz katılmış, 7 defa diplomatik pasaportla yurtdışına gidip gelmiştir. Dosyada kaçma şüphesi neye dayanarak yer almaktadır?" değerlendirmesini yaptı.
Av. Mustafa Kemal Baran: Kimse yargıya talimatını peçeteye yazıp vermez. Sizin talimat aldığınızı AİHM kararının gereğini yapmamanızdan anlıyoruz.
Av. Cahit Kırkazak: Yargıya müdahale var. Siz talimat mağduru musunuz yoksa motivasyonunuz mu böyle bunu çok kestiremiyoruz. Kürtlere ya da politik tutsaklara özel bir yaklaşımınız olduğu için mi AİHM kararını uygulamıyorsunuz? Bunu yargılamanın sonunda göreceğiz.
Aralarında siyasetçilerin de olduğu 108 kişiye yöneltilen suçlamalar şöyle:
“İnsan öldürme (37), insan öldürmeye teşebbüs (31), yağma (24), alıkoyma (38), alıkoymaya teşebbüs (2), mala zarar verme (1750), yakarak mala zarar verme (397), kamu malına zarar verme (1060), yakarak kamu malına zarar verme (503), işyeri dokunulmazlığını ihlal (53), geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal (294), geceleyin açıktan hırsızlık (26), açıktan hırsızlık (20), hırsızlık (114), geceleyin hırsızlık (272), basit yaralama (5), silahla basit yaralama (43), kamu görevlisini silahla basit yaralama (264), kamu görevlisini kasten basit yaralama (7), kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), silahla kasten yaralama (78), kamu görevlisini silahla yaralama (51), iş ve çalışma hürriyetinin ihlali (3), ibadethanelere zarar verme (4), düşük yapmaya neden olma (1),bayrak yakma (24), 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna muhalefet (25), suç işlemeye tahrik etme, devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma.”