Politika

KILIÇDAROĞLU'NDAN TÜRBAN SÖZÜ İSTANBUL (A.A)

22 Ağustos 2010 22:44
-KILIÇDAROĞLU'NDAN TÜRBAN SÖZÜ İSTANBUL (A.A) - 22.08.2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan, siz türbanı da engellediniz. Söz veriyorum türbanı da biz özgür kılacağız. Görecek Sayın Başbakan. O yapmadı, biz yapacağız'' dedi.  CHP İstanbul İl Başkanlığınca Çağlayan Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, sandıktaki oylara sahip çıkacaklarını aktaran Kılıçdaoğlu, ''Sonra, 'oylar çöpten bulundu' diye yakınmayalım. Oylara sahip çıkacağız ve halkın iktidarını kuracağız'' dedi. Engellilerin de oylarını almak için Anayasaya madde koyulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, 63 bin engelli kadrosunun boş olduğunu, engellileri işe başlatmak için Anayasa engelinin bulunmadığını belirtti. Barışı ve hoşgörüyü sağlayacaklarını, kardeş kavgasını, terörü sona erdireceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sayın Başbakan siz türbanı da engellediniz. Söz veriyorum türbanı da biz özgür kılacağız. Görecek sayın Başbakan. O yapmadı, biz yapacağız. Sayın Başbakan gibi söz verip, sözün arkasında durmayan insan değiliz. Benim adım Recep değil, adım Kemal. Halkın Kemali'yim ben. Sözümün arkasında duracağım. İnanç sömürüsüne de son vereceğiz. AK Partinin elinden bütün kozları alacağız.'' -BAŞBAKAN'A TV'DE KONUŞMA DAVETİ- Başbakan Erdoğan'ın bir konuşmasının 9 kanalda canlı olarak yayınlandığına değinen Kılıçdaroğlu, ''Geçen gün arkadaşlarım bakmışlar, 9 TV kanalı canlı vermiş. Neden acaba? Biz de konuşuyoruz. Baskıyı üzerlerinde hissediyorlar ama size söz veriyorum, halkın iktidarında bizi eleştirenlere özgürlük tanıyacağız, eleştirilmekten korkmayacağız'' dedi. Erdoğan'ın 'bitaraf olanı bertaraf edeceğiz' dediğini, bir Bakanının ise 'hayır diyenin aklından şüphe ederim' ifadesini kullandığını, kendilerinin ise korku toplumuna son vereceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: ''İstanbul'dan sesleniyorum sayın Başbakan; yiğitsen, güçlüysen, kaçmıyorsan seni istediğin TV kanalında, istediğin gazetecilerle konuşmaya davet ediyorum. Üstelik sadece Anayasayı konuşacağız ama Başbakan buna 'evet' der mi? Demez. Sayın Başbakan ister ki kendisine çanak soru soran gazeteci olsun, kendi TV kanalı olsun, 'orada bana soru sorsunlar, bende onlara cevap vereyim.' Ben gazeteci sınırlaması getirmiyorum, TV kanalı sınırlaması getirmiyorum, istediğin TV kanalı olsun. Hatta Deniz Fenerinden beslenen Kanal 7'de olsun, ona da razıyım.''