Yaşam
Kızılay'dan savunma ve özeleştiri ANKARA (A.A)
03 Ocak 2012 16:45
-Kızılay'dan savunma ve özeleştiri ANKARA (A.A) - 03.01.2012 - Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Van depreminin ardından Türk Kızılayının ve hükümetin başarılı olduğunu, ancak spekülasyanlar üretildiğini belirterek, ''Daha depremin 24. saatinde Türk Kızılayı alana 5 bin çadır indirdi. Zaten orada ihtiyaç olan çadır sayısı 10 bindi'' dedi. Türk Kızılayı Afet Çalıştayı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Merkezi'nde başladı. Genel Başkan Akar, yaptığı açılış konuşmasında, Kızılay'ın çadır stoğunun 50 bin olduğunu, 50 bin çadırın 250 bin kişiyi barındıracağını belirterek, Türkiye'nin acil barınma ihtiyacını kat be kat karşılayacak bir stokları bulunduğunu söyledi. Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Dünyada böyle stoku olan 2 ülke var. Biri İran, 70 bin çadırı var. Diğeri Türkiye. Avrupa'nın tamamında 50 bin çadır yok. Amerika'nın da tamamında yok. Ama bir gariplik oldu ve biz bu depremde 80 bin çadır dağıttık. Kendimizde olmayan çadırları da dağıttık. Nereden geldi? 53 bin 126 çadırımız sevk oldu. Bütün depolarımızdaki İzmir, Büyükkarıştıran, Manisa... dahil olmak üzere bütün depolarımızdaki çadırları aktardık oraya, 3 bin 794 mevlana evini sevk ettik, 409 genel maksat büyük çadır sevk ettik, 152 bin 732 battaniye, 6 bin 783 ısıtıcı ve katalitik soba, 10 bin 494 mutfak seti, 3 bin 770 yatak, 23 bin 611 uyku tulumu, 6 bin 814 gıda kolisi, bin 245 ton gıda malzemesi sevk ettik.'' Akar, depremin 24. saatinde ''Türk Kızılayı sınıfta kaldı'' diye ''hücuma uğradıklarını'' ifade ederek, başarılı bir operasyonda böyle bir konuşma yapılmasını hala anlamadığını söyledi. Akar, ''Bu afetle beraber tuş edilmek istendik. Belki bir fırsat telakki etti bazıları, ama bu fırsat bizim lehimize döndü. Biz lehimize bir fırsat olarak bunu neticelendirdik. Türk Kızılayını her yerde anlatma imkanı bulduk'' dedi. -''Mevlana Evleri'nin duvarı buz''- Mevlana Evleri konusuna da değinen Akar, şunları söyledi: ''Mevlana Evleri konsepti. Bende çıkıp bunu gururla savunmuş bir insanım. Ama yeterince Ar-Ge yapmadık, yeterince incelemedik. 5 dakikada Beşiktaş ile afet müdahalesi olmuyor. 5 dakikada alınan kararlarla yapılan Mevlana Evleri gerçek fonksiyonunu ifa etmiyor. Biz bu Mevlana Evleri'nin eksi 22 dereceye dayanıklı olduğunu zannediyorduk. Ama Van'da gidin geceleri, hem içeriden hem dışarıdan buz tutuyor duvarları. Niye? Havalanmıyor. Havalanmayınca içeride rutubet birikiyor, solunumdan dolayı. Soğuktan dolayı da duvara gidip yapışıyor. Duvarda da bir buz tabakası oluşuyor. Bu dışarıda da oluşuyor. Dolayısıyla bizim izolatör zannettiğimiz duvarlar buz tabakası oluyor. Aksi şekilde yanına yaklaşılamayan... Bu da 14 metrekare bir şey, ranzalar duvarlara bitişik.İnsanların rahat etmesine engel oluyor. Bir ders bu.'' Kızılay'ın yazlık çadır gönderdiği yönündeki eleştirilere de değinen Akar, çadırların çift katlı olduğunu söyledi. Muş ve Van depolarında 5 bin tane Sibirya tipi çadır olması gerektiğini belirten Akar, şunları kaydetti: ''Bulundurmadık. Hep o çadırlarımıza güvendik. Gerçi böyle bir çadır ihtiyacı da dünyada hiçbir yerinde olmadı, 80 bin çadırın bir yere gitmesi gibi. Ama bizim 5 bin tane de göstermelik iç ısıtan, insanların sırtını ısıtmasa bile iç ısıtan çadırı bulundurmamız icap ediyor. Bu da bizim bir eksiğimizmiş. Artı çadırlarımız soba kurulmasına uygun değildi. Bunu sağlamamız lazımmış. Konvansiyonel sobanın çadırlarımız içinde yanmasını sağlamamız gerekirmiş. Bunlar bizim alacağımız dersler. Türkiye'nin sınırları her türlü iklime müsait. Dolayısıyla biz çadır cinslerimizi bölgelere göre de biraz elimine edebilirmişiz diye.''