Politika

KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN'I KOPYA ÇEKMEKLE SUÇLADI TBMM (A.A)

05 Nisan 2011 18:56
-KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN'I KOPYA ÇEKMEKLE SUÇLADI TBMM (A.A) - 05.04.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, projeleri karşısında iktidar partisi mensuplarının dilleri ve ayaklarının dolandığını belirterek, "Bugün demiş ki (Bunlar bizim düşündüklerimizi düşünüyorlar, kes yapıştır, bizi taklit ediyorlar). Senin programında aile sigortası mı var? Yok. Sen benden kopya çekiyorsun" dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Doğu ve Güneydoğu'nun ekonomik kalkınması ile ilgili raporu geçen hafta açıkladıkların anımsatarak; raporda, ''modern hapishane yapacağız'' demediklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''Diyarbakırlı kardeşlerimiz unutmasınlar, sana hapishane sözü veren Başbakan'a oy verirsen kusura bakma ama sen hapishaneyi hak ediyorsun'' ifadesini kullandı. Diyarbakır'a ''Sana hapishane değil, fabrika sözü verene oy ver'' diye afiş astıracağını belirten Kılıçdaroğlu, ''Bana, CHP'ye kızdın, kızmakta haklı olabilirsin, ama şunu söylüyorum: Doğu-Güneydoğu'yu kalkındıracağız. Kalkınma hızı 9.5 olacak'' diye konuştu. Bölgeyi petro-kimya, güneş enerjisi, hayvancılık ve Avrasya'nın lojistik üssü haline getireceklerini yineleyen Kılıçdaroğlu, ''İddia ediyorum bizim hazırladığımız rapordan daha mükemmel bir rapor Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yazılmamıştır. Oy vermeseniz de iktidar olduğumuzda bunları yaptığımızı göreceksiniz'' dedi. Doğu-Batı farkının giderek arttığını, projeleri gerçekleştirdiklerinde dahi Doğu'nun Batı'ya ancak yüzde 75 oranında yaklaşabildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu farkı kapatacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, bölgenin kültürel, sosyal sorunlarına da çözüm getireceklerini, bu konudaki raporları da açıklayacaklarını bildirdi. Sosyal devleti yeniden inşa edeceklerini, taşeronluğu kaldıracaklarını yineleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ''çağdaş köleliğe hayır'' diyen tek partinin CHP olduğunu ifade etti. Son zamanlarda itiraflarla karşılaştıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Aile sigortasını getireceğimizi söylediğimiz zaman Recep Bey (Açıklanan yoksul sayısı az, siz asıl kayıtdışı olana bakın) demişti.  Biz de (Biz senin rakamlarını değil daha fazlasını aldık) demiştik. Senin kayıtdışını ne kadar teşvik ettiğini biliyoruz. İlk itirafı bu oldu. İkinci itirafı ise şu oldu: Ben bu ülkeyi tanıyan, sorunlarını bilen bir iktidar var sanıyordum, en azından böyle bir iddia var. Öğrendik ki bu ülkeyi 9 yıldır acemiler yönetiyor. Diyor ya çıraktık o zaman, sonra kalfa olduk, şimdi ustalığa geldi sıra diye. Biz senin hangi konularda usta olduğunu biliyoruz. (53 milyar dolarlık petrol kaçakçılığı var, 14 ülkeden yanıt geldi, bunun hesabını soracağız) dedi. Sonra, 1 dolarlık bile bir şey çıkmamış. Çünkü, gelen bilgilerin hiçbirisi devletin denetim elemanlarına verilmemiş. Ustalığa bakın! 53 milyar dolarlık bir yolsuzluğu kapatan bir partinin genel başkanı hangi konuda usta olur? Bu konularda olur. Bir başka itiraf da bugün yapıldı. Aile sigortası kapsamında 600 TL vereceğimizi söyledik. Önce kıyameti kopardı (Vay efendim kaynağı nereden bulacaksınız) diye. Bugün beyefendi diyor ki (Bizim dağıttığımız 600 TL'den fazla.) Hani kaynak soruyordun bana. Bizim projelerimiz karşısında ayakları, dilleri dolandı. Ne konuşacaklarını bilmiyorlar. Bugün demiş ki (Bunlar bizim düşündüklerimizi düşünüyorlar, kes yapıştır, bizi taklit ediyorlar). Senin programında aile sigortası mı var? Yok. Sen benden kopya çekiyorsun. Senin programında taşeronluğu kaldırmak mı var? Yok. (Emeklinin intibak yasasına çıkacağım) diyor. Senin böyle bir hedefin mi var?  Onların kimyalarını bozduk, ezberlerini bozduk. (Askerliği indireceğiz) dedik. Senin programında mı var ki (kes-yapıştır) diyorsun? Bir insanın ar damarı çatlarsa yalan söylemekten kendini alamaz. (Bunlar halkın partisi olamazlar, bunlar çırak olamazlar vesaire vesaire...) Ne derse desin milletimin şunu bilmesini isterim, biz bu milletin ayağının turabı olmaya her zaman hazırız.'' -MEMUR DEĞİL, YARGIÇ YETİŞTİRSEYDİNİZ Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, bugünün Avukatlar Günü olduğuna işaret ederek, avukatların, yargının çok önemli bir ayağı olduğunu söyledi. Avukatın, yargılamada yok sayıldığını, saldırıya uğradığını, hukuk güvenliğinin yok edildiğini savunan Kılıçdaroğlu, avukatların ''Böyle bir tabloda hangi Avukatlar Günü'nü kutlayacağız'' dediklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu, ''sessiz kalan barolara, sessizliğini koruyan hukuk fakültelerine'' seslenerek, ''Sizin sessizliğiniz; sizin utancınızdır. Eğer siz hukuk fakülteleri, memur değil yargıç yetiştirseydiniz, yetiştirdiğiniz yargıcın vicdanı olsaydı, hukukun üstünlüğüne inansaydı, bu tür hukuk garabetleriyle bu ülke karşılaşır mıydı?'' diye sordu. -''YARGIYI SİYASALLAŞTIRMAYACAĞIZ''- Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde, hukuk alanında yapacakları düzenlemelere değindi. Kılıçdaroğlu, HSYK'nın yapısının böyle olmayacağını, savcıları ayıracaklarını, yargıçları ayrı bir kurum haline getireceklerini, burada Adalet Bakanı ve Müsteşarının yer almayacağını, yargıyı siyasallaştırmayacaklarını anlattı.  Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulunu, siyasi otoritenin emrinden çıkaracaklarını, doğrudan doğruya Yargıçlar Yüksek Kuruluna bağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Yargıçlar Yüksek Kurulu Başkanının, para dilenmek için Maliye Bakanının kapısında beklemeyeceğini, bütçesinin ayrı ve özerk olacağını vurguladı.  Adalet Akademisini, bu yapıdan kurtaracaklarını, HSYK'ya bağlı olacağını kaydederek, burada irfanı, vicdanı hür, hukukun üstünlüğüne inanan yargıçların yetişeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de hukukun üstünlüğünü egemen kılmada kararlı olduklarını dile getirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, savcının, yargıcın yanında kürsüde değil, aşağıda avukatın karşısında olacağını kaydetti. -''TÜRKİYE'YE İLAN EDECEĞİM''- ''Bu düzenin, yolsuzlukları kapatma düzeni'' olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, Almanya'da görülen Deniz Feneri davasına işaret etti. Kılıçdaroğlu, ''Devletin önemli kurumlarından birinin başındaydı, medyaya ahlak dersi verecekti orada. Mahkum olmuş, fail, Alman mahkemelerine geçmiş. Bir de beyefendi çıktı, 'benim güvencem Recep Tayyip Erdoğan' dedi. Senin güvencen odur zaten, senin güvencenin ben olacak hali var mı? Yok öyle bir şey'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bu davanın bir türlü açılmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Şimdi Ankara Adliyesi'nde yeni görevlendirmeler yapıldı. Bu dava açılmazsa, açtırmayanın siyasi iktidar olduğunu buraya yazıyorum. Bu dava açılmazsa bunun sorumlusu Ankara'daki başsavcıdır. O da bilsin. Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmak, temizlemek zorundayız. Dava başka yerde görülecek, delilleri Türkiye'ye gelecek, 'dava açın', 'açmıyoruz', niçin, siyasi otorite mi müdahale ediyor size, 'davayı açmayın' mı dediler size. Bu davanın takipçisi olacağız. Kul hakkı yemenin, ne kadar ağır bir sorumluluk getirdiğini hepimiz biliyoruz. Müslümanlıkta da siyasette de ahlakta da çok ağır bir sorumluğu var. 'Fakire yardım edeceğim' diye para topla, götür parayı başka yerlerde kullan. Bu davaya el atılmazsa, bu dava açılmazsa, kul hakkı yiyenin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu bütün Türkiye'ye ilan edeceğim.''  -''HALKIN POLİSİ OLACAK''- Kılıçdaroğlu, bu haftanın Polis Haftası olduğuna dikkati çekerek, polisleri zaman zaman acımasızca, dozu aşar şekilde eleştirdiklerini belirterek ancak polisin de insan ve sorunları olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Polis bir gösteriyi dağıtıyorsa, bunu kendi istediğinden değil, birileri talimat verdiği için yaptığını kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Geçenlerde bir siyasetçi, polisi tokatladı; yüreğimiz burkuldu. O bir kamu görevlisi, tokatlamamamız lazım, tam tersine sorunlarıyla ilgilenmemiz lazım. Polis tarafından orantısız güç kullanılıyorsa, sorumlusu polis değil, siyasi otoritedir, talimatı veren o çünkü. Bizim iktidarımızda Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, halkın polisi olacaktır'' dedi. -''ARTIK TESİS AÇAMIYOR''- Kılıçdaroğlu, hafta sonu Antalya'da bazı tesislerin açılışını yaptıklarını anımsatarak, ''Bunun temeli daha önce atıldı, önceki belediye başkanı Menderes Türel döneminde tesis yapıldı'' şeklinde eleştirilerin de geldiğini söyledi. Kılıçdaroğu, tesisin bir bölümünün Türel döneminde yapıldığının doğru olduğunu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı'nın konuşması sırasında Türel'e teşekkür de ettiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama Erdoğan'ın kulakları bunu duymaz çünkü onda insan sevgisi yok, yapılana değer vermek yok. Bu ülkede, kim taş taş üstüne koymuşsa hepsine saygı duyarız. Bugün, 'CHP'lilerin dikili ağacı yok, şunu yapmadı, bunu yapmadı' demiş. Geçen hafta Diyanet İşleri Başkanlığını ziyaret ettim. 'Dikili ağacı yoktur' diyen insanın düşünmesi lazım; Diyanet İşleri Başkanlığını kim kurdu? Senin siyasallaştırmak için bizim de siyasallaşmasın diye çaba harcadığımız, özenle siyasetin dışında tutmaya çalıştığımız o Diyanet İşlerini CHP kurdu. Senin dikili ağacın yok, bizim Türkiye'miz var, senin haberin yok. Senin ceplerin var, bizim Türkiye'miz var.  Başbakan'ın rahatsızlığını biliyorum; bir dönem, her ile gidip, 100, 78, 500 tesisi, düğmeye bastı açtı. Mantar gibi tesis, Türkiye'de işsizliğin olmaması lazım. Masaya yatırdık, bakalım bu tesisler nedir? Çatı aktarması olmuş okulda, beyefendi tesis açmış. Okula boya badana olmuş, beyefendi tesis açmış. Afişe ettik, şimdi artık tesis açamıyor, bir maskesini daha indirdik ama biz gittiğimiz yerde tesis açıyoruz, binası var, içinde insanlar var. Ataşehir'de Türkan Saylan Tıp Merkezi'ni açtık. O bölge halkına nasıl sağlık hizmeti veriliyor, Recep Bey gitsin baksın, tesis neymiş. Antalya'da açtığımız arıtma tesislerine baksın. Onun aklına gelmez tabii, o tesisler yapıldığı dönemde, etrafa koku veriyordu, şimdi koku yok, orada elektrik üretiliyor. Hayali bile yetmez, düşünemez. Biz düşünürüz, yaparız çünkü biz halkımız için çalışıyoruz, cebimiz için değil, onlar cepleri için çalışıyor.'' -''EMNİYET DAHA AKTİF OLMALI''- Kılıçdaroğlu, İstanbul'da yakınlarını kaybeden ailelerin derneğine gittiklerini anlatarak, çeşitli nedenlerle her yıl 10 bin çocuğun kaybolduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, ziyaret sırasında ailelerin dramını bir kez daha yaşadıklarını vurguladı. Bir kişinin, ''Fakir olduğumuz için kaybolan çocuklarımız bulunmuyor, gidecek yerimiz yok sadece Emniyete gidiyoruz. Zengin olsaydık, devlet seferber olur, bulurdu'' dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, ''Bu algı, aslında hepimizin ayıbıdır. Emniyet Genel Müdürlüğü, biraz daha ağırlık vermeli, daha aktif, aileyi bilgilendiren bir çabanın içine girerse hepimiz mutlu oluruz. O ailelerin dramı, hepimizin dramıdır'' dedi. -GRUBA TEŞEKKÜR- Kemal Kılıçdaroğlu, 29 ilde ön seçim yaptıklarını, Uşak'ta yapılan seçimde ön sırada yer almayan Milletvekili Osman Coşkunoğlu'nun ''artık halkın iktidarını kuracağız'' dediğini anımsatarak, beyanından ötürü Coşkunoğlu'nu kutladığını kaydetti. Son grup toplantılarını yaptıklarını, CHP Grubu'nun yasama döneminde olağanüstü çaba harcadığını, yasaların halkın yararına çıkması için mücadele ettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, çaba harcayan bütün milletvekillerine teşekkür etti. -''YSK SONUÇ LİSTESİNİ İNTERNETTE YAYINLASIN''- Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kuruluna da çağrıda bulunarak, sandık kurulu üyelerince imzalanan sandık sonuç tutanaklarının asıllarının internette yayınlanmasını istedi. Kılıçdaroğlu, böylece seçimlere gölge düşmesinin önüne geçileceğini vurguladı.