FOX TV’de yayımlanan Kızıl Goncalar dizisi kamuoyunda tartışma yarattı.
Dizide yer alan, özellikle muhafazakâr toplum kesimlerinin ve İslami tarikat-cemaatlerin temsiliyle ilgili sahneler, hem olumlu hem de olumsuz tepkilere neden oldu.
Bazı kesimler, "algı operasyonu yapmakla" suçladıkları dizinin yayından kaldırılmasını savunurken bazıları ise diziyi "gerçekçi" bir yapım olarak yorumluyor ve yayına devam etmesi gerektiğini belirtiyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ise yaptığı açıklamaya göre diziyle ilgili şikayetleri inceliyor.
Dizi üzerinden yaşanan tartışmaları inceledik.
Kızıl Goncalar’da ne anlatılıyor?
İlk bölümü 18 Aralık, ikinci bölümü ise 25 Aralık’ta yayımlanan dizide, yönetmen koltuğunda Ömür Atay ve Özgür Sevimli oturuyor. Senaryo ise Necati Şahin’e ait.
Başrolleri Özcan Deniz ve Özgü Namal paylaşıyor.
Dizide, yaşamları kesişen Atatürkçü doktor Levent ile bir dini cemaatin içinde yaşayan Meryem’in ve de çevrelerindekilerin yaşadıkları anlatılıyor.
Yapımda muhafazakâr - seküler kimliklere ve yaşam tarzlarına vurgu yapılıyor.
Dizide, dini cemaatler içindeki kadınların ve kız çocuklarının konumuna da değiniliyor.
KADEM ve İsmailağa’dan tepki
İktidarı destekleyen çizgideki çeşitli medya kuruluşlarında, ilk bölümünden itibaren diziyi eleştiren birçok haber ve yorum yayımlandı.
Bu haber ve yorumlarda dizi, ağırlıklı olarak "bir algı operasyonu yapmak" ve "dindar insanların değerlerini aşağılamakla" eleştirildi.
Örneğin Yeni Şafak gazetesinin, sosyal medya platformu X’te (eski adıyla Twitter) yayımladığı bir videoda, “Dizideki zikir sahneleri, dindar insanların sahtekâr ve başkasının elinden su alamayacak kadar bağnaz tasvir edilmesi, cahillik ve din düşmanlığının arttığını gösteriyor” yorumu yapıldı.
Sosyal medyada da diziyle ilgili birçok eleştirel paylaşım yapıldı.
Bunların yanında diziyi eleştiren kurumsal açıklamalar da yayımlanıyor.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) yayımladığı açıklamada, diziyi “dindar insanlara yönelik olumsuz bir algı oluşturmak ve bu algı üzerinden toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmeyi hedeflemekle” suçladı.
Açıklamada, dizideki bazı sahnelerden örnekler verildikten sonra, “toplumun her kesiminde istisnai olarak görülen bütün kötülükler, dine ve dindar insanlara fatura ediliyor” ifadesi kullanıldı.
KADEM, “Türk toplumunun milli ve manevi değerlerini yıpratmaya yönelik olduğunu” iddia ettiği dizinin yayından kaldırılması gerektiğini savundu.
İsmailağa Derneği de diziyle ilgili “Kızıl Goncalar’ dizisi son bulmalı!” başlıklı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, “Milletimizin bu tür algı operasyonlarından ve İslam karşıtlığını kendisine kimlik edinmiş kuruluşların kirli propagandasından muhafazası hususunda yetkililerin ve ilgili kurumların gerekli adımları atacağına inanıyoruz” sözlerine yer verildi.
'Furkan Hareketi' lideri Alparslan Kuytul, dizinin senaryosunu “İslam’a saldırmak için kurulmuş bir senaryo” olmakla suçladı.
Manevi, İlkeli, Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Mil-Diyanet Sen) üyeleri ise geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki FOX TV binası önünde toplanarak diziyi protesto etti.
Protestoda üzerinde "Önce Ahlak ve Maneviyat", "İslamiyet Kırmızı Çizgimizdir", "Masum Zihinleri Bulandırma" gibi sloganlar yer alan dövizler taşındı.
Dizinin İstanbul Şişli’deki bazı tanıtım afişlerine boyalı saldırı düzenlendi.
Diziyle ilgili tartışmaların ardından RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin bir açıklama yayımladı.
Şahin açıklamasında, “FOX TV’de yayına giren son diziye ilişkin çağrı merkezimiz aracılığı ile vatandaşlarımızın şikayet bildirimleri titizlikle kayıt altına alınmaktadır. Tüm şikayetler, söz konusu yayın kuruluşunun denetimi ile sorumlu üst kurul uzmanlarımız tarafından incelenmektedir” ifadelerine yer verdi.
Yapımcı şirket ne diyor?
Tartışmalar üzerine yapımcı şirket Gold Film bir açıklama yayımladı.
Şirket, diziye yönelik bazı eleştirileri "haksız ve gerçeklerle örtüşmeyen eleştiriler" olarak nitelendirdi.
Açıklamada, yapımda aktarılan hikâyenin hiçbir gerçek kurum, kuruluş ve kişiyle ilgisinin bulunmadığı belirtildi.
Şirket, “Hikayemizde bir yandan toplumun farklı kesimlerinden kendi değer yargılarını suistimal eden kişilerin yıkıcı etkilerini gösterirken diğer yanda da farklı dünya görüşleri olan insanların hayatın içinde iyi niyetlerle nasıl ortak bir dil bulabildiklerini resmetmeyi amaçladık” ifadeleri kullanıldı.
Şirketin kurucusu ve CEO’su Faruk Turgut, X hesabından, dizinin bazı sahnelerinin Darülaceze Başkanlığı’na ait mekanda çekildiğini ancak kurumun bu izni iptal ettiğine dair bir evrak paylaştı.
Evrakta, Darülaceze Başkanlığı'nın diziyi, “ilk bölümünde halkı kutuplaştıran, manevi değerleri aşağılayan bir toplumsal huzura muhalefet eden sahnelerden oluşmakla” eleştirdiği görülüyor.
Turgut bu evrakı paylaştığı mesajının altına, “Biz her koşulda mekân bulup çekimlerimize devam ederiz de, bizle birlikte keyifli zaman geçiren Darülaceze sakinlerine yazık oldu” diye ikinci bir mesaj yazdı.
İnternet haber sitesi 12 Punto’ya konuşan Turgut, buradaki röportajında da karşılaştıkları engellerle ilgili, “Bu durum beni motive ediyor. Olacakları hesaplayarak yola çıktım. Yılmayacağız ve mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
Turgut, "Toplumdaki abuk subuk kutuplaşmanın ve birbirini yok saymanın bitmesini istiyorum. İnsanlar birbirinin kılığına kıyafetine değil vicdanına ve aklına baksın istiyorum" dedi.
Diziyi savunanların tepkileri ne oldu?
Sosyal medyada diziyi eleştiren yorumların yanında savunan birçok yorum da paylaşıldı.
Bazı yorumlarda dizinin tarikat ve cemaatlerle ilgili bazı gerçekleri ortaya koyduğu için tepki aldığı belirtildi.
Yorumlarda özellikle kadın ve kız çocuklarının bu yapılar içindeki konumlarına dikkat çekildi.
Kimi yorumlarda, dizinin dindar kesimleri olumsuz gösterdiği yönündeki görüş de eleştirildi.
Hablemitoğlu Ankara Enstitüsü'nden Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu X’te, “Kızıl Goncalar ayna nöron etkisi olmuş. Tek bölümde mızıdınız. Biz kaç senedir izliyoruz, biraz sabır yahu…” paylaşımını yaptı.
Prof. Dr. Celal Şengör, gazeteci Fatih Altaylı’nın internet sitesinde yayımlanan mektubunda, “Kızıl Goncalar dizisi çok yetenekli oyuncularımızın katkısıyla kanayan bir toplumsal yaraya parmak basmakta, onu halkın gözünün önüne getirmektedir. (…) Böyle aydınlatıcı bir diziyi menetmeye hangi kişi veya grubun gücü yeter?” ifadelerini kullandı.
Sabancı Üniversitesi'nden, ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise X’te diziden bir sahne paylaşarak, “Bu sahne inanılmaz. Bu dizinin muhakkak devam etmesi lazım. Herkesin izlemesi lazım” yorumunu yaptı.
Diziyle ilgili tartışma siyaset düzlemine de taşındı.
Cumhuriyet Halk Partisi Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka diziyle ilgili yazılı bir açıklama yayımladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve iktidara seslenen Nazlıaka, “Bu diziden neden rahatsız oldunuz?” diye sordu.
Nazlıaka, açıklamasının sonunda “Diziyi yayından kaldırdığınız takdirde, ülkenin üzerine karabasan gibi çöken gerici politikalarınız görünmez olmayacak” ifadelerini kullandı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da Meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşmada dizinin yasaklanmasını isteyenleri eleştirdi.
Bu arada Televizyon İzleme Araştırmaları Komitesi’nin (TİAK) yayımladığı Total reyting verilerine göre Kızıl Goncalar, 25 Aralık’ta Türk TV’lerinde en çok izlenen ikinci program oldu.