CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koalisyon görüşmelerine ilişkin olarak "İlk tur görüşmelerden bir sonuç elde edilmez. Belki ikinci tur görüşmelerde daha sağlıklı sonuçlara varılabilir" dedi
Kılıçdaroğlu, Gençlerbirliği Sosyal Tesisleri'nde ilahiyatçı profesörlerle bir araya geldiği iftar programı sonrası, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na hükûmeti kurma görevini verdiğinin hatırlatılarak, bir randevu talebinin gelip gelmediğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Şu ana kadar ulaşan resmi bir talep yok. Geldiği zaman kendisini ağırlayacağız" dedi.
Davutoğlu'nun "Bayrama kadar ilk turu tamamlayabiliriz" dediğinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Önce Sayın Başbakan neler söyleyecek, hangi tekliflerle geliyor onu öğrenmemiz gerekiyor, bizim karşı bir düşünce ifade etmemiz için, onu bekleyeceğiz" ifadesini kullandı.
CHP'nin 14 ilkesinin hatırlatılarak, "Bu 14 maddede herhangi bir pazarlık konusu olabilir mi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır. 14 ilkemiz bir anlamda evrensel ilkeler onlar. Hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının nesine itiraz edilecek? Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz, buna itiraz edilir mi? Ama bunların gereğinin yapılması lazım. Eğer bu konuda bize güvence verirlerse elbette çok daha güzel bir sonuç çıkar ortaya" diye konuştu.
İlk tur görüşmelerde bir sonuç çıkıp çıkmayacağının sorulması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Hayır. İlk tur görüşmelerden bir sonuç elde edilmez. Belki ikinci tur görüşmelerde daha sağlıklı sonuçlara varılabilir" değerlendirmesini yaptı.
'Siyaset şantajla olmaz'
Hürriyet Gazetesi'nden Şükrü Küçükşahin'in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Koalisyon koşullarının henüz olgunlaşmadığını söyledi. "Neye göre bir koalisyon kurulacak? Davutoğlu bize gelecek konuşacak, ne konuşacak? Bunları görmeli" diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu’nun Saray’dan bağımsız hareket edeceği konusunda endişeleri olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Davutoğlu bağımsız hareket edebilme imkanına kavuşmalı çünkü koalisyonlarda taviz verecek olan iktidara en yakın olan partidir. Almanya’ya, Türkiye’ye bakın hep böyle oldu. Hem çok oyu alan olacak hem de ‘Benim dediğim olacak, gel koalisyonu benim koşullarımda kuralım yoksa, seçime gideriz’ denemez. Şantaj ile siyaset olmaz. Bu kadar sorun varken, dünyanın parasını, ülkenin çok kıymetli zamanını kaybedecek bir seçime gideceksin. Kararı millet de buna göre verir. Ekonomide ciddi kan kaybı var, ihracat düşüyor, işsizlik büyüyor, FED’in sonbaharda ne yapacağı belli değil. Davutoğlu’nun samimi olması lazım. Kastım şu: Başbakan adayı samimi olacaksa geçici hükümetin başındayken bu kadar atamayı yapmamalı. Etik kurallar var. Bu atamalar kurulacak hükümet döneminde olmalıdır. Kaç yıl Hazine Müsteşarı atayamadılar, şimdi dünyanın atamasını yapıyorlar. En tehlikeli atamalar MİT’te yapılıyor. MİT siyasallaştırılıyor. Ülkenin çıkarlarını korumakla görevi olan bir kuruluşun, bir partinin arka bahçesine dönüştürülmesi çok tehlikeli."
'Samimi ise atamalar ne?'
"MİT konusunda şimdilik bunları söylüyorum" diyen Kılıçdaroğlu, devletin böylesine önemli kurumunun Cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar yıpratılmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "O nedenle koalisyon kurulacaksa bu demokrasinin, hukuk devletinin onarımı amaçlı bir koalisyon olacak. Yapılan atamaların Davutoğlu’ndan bağımsız yapıldığını düşünmek bizzat kendisine haksızlık olur. Tümüyle Başbakanlığı yapamadığı anlamına gelir çünkü bütün kararnamelerin altında kendi imzası var. Başbakan Davutoğlu samimi mi, samimiyse yapılan atamalar ne?" diye sordu.
'Hâlâ seçimin parçası'
Cumhurbaşkanı’nın tek görevinin koalisyonu kuracak parti liderine görev vermek olduğunu, nnun dışında hiçbir görevinin bulunmadığını belirten CHP lideri, şunları söyledi:
"Koalisyon nasıl olacak, kimlerle olacak, kurularsa ne olur, kurulmazsa ne olur şeklinde açıklamalar yapmaya hakkı ve yetkisi yok. Şu an tavrı doğru değli. Hâlâ kendisi seçimin parçası olarak ortalıkta geziniyor. Bu hem işi güçleştiriyor hem de kendisinin meşruiyetini tartışılır halde kalmasını sürdürüyor. Seçimle bunu yaptı, hâlâ da sürdürüyor. Sonuçta da yüzde 52’den 41’e düştü."