Yaşam

Kıllı, kurşunlu tehdit!

Popstar yarışması için gittiği İstanbul'da bir emlakçıyla evlendi. Boşanmaya kalkışınca zarf içinde kıl ve mermi geldi

02 Mart 2009 02:00
İzmirli Burcu Ağca Akgün, elemelerini başarıyla bitirdiği popstar yarışmasına katılmak için gittiği İstanbul'da yarışmaya katılmaktan vazgeçip, burada tanıştığı Malatyalı emlakçı Nafiz Akgün ile evlendi. Daha sonra aralarında anlaşmazlık çıkınca, Burcu Ağca Akgün eşinin kendisini tehdit ettiğine ilişkin savcılığa şikâyet dilekçesi verdi, ayrıca nafaka davası açtı.

İddiaya göre Nafiz Akgün bu dava üzerine, vücudundan kopardığı kıl ve 2 tabanca fişeğini bir zarf içinde eşine göndererek, ‘Benden ancak bunları alırsın’ diye tehdit etti. Savcılık, şikayet üzerine kılın Nafiz Akgün'e ait olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na gönderdi, fişekleri de dava dosyasına delil olarak koydu.

Burcu Ağca Akgün, 2005 yılında özel bir televizyon kanalının düzenlediği Popstar yarışmasına katılmak üzere İstanbul'a gitti. Elemelerini başarıyla bitirdiği yarışmaya katılmaktan son anda vazgeçen Burcu Ağca Akgün, kaldığı otelin lobisinde Malatya'da emlâkçılık yapan Nafiz Akgün'le tanıştı. Birbirlerine aşık olan çift, kısa sürede evlendi. Nafiz Akgün, Malatya'daki işlerini yoluna koyup İzmir'e yerleşmeyi düşündüğünü söyleyerek memleketine gitti.

Eşinin ‘fantezi olsun’ diye çektiği sevişme görüntüleriyle kendisini tehdit ettiğini ve şantaj yaparak para istediğini belirten Burcu Ağca Akgün, avukatı aracılığıyla 2 yıl önce savcılığa başvurdu. Burcu Ağca Akgün, eşinin iş arkadaşlarına bu görüntüleri seyrettirdiğini ve kendisini de metresi olarak tanıttığını iddia etti. Eşinin bu görüntüler karşılığında kendisinden para istediğini öne süren Burcu Ağca Akgün, hayatını alt üst eden eşinin elindeki görüntülere el konulmasını ve cezalandırılmasını istedi.

‘Beni oyaladı’

Eşi hakkında suç duyurusunda bulunan Burcu Ağca Akgün, şikâyet dilekçesinde şunları anlattı:
“14 Eylül 2005'te evlendikten sonra, ‘Malatya'da çözmem gereken işlerim, kefil olduğum borçlarım var. Bunları çözüp altı ay sonra gelir, sonra düğün yapar, İzmir'den ev alırız’ dedi. Malatya'ya gitti ve bir yıl boyunca hiç arayıp sormadı. Maddi yardımda da bulunmadı. Bir yıl sonra ise İzmir'e geldi. Bir iki gün görüştük. Bu görüşmeden sonra ‘İşlerimi toparlamam lazım’ diyerek tekrar memleketine döndü. Daha sonra birkaç günlüğüne ben Malatya'ya gittim. Ancak her seferinde daha işlerini halledemediği gerekçesi ile beni oyaladı.”

İzmir'de bulunduğu sırada eşinin arkadaşlarıyla internetten konuşmaya başladığını belirten Burcu Ağca Akgün, onların bu evlilikten haberlerinin olmadığını öğrendi.

Genç kadın, eşinin arkadaşlarına kendisini ‘metresi’ gibi tanıttığını öne sürdü. Eşinin evliliklerini çevresine ‘Bir dost hayatı gibi’ yansıttığını öne süren Burcu Ağca Akgün, konuştuğu kişilerin “Biz senin açık saçık resimlerini, sevişme görüntülerini, fotoğraflarını bile gördük. Bize seni Nazif'in eşi değil, onunla birlikte olman için İzmir'den gelen bir kadın olarak biliyorduk” dediğini öne sürdü. Eşine karşı hukuk mücadelesi başlatan Burcu Ağca Akgün, avukatı aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyet dilekçesi verdi.

‘Ben de ondan şikâyetçiyim’

Emlâkçı Nazif Akgün ise, eşi Burcu Ağca Akgün'ün boşanmamaları konusunda kendisini tehdit ettiğini belirterek 2006 yılında şikayetçi olduğunu söyledi. Nazif Akgün, “Ben bu kadından ayrılmak istiyordum ama o benden ayrılmamak için tehdit ve şantaj yapıyor. Elimde onunla ilgili hiçbir görüntü de yok. Bunlar tamamen iftiradır. Bunun da hesabını yargı önünde soracağım” dedi.

Nafiz Akgün hakkında ‘tehdit ve şantaj yaptığı’ iddiasıyla İzmir 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde ceza davası açılırken, Burcu Ağca Akgün eşine karşı ayrıca aylık 1500 TL nafaka istemiyle dava açtı.

Kıl ve fişek delil

Burcu Ağca Akgün, nafaka davası açtığını öğrenen eşi Nafiz Akgün'ün, bir zarf içinde kendisine kıl ve iki mermi gönderdiğini iddia etti ve bunları savcıya teslim etti. Genç kadın, eşinin bu kılı cinsel organından koparıp gönderdiğini, telefonla görüştüğünde de, “Sen benim ancak kılımı alırsın, kendine dikkat et, hayatınla oynama” diye tehdit ettiğini ileri sürdü.

Cumhuriyet Savcısı, zarf içinden çıkan kılları emanete alıp Nafiz Akgün'e ait olup olmadığının belirlenmesi için inceleme yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderirken, mermileri de delil olarak soruşturma dosyasına koydu.