CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Zafer Haftası kapsamında geldiği Afyonkarahisar'ın Şuhut İlçesi'nde kendisini yuhalayan AKP'lilerin ülkelerini ve tarihlerini bilmeyen kişiler olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Toplantıya gelip yuh çekip, birilerini beğenmemek şeklinde gösteri yapanlar, kendi ülkelerini tarihlerini bilmeyenlerdir" dedi.
Büyük Taarruz'un 91'inci yıldönümü ve Zafer Haftası kapsamında dün Afyonkarahisar'da Şuhut İlçesi Stadyumu'nda düzenlenen törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Adnan Keskin ile AKP, CHP ve MHP'den çok sayıda milletvekili ve askeri erkan ile yoğun halk katılımı oldu.
Kılıçdaroğlu ve parti yöneticilerinin otobüsünün stadyum girişine gelmesiyle stadyumdaki AKP'lilerin tepkisi arttı. Kılıçdaroğlu'nun stadyuma girişinde ise 'Kemal dışarı', ' Recep Tayyip Erdoğan ' sloganlarına karşı CHP'li grup da 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı attı. Tören sırasında da AKP'li ve CHP'li gruplar sık sık atıştı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında da AKP'liler yuhaladı. Törenin ardından ilçe halkıyla çay içen ve sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, Şuhut Stadyumu'nda AKP'li grup tarafından yuhalanması ve yaşanan olaylara ilişkin gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
'Tarihlerini de, o toplantının anlamını da bilmiyorlar'
"Bizim dedelerimiz görüşü ne olursa olsun, inancı, kimliği, beraber koyun koyuna şehit olarak yatıyor. O olayları provoke edenler kendi tarihlerini bilmiyor. Veya tarihlerini bilselerdi, o toplantının anlamını çok daha iyi öğrenmiş olurlardı. Ama toplantıya gelip yuh çekip, birilerini beğenmemek şeklinde gösteri yapanlar, kendi ülkelerini tarihlerini bilmeyenlerdir. Bundan ötürü şahsen çok üzgünüm. Orada siyasal içerikli bir konuşma yapılmadı. Hepimiz bu ülke için çalışıyor, mücadele ediyoruz. Orada benim söylediklerimden hangisinden rahatsız oldular. O nedenle olayı provoke edenler var. Onların kim olduğunu ben gayet iyi biliyorum. Biz bindirilmiş kıtaların söylemlerine teslim olan siyasi gelenekten gelmiyoruz. Biz ulusal bağımsızlık savaşını veren ve sonra CHP'yi kuran o yiğit insanların çocuklarıyız. Onların arkasında kapı gibi dururuz."
'Siyaset zenginleşme aracı değildir'
Kemal Kılıçdaroğlu, Sinanpaşalılara parti otobüsünün üzerinden seslendi. Türkiye'de var olan sorunların tamamını çözmenin mümkün olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Yeter ki siyaset haktan yana olsun. Siyaset zenginleşme, köşeyi dönme aracı değil, halkın zenginleşmesidir. Halk zenginleşiyor, cebi para görüyorsa eyvallah. Üretici emeğinin karşılığını almazsa bu ülkede refah olmaz. Buğday fiyatından memnun musunuz? Esnaf diyor ki dükkanı kapattık. Çiftçi kazanmazsa esnaf nasıl kazanacak. Mazotun 5 milyon olduğunu, her benzin istasyonun bir vergi dairesine döndüğünü, dünyanın en pahalı benzinini bizim çiftçimize sattıklarını da biliyorum. E siz de biliyorsunuz beyefendinin çocuklarının filosu var, şimdi oraya bedava mazot vermezseniz olur mu, olmaz."
DYP, ANAP ve DP çağrısı
Halka güçbirliği çağrısında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim dedelerimiz kimlik ayrımı yapmadan 26 Ağustos'ta buradan mücadeleyi başlattı, 9 Ağustos'ta İzmir'de düşmanı denize döktü. Bu topraklar mübarektir, şehitlerimiz var. Al bayrağımızda şehit kanı var. Şimdi bu coğrafyada bağımsız ve özgür Türkiye'yi kurmak için yeniden mücadele etmek zorundayız. Beraber mücadele etmek zorundayız. Geçmişte şu veya bu partiye oy vermiş olabilirsiniz. Doğru Yol, Anavatan, Demokrat Partili hepsinin başımın üstünde yeri var. Yeni bir yol haritası çizmek zorundayız" diye konuştu.
'Başbakan evinin yolunu bile bulamaz'
Türkiye'nin tüm dünyada yalnızlaştığını kaydeden CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Hükümet itibarını kaybetti. Bakın sayın Başbakan Ortadoğu'da hiçbir ülkeye giremez. 'Gazze'ye gideceğim' dedi. Gitti mi? 'Donanmayla gideceğim' demişti. Gitti mi, gidemez. Evinin yolunu bile artık doğru dürüst bulamaz. Gezi Parkı olayları onun fiyakasını indirdi. Gençler indirdi onun fiyakasını. Ağırlığı yok artık onun, yeni bir anlayışa, yeni bir hükümete, halkı seven, halkın çıkarlarını savunan, onurlu bir dış politika güdecek bir hükümete ihtiyacımız var. Onun için güçlerimizi birleştireceğiz. İlk sınavı önümüzdeki yerel seçimlerde verelim."