Politika
KILIÇDAROĞLU SEÇİMİN ERTELENMESİNE KARŞI ANKARA (A.A)
19 Nisan 2011 20:40
-KILIÇDAROĞLU SEÇİMİN ERTELENMESİNE KARŞI ANKARA (A.A) - 19.04.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulunun 12 bağımsız milletvekili adayı ile ilgili iptal kararının ardından 12 Haziran milletvekili genel seçiminin ertelenmesine ilişkin taleplerle ilgili, ''Seçimin ötelenmesinin doğru olacağına inanmıyoruz'' dedi. Kılıçdaroğlu, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Bir gazetecinin, BDP'nin seçimlerin ertelenmesi ya da ötelenmesine yönelik talebini hatırlatarak, partisinin bu konudaki görüşlerini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, kendilerinin demokratik sürecin tam çalışması için her türlü öneriye açık olduklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, ''Ama seçimin ötelenmesinin doğru olacağına inanmıyoruz. Bu süreç içinde parlamento toplanarak soruna çözüm üretebilir. Eğer çözüm üretmeye siyasal partilerin tümü hazırsa zaten bir mesele kalmaz, bir hafta, 10 günde bütün sorunlar aşılabilir'' diye konuştu. Bir gazetecinin, CHP'nin çözüm önerisini sorarak, ''Seçim barajının düşürülmesi mi, yoksa Anayasa'nın bazı maddeleri de gerekçe olarak gösteriliyor, onların da değiştirilmesi mi'' demesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Anayasa ve Siyasal Partiler Yasası'nda değişiklik yapmak gerekiyor, geçici maddeler ilave etmek gerekiyor özel durum nedeniyle... Bütün mesele şu; sorunu çözmekten yana mıyız, değil miyiz? Siyasal partiler önce tavrını böyle belirlemelidir. Sorunu çözmekten yanaysak çözüm bulunur. Çözümsüz bir şey söz konusu değil. Çözümden yana değiliz ama bir sürü engel çıkarıyorsak o da samimi bir çıkış değildir. Biz iyi niyetle ve samimi olarak parlamentonun toplanmasını ve bu soruna çözüm üretmesini bekliyoruz. Biz elimizden gelen her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu da burada ifade ettim.'' Kılıçdaroğlu, ''Meclisi toplantıya çağırma kararına yönelik bir girişimde bulundunuz mu? Milletvekillerinden imza toplamaya başladınız mı'' sorusunu yanıtlarken de Siyasal Partiler Kanunu'nun, başta iktidar partisi olmak üzere iyi bilinmesi gerektiğini belirterek, düşüncelerini daha sonra kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. ''Fiili veya hukuki ittifak düşünceniz var mı'' şeklindeki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Hayır, herhangi bir ittifakı düşünmüyoruz. Bizim açımızdan tek başına seçimlere girmek öteden beri savunduğumuz bir düşünce'' dedi. Kılıçdaroğlu, iktidardan olumlu bir yanıt gelmemesi halinde atacakları adımın ne olacağının sorulması üzerine ise ''Gelmezse yapacağımız bir şey yok. Böylece kimin demokrasiden yana olduğunu, kimin milletin iradesinin parlamentoya tam yansıyıp yansımadığından yana olup olmadığını halk görmüş olacak'' dedi. -''HER TÜRLÜ EYLEMİN KARŞISINDAYIZ''- Kemal Kılıçdaroğlu, ''BDP'nin, bölgede beklenmeyen olaylar olabilir, şeklinde açıklamaları oldu. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir'' sorusunu, şöyle yanıtladı: ''Biz olayların olmasını istemeyiz. Hele şiddeti içeren her türlü eylemin ve olayın karşısındayız, doğru değildir bunlar. Demokrasi içinde olayları çözmek sanıyorum Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu süreç açısından da Türkiye'ye yakışan bir olaydır. Siyasi partilerin bu konuda duyarlı olmaları, bölge insanının da duyarlılıklarını dikkate alarak soruna bir an önce çözüm üretmeleri gerekir.'' Kılıçdaroğlu, ''YSK'nın kararında mı problem var, yoksa malum yasalardan kaynaklanan bir problem mi var'' şeklindeki soru üzerine de YSK'nın kararlarının yasalara, Anayasa'ya göre alındığını belirtti. Kılıçdaroğlu, ''Keşke Anayasa değişiklikleri sırasında '12 Eylül ürünü yasaları değiştiriyoruz' diye ortaya çıkanlar, 12 Eylül ürünü olan seçim yasalarını da değiştirselerdi, yaşanmazdı böyle bir tablo. Bu tabloyu yaratan 12 Eylül ürünü olan yasalar'' dedi. ''Mevcut milletvekillerinin yaklaşık yüzde 65'i liste dışında kaldı. Bu vekilleri Meclise gelmeye nasıl ikna edeceksiniz'' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Eğer bir parlamenter demokrasiden yanaysa, hukukun üstünlüğünden yanaysa onun görevi parlamentoda olduğu sürece devam etmektir. Demokrasinin ve hukukun gereğini yerine getirir. Onlar seçim listelerinde yer almadılar, parlamentoya gelmeyecekler diye önyargılı davranmak doğru değildir. En azından o insanlara haksızlık etmiş oluruz'' yanıtını verdi.