-KILIÇDAROĞLU: KOPYA YOKSA ŞİFRE NİYE VAR? ADIYAMAN (A.A) - 02.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YGS'deki şifre iddialarıyla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini eleştirerek, ''Efendim demiş ki 'şifre var ama kopya yok'. Lafa bakın. Kopya yoksa şifre niye var? Bir de bunu da anlat bakalım.'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisince Adıyaman Belediye Meydanı'nda düzenlenen açık hava toplantısında yaptığı konuşmada, esnafın sorunlarına değindi. Esnafın itibarını iade edeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarının esnafı, emekliyi cezalandırdığını savundu. Esnaf emeklisinin aylığından yüzde 15 kesinti yapıldığını, iktidara geldiklerinde esnafın itibarını iade ederek bu yüzde 15 ayıbını sonlandıracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözü 4-C statüsünde çalışan Tekel işçilerine getirdi. Ankara'da eylem yapan Tekel işçilerini ziyaret ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şimdi bu işçilerden destek beklediğini bildirdi. -''TARLALARDA SU YOK''- Adıyamanlı'nın da sulu tarım yapmak istediğini, ancak su olmasına rağmen tarlalara su getirilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Niye gelmiyor? Diyecekler ki 'para yok'. Hortumcuya para var, Adıyamanlı'nın beklediği suya para yok'' dedi. Konuşmasında YGS'de yaşanan şifre iddialarına da değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çocuklarımızı üniversiteye göndereceğiz dedim, meydandan bir gürültü geldi. Yandaşgilin sınavına değinmek istiyorlar. Allah aşkına, bir anne baba, yemez çocuğuna yedirir, giymez çocuğuna giydirir. Çocuğu okusun daha iyi imkanları olsun, üniversiteye gitsin, başarılı olsun. Ama 1 milyon 700 bin çocuğun umudunu söndürdüler. Sınavda Adıyaman kaçıncı biliyor musunuz? Sondan üçüncü. Adıyaman sondan üçüncü ise bu kadar zeki, çalışkan, güzel insanların olduğu yer sondan üçüncü ise demek ki eğitim sisteminde bir sorun vardır. Bu sınavlarda da bir sorun var demektir. Biz çocuklarımıza güveniyoruz. Efendim demiş ki 'şifre var ama kopya yok.' Lafa bakın. Kopya yoksa şifre niye var? Bir de bunu anlat bakalım. Ayrıca bütün bunları yapan, daha önce bilimsel hırsızlığı da kanıtlanan birisini getirdiler bu sınavı yapacak kurumun başına oturttular. Dün, 1 Mayıs'ta genç çocuklarımız bir pankart açmışlar, 'Cin Ali'yi istemiyoruz' diyorlar. Dedim ki 'Cin Ali'de bir sempati var, bunda o da yok'. Eğer bir adamın ar damarı çatlamadıysa 1 milyon 700 bin çocuğun günahını omuzlarında taşıyamaz. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umudunu söndürmek, onlara şifreli sınav yaptırmak hiç kimsenin hakkı da değil, yetkisi de değil. Onlardan bunun hesabını soracağız. -''SANDIĞA GÖMÜN''- ''AKP iktidarında halk daha fazla yoksullaşacaktır. Diyorlar ki kişi başına gelir 10 bin doların üzerine çıkmış. Geliri 10 bin dolara çıkan birisi el kaldırsın. Nerede bu paralar?'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Madem zenginleştik, nerede bu paralar? Madem zenginleştik, niye bu işsizlik var. Madem zenginleştik, çiftçi niye üretemez noktaya geldi? Birileri zenginleşti, halk yoksullaştı. Bu tabloyu görmenizi isterim. Adıyamanlı sandığa giderken bir şeyi düşünsün. 80 küsur yıllık Cumhuriyet'te hangi iktidar, Kurban Bayramı'nda kurbanlık koyun ithal etti? Bunu düşünsünler ve ellerini vicdanları üzerine koysunlar. Eğer bu ülkede mera yok, yayla yok, insan yok dolayısıyla hayvancılık olmaz diyorlarsa AKP'ye oy versinler. Hayır, mera var, insan var, yaylalarımız var. Bu ülkede besicilik yapılır diyorlarsa demokratik yollardan AKP'yi sandığa gömsünler. Benim isteğim bu...'' -''YOKSULUN SIRTINDAN DOYAN DOYANA''- Türkiye'nin kullanmadığı doğalgazın bedeli olarak 2 milyar 400 milyon dolar bedel ödediklerini, Türkiye'nin 1 yılda ithal edilen tarım ürünlerine 10 milyar dolar ödediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''10 milyar doların 5 milyar dolarını bizim çiftçimize öde, çiftçimiz bırak, Türkiye'yi bütün Ortadoğuyu'yu, bütün dünyayı besler'' dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yoksulluğun en yoğun yaşandığı illerden birinin de Adıyaman olduğunu, aile sigortasını getirerek, yoksulluğu tarihe gömeceklerini anlattı. ''Senin makarnana, senin bulguruna bu ülkenin ihtiyacı yok'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Ailede kadının banka hesabına parayı yatırırsın olur biter. Devlette bu işi yapan 14 kurum var. Onlar hesabını bilmezler, bu kardeşiniz bilir. 14 kuruluşun bütçesini topladık, onlar toplayamaz da biz topladık. Yapacağımız 600 lira, tüm kamu harcamalarının yüzde 1,7'si. Koskoca yüzden 1,7'yi yoksula ayırmıyorsan senin hükümette ne işin var? Size bir soru; Allah aşkına, hanede kadının banka hesabına para yatırmak varken niye mal olarak veriler bunlar? Hiç aklınıza geldi mi? Mahsuni'nin güzel bir türküsü var, 'Yoksulun sırtından doyan doyana' der. Bunlar yoksulun sırtından da para kazanmaya alışmışlar. Yoksulun sırtından nasıl kazanıyorlar? Bakıyorsunuz o malzemeleri, kendi yandaş şirketlerinden, 1 liralık malı 5 liraya alıyorlar. Sadece dağıttıkları kömürden yaptıkları yolsuzluk, eski paraya göre 1 katrilyonun üstünde. Vicdan var mı, ahlak var mı bunlarda? Samimi söylüyorum: Ne vicdan ne ahlak var bu politikada. Bu politika, yandaşı zengin etme politikasıdır. Halkı düşünmüyorlar. Bizim politikalarımız halk için, halkı güçlendirmek, halkın iktidarını sağlamak içindir.'' -YAKINLARIYLA GÖRÜŞTÜ- Boynunda Adıyamanspor'un atkısını taşıyan Kılıçdaroğlu, miting meydanından ayrılışı sırasında Atatürk Bulvarı boyunca parti otobüsünün üzerinde vatandaşları selamladı. Vatandaşlar da ellerinde parti bayraklarıyla otobüse yürüyerek eşlik etti. Kılıçdaroğlu, bir düğün salonunda Adıyaman'da yaşayan akrabalarıyla da bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, bu buluşmaya katılmak üzere Şanlıurfa'dan Adıyaman'a gelirken trafik kazası geçirdiklerini öğrendiği yakınları için de geçmiş olsun dileğinde bulundu.