CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yeni Anayasa çalışmalarında hükümeti eleştirerek, "Şantajla bir ülkenin anayasası değişmez" dedi.
AKP'nin başkanlık sistemini dayattığını savunan Kılıçdaroğlu, "Rejimi değiştirmek için sizin vereceğiniz önerge CHP olduğu sürece Meclis'ten asla geçemez" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun gündeminde Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlamaya ilişkin Hurşit Güneş'i görevlendirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Hatay'da olayın ayrıntılarını öğrenmeye çalışıyor. Olayın olduğu yerle ilgili kamera kayıtları var. Kamera kayıtlarını görmek için ilgililere başvurdu. "Hayır bunun üzerinde yasak var dolayısıyla yasak olduğu için biz size bunu gösteremiyoruz'. Bakanlar gider, kamera kayıtlarını izlerler, gizlilik yasağı yok, bizim milletvekilimiz gider, "Hayır sen göremezsin, gizlilik kararı var', şimdi ben şu HSYK'ya ne söyleyeyim, çifte standart hukukta olmaz. Neden göstermiyorsunuz kamera kayıtlarını. Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Suriye politikasında Türkiye'yi bir batağa sürüklediler. Daha düne kadar kardeşim dediği kişiye 6 ay bile geçmeden 180 derece çark edip bir numaralı düşman ilan eden kişiye sesleniyorum. Eğer orada bir bomba patladıysa bunun sorumluluğu senin sırtındadır. Bu da sakın ola ki uçak işine dönmesin. Uçağın düşürüldüğünü de biz başka yerlerden öğrendik."
'Bomba olayını Türkiye Cumhuriyetinin vakarına yakışır şekilde açıklamayacak mısınız?'
Sınır kapısının kapatıldığını hatırlatan CHP lideri, "Madem bu sınır kapısı kapatıldı, nereden geliyor bu, nasıl geliyor bu? Suriye tarafı kimin kontrolünde? Şimdi sormamız gereken soru şu, bu bomba olayını siz Türkiye Cumhuriyetinin vakarına yakışır şekilde, kamuoyunu tatmin edecek şekilde açıklayacak mısınız, açıklamayacak mısınız? Bunu bekliyoruz" diyerek şöyle devam etti:
"Suriye politikamız bizim kanayan yaramızdır. Defalarca söyledik, yanlış yapıyorsunuz. Sizin ne işiniz var Suriye'nin içişlerine müdahale etmekle, efendim biz Suriye'nin içişlerine müdahale ederiz, birisi de senin içişlerine müdahale ediyor. Kıyameti koparıyorsun. Defalarca uyardık.
Suriye olayında biz ne o taraftanız ne bu taraftanız. Biz Suriye halkının yanındayız."
'Turnusol kağıdı'
Yeni anayasa çalışmalarına değinen CHP Genel Başkanı, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na 3 milletvekilini görevlendirdiklerini hatırlatarak, "Şimdi geldiğimiz noktaya bakın, görüşmeler devam ediyor, bir; bu görüşmeler her siyasal partinin Türkiye'ye nasıl baktığını göstermesi açısından çok önemlidir. Bu komisyon Türkiye'de siyasal partilerin turnusol kağıdı olmuştur. Ülkeye nasıl bakıyoruz, demokrasiye nasıl bakıyoruz, rejime nasıl bakıyoruz, insan haklarına nasıl bakıyoruz, herkes koyduğu önerilerle kendisini gösterdi. Biz CHP olarak anayasa değişiklikleri konusunda söylediklerimizin hep arkasında durduk" dedi.
'Şantajla bir ülkenin anaysası değişmez'
Başbakan'ın yeni anayasa konusunda süre vermesini eleştiren CHP Genel Başkanı şöyle dedi:
"Öneriler, çalışmalar devam ediyor, birden bire bir itiraz, "Efendim ya Mart ayı sonuna kadar bitirirsiniz bitirmezseniz biz kendi anayasamızı vereceğiz.' Şantajla bir ülkenin anayasası değişmez. O şantaj belki birileri için geçerlidir ama onların unutmaması gereken bir şey var, hiçbir şantaj hiçbir CHP'li için geçerli değildir.
Görüşmeler devam ediyor, "Başkanlık sistemini getireceğiz'. Parlamenter rejim gidecek, başkanlık rejimi gelecek. Arkadaşlar gayet haklı olarak biz bu masaya niye oturduk, parlamenter rejimi güçlendirmek için. Getirirseniz kusura bakmayın biz bunu görüşmeyiz. Tartışmalardan sonra onların getirdiği önerinin görüşülmemesine karar verildi. Şimdi dayatıyorlar. Kabul etmezseniz, görüşmezseniz biz kendi anayasamızı getireceğiz. Anayasalar bir ülkenin temelini oluşturan hukuk normlarıdır.
'Kendi tarihini bilmekten aciz bir adamsın'
Onlara söylemek istiyorum, Erzurum Kongresine bakın önce, Sivas Kongresine bakın önce, Ankara'da TBMM'nin toplanmasına bakın önce, niye onlar başkanlık sistemini kurmadılar. Halkın doğrudan iradesine saygı duydukları için. Başkanlık sistemi gelsin, niçin, ben cumhurbaşkanı olacağım, eee benim yetkilerim olmayacak. Yargıçları ben tayin edeceğim. Elinden gelse o zaman bütün milletvekillerini de ben tayin edeceğim diyecek herhalde. Ne yaparlarsa yapsınlar bizim rejimimizi kuran irade kurucu iradedir. Rejimi değiştirmek için sizin vereceğiniz önerge TBMM'den CHP olduğu sürece asla ve asla geçemez.
Sen kendi tarihini bilmekten aciz bir adamsın. Sen kendi tarihini bilsen Erzurum'u, Sivas'ı bilsen başkanlık sistemini mi önerirsin.
'Vicdanı rahatsız'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergin Saygun'u ziyaret etmesine, "Vicdanı rahatsız. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Dünyanın neresine giderse gitsin önüne hukuk ucubesi çıkarılıyor, sen yanlış yapıyorsun deniyor artık. O da anladı. Diyeceksiniz ki jeton biraz geç düştü. Hiç düşmemesinden daha iyidir" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, halkın gündemiyle iktidar sahiplerinin gündeminin taban tabana zıt olduğunu belirterek, "Ülkeyi yöneten kişi diyor ki, gündemi belirlemek zorundayım. Yapay gündem belirleyerek bir ülkenin başbakanlığını sürdürmesi bir kişi için ne kadar ahlakidir" diyerek tepki gösterdi.
Sanal gündemin peşinde koşan milyonlar olduğunu ifade eden CHP lideri, "Sanal gündemi halkın gündemi yapmaya zorlanan medya var. Medya halkın gözü, kulağı olmak zorundadır, sesi olmak zorundadır. İktidarın gözü, kulağı, sesi ancak totaliter rejimlerde olur. Köşe yazarları, gazeteciler daha yürekli olmak zorundadır. Bedel ödemek gerekiyorsa o bedeli ödemekten kaçınmamalıdır. Aydın olmak kolay değil. Aydın olmak halka adanmışlık demektir" dedi.
Ayşe Hanım Teyze'den örnek verdi
"Halkın gündemi nedir?" sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Sevgili gazeteci Güngör Uras'ın tanımladığı bir isim var, Ayşe Hanım Teyzem, hep onu söyler. Size Ayşe Hanım Teyze'den bir iki örnek vermek isterim. 2013'ün Ocak ayını geride bıraktık. TÜİK yeni rakamlar yayınladı. Enflasyon rakamları. Acaba mutfakta durum nedir? Ayşe Hanım tencereyi koydu ateşin üzerine ve başladı yemeği pişirmeye, önce kuru soğanı doğradı, kuru soğana gelen zam yüzde 32 bir ayda. Sonra birkaç da sivri biber doğrayayım dedi, sivri bibere bir ayda gelen zam yüzde 46. Döndü birkaç tane de domates doğrayayım dedi, domatese gelen zam bir ayda yüzde 51.5. Bunlar iktidarın gündeminde yok. Birkaç tane de patlıcan doğrayayım dedi, patlıcana gelen zam yüzde 48. Biraz da su ilave edelim dendi, yüzde 4.7 suya gelen zam. Bu yemeğin tadı tuzu olur mu, AKP yemeğidir bu. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Ayşe Hanım Teyze'nin tepki göstermesini bekliyorum. Neredeyse en temel gıda maddelerinde zam yüzde 50'yi bulmuş durumda.
Ben Ayşe Hanım Teyze kötü yemek yapıyor demiyorum, kesinlikle güzel yemekler yapar ama Ayşe Hanım Teyze'nin biraz isyan etmesi lazım. Ne oluyor diye sorması lazım. Kocasına da sorması lazım, senin maaşın ne kadar arttı diye.
Recep Tayyip Erdoğan'ın umurunda mı bu? Kesinlikle umurunda değil. Bindiği uçak bedava, içtiği su bedava. Oturduğu konut bedava. Ne diyordu "aldığım başbakanlık aylığıyla geçinemediğim için şirket kurdum' diyordu. Ayşe Hanım Teyze hangi parayla hangi şirketi kuracak? Kış aylarındayız. Sadece mutfakta yangın olsa bir sorun yok. Hadi ona katlandık. Faturayı ödeyecek vatandaş. Ayşe Hanım Teyze'ye de sesleniyorum biraz da kabahat sende. İktidara sen taşıdın. Şimdi bedelini sen ödüyorsun, onların tuzu kuru.
Hastaneye de bundan sonra Ayşe Hanım Teyze ya da çocuklarının düşmemesi lazım. Yatak ücretlerine bir ayda gelen zam yüzde 103.7, tahlillere gelen zam yüzde 210, röntgene gelen zam yüzde 114.4.
Gazetelerin renkli sayfalarına da inanmayın. Herkes mutfağına baksın. Herkes gırtlağına kadar borç içinde. Kimin ne yaptığı belli değil."
Bu ülkenin aydınlarına, yazarlarına, politikacılarına büyük görev düştüğüne dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "Halkı aydınlatma görevi. Sözde aydınlara bir şeyi hatırlatmak isterim. Recep Tayyip Erdoğan'ın ipiyle sakın kuyuya inmeyin, sizi ters köşeye yatırır" dedi.
'Birden bire jeton düştü, Ergin Saygun'u ziyarete gitti'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergin Saygun'u ziyaret etmesine değinen CHP lideri şöyle dedi:
"Düne kadar herkes Ergenekoncuydu. Birden bire jeton düştü, Ergin Saygun'u ziyarete gitti. Ben merak ediyorum acaba o gazeteciler ne yazacak şimdi, çünkü biz bunda hukuksuzluk var yanlış yapıyorsunuz, insan hakları ihlalleri var dediğimiz zaman tamam sen Ergenekoncusun, şimdi Recep Tayyip Erdoğan ziyarete gitti, bekliyorum acaba ona Ergenekoncu kılıfını ne zaman yapıştıracaklar. Yapabilirler mi, yapamazlar. Bir kalem özgür olmadığı sürece o kalem kalem değildir. Doğru şeyleri yapanlara her zaman doğrudur dedim. Sayın Başbakan'ın da gidip ziyaret etmesini Ergin Saygun'u doğrudur dedim, insani bir hareket dedim. Vicdanı rahatsız arkadaşlar vicdanı rahatsız. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Dünyanın neresine giderse gitsin önüne hukuk ucubesi çıkarılıyor, sen yanlış yapıyorsun deniyor artık. O da anladı. Diyeceksiniz ki jeton biraz geç düştü. Ee artık unutmamız gereken bir şey var, hiç düşmemesinden daha iyidir.
'O ziyaret aynı zaman bizden özür anlamına da gelir'
O ziyaret aynı zaman bizden özür anlamına da gelir. Defalarca söyledik, yanlış yapıyorsun dedik. Şimdi bu ziyareti yaptım diye sakın ola ki kamu vicdanından temizlendin anlamına gelmez. Fatih Hilmioğlu orada, kanserle mücadele ediyor. Mehmet Haberal hastaneden zorla çıkarıp getirdiniz hapishaneye."
Kılıçdaroğlu "İstanbul Barosu'na uygulanan baskıyı şiddetle protesto ediyoruz" diye konuştu.
Bu arada grup toplantısına CHP'nin Almanya birlik başkanları da katıldı.