Politika

KILIÇDAROĞLU: EMEKLİYE MİLLİ GELİRDEN PAY VERECEĞİZ HATAY (A.A)

30 Nisan 2011 21:03
-KILIÇDAROĞLU: EMEKLİYE MİLLİ GELİRDEN PAY VERECEĞİZ HATAY (A.A) - 30.04.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Emekliyi birinci sınıf yurttaş yapmak, milli gelirden pay vermek benim boynumun borcudur'' dedi. Kılıçdaroğlu, Hatay Uğur Mumcu Meydanı'ndaki mitingde, emeklilere  seslenerek, ''Emekliler hayatından memnun mu?'' diye sordu. Kendisini dinleyenlerden ''hayır'' cevabı alan Kılıçdaroğlu, ''Ama Recep bey diyor ki 'emeklilere o kadar zam yaptık ki emekliler yaz tatillerini Kanarya Adaları'nda geçiriyor.' Gerçekten memnun değil misiniz arkadaşlar?'' dedi. ''Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde emekliler ile ilgili sorunu ne zaman gündeme getirseler, bir AKP sözcüsünün çıkıp, 'AKP emekliye şu kadar zam yaptı, emeklinin durumu çok iyi, siz doğruları söylemiyorsunuz'' dediğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Ben de çıktım, 'her mitingde sizi emeklilere şikayet edeceğim' dedim. Emekliler hayatlarından memnunsa gül gibi geçiniyorlarsa AKP'ye oy versinler. Onlar, 'emekli gelir artışından pay alamayacaktır' diye özel yasa çıkardılar. 5510 sayılı yasayı çıkardılar. Böylece emekli Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci sınıf yurttaşı oldu. Hiçbir zaman hiçbir oramda hiç bir hükümet kanun değişmediği sürece emekliye milli gelir artışından pay veremez. O kanunu değiştireceğiz. Emekliyi birinci sınıf yurttaş yapmak, milli gelirden pay vermek benim boynumun borcudur, bunu yapacağım. İntibak yasasını da çıkaracağız. CHP dışında hiçbir siyasal parti bu vaatlerde bulunmuyor. Peki biz, niye bunu söylüyoruz? Niye vaatte bulunuyoruz? Çünkü, biz insanımızı seviyoruz, çünkü biz adaletten yanayız, yaratılan katma değerin hakça bölüşülmesinden yanayız.'' -ESNAFA VE GENÇLERE- Kılıçdaroğlu, esnafa seslenirken de, esnafın durumunu bildiklerini belirterek, şunları kaydetti: ''Geçenlerde, bir grup esnaf arkadaşla bir araya geldik, hepsi dertli. Ben size bir olay anlatayım; diyelim ki emekli oldunuz. Aldığınız para yetmiyor tekrar çalışacaksınız. 'Senin emekli aylığından yüzde 15 keserim' diyor, kesiyor zaten. Bunu kaldırmak da benim boynumun borcu. Esnaf çalışacak, üretecek, Allah aşkına siz hiç çalışan adamın cezalandırıldığı bir ülke gördünüz mü? Bu coğrafyada bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek, herkesin karnı doyacak, herkes mutlu, huzurlu olacak.'' Gençlerin askerlik süresine de değinen Kılıçdaroğlu, ''Ben askerlikle ilgili açıklama yapınca Recep Beyi bir telaş aldı. Telaşı ne? Efendim diyor 'gençlerin askerlik süresini 15 aydan 9 aya indirirsen peki memleketi kim savunacak?' Şimdi siz cevabı benden iyi biliyorsunuz değil mi? Senin oğlun 21 gün el bebek gül bebek gider askerlik yapar, aklına memleket savunması gelmez, vatandaşın oğlunun askerliğini 15 aydan 9 aya indireceğiz... Derdine bak, 'memleketi kim savunacak' diyor. Buradan sesleniyorum, Ey Recep Tayyip Erdoğan, memleketin savunulması için sana ihtiyacımız yok, biz gerekirse dişimizle tırnağımızla bu memleketi savunuruz'' dedi. Kılıçdaroğlu, üniversite gençleri için ''Üniversite gençlerimiz yaz tatillerinde askerlik yapacak, üniversite bitince askerlik bitecek'' dediğini anımsatarak, ''Önce itiraz ettiler, 'vay olur mu?' diye. Üniversite gençlerimizin yurt sorununu çözeceğiz. Üniversite gençlerimiz için hem bedelli hem bedelsiz uygulaması getireceğiz'' diye konuştu. -ŞİFRE İDDİALARI- Kılıçdaroğlu, ''Bunların şifreci olduğunu biliyorduk'' diyerek, şöyle devam etti: ''Sonunda kendileri de şifreci olduklarını kabul ettiler. 1 milyon 700 bin liseyi yeni bitiren, geleceğe umutla bakan, ailelerinin umutla baktığı, evlatlarımıza ne yaptılar?  Önce dediler ki 'efendim bizim sınavlarda şifre mifre yok' dediler. Sonra 'var ama sehven yapılmış' dediler, sonra çıktılar 'vallahi billahi var' dediler. 'Var' diyen de koltuğunda oturuyor. 1 milyon 700 bin ailenin ahı günahı onların boynundadır. Hem şifreyi kabul edeceksin hem koltuğunda oturacaksın ve senin de en büyük destekçin bu ülkenin başbakanı olacak. Ar damarı çatlamış olanlar ancak bunu yaparlar, ahlak kavramı gelişmemiş olanlar bunu yapar. O çocuklara yazık günah değil mi? Efendim neymiş biz bunu miting alanlarında söylüyoruz, biz o çocukları sözde istismar ediyormuşuz. Ne zamandır istismar oldu hak arama. Hakkını aramayanın ne olduğunu bilmiyorsunuz siz değil mi? Hakkını aramayan şerefini yitirir der. Hakkımızı arayacağız, o genç çocuklar da haklarını arayacaklar ve Recep Bey çıkıp diyor ki 'o çocuklar yürüyor ben de onların karşısına 5-10 bin kişi istersem çıkarırım' diyor. Yüreğin varsa çıkar.'' -MEDYA- Kılıçdaroğlu, ''CHP iktidarında kimsenin telefonlarının dinlenmeyeceğini, herkesin hakkını aradığı, özgür bir Türkiye'nin olacağını, yandaş medya kavramının tarihe gömüleceğini'' belirterek, şöyle devam etti: ''Yandaş medyaya 'beş sene musluklarını keseceğiz, gazetecilik yapıyorsan yap diyeceğiz. Yoksulun ödediği vergilerden kimse beslenmeyecek. Oturup kalkıp CHP'ye küfrediyorlar. Bizim iktidarımızda özgürce eleştiri olacak. Recep Bey, ''biz sana nasıl güvenilim'' diyor. Recep Bey sana sesleniyorum; 'sen istersen bütün bakanlarını, istediğin sosyal güvenlik uzmanlarını, senin istediğin televizyon kanalında senin istediğin gazetecilerle yüreğin varsa gel karşıma çık. Bakalım sosyal güvenlikle ilgili ben ne yapmışım, sen ne yapmışsın, yüreğin varsa karşıma çık. Çıkar mı? Çıkmaz. Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkar mı? Ben de biliyorum çıkamaz, çıkması için mangal gibi yürek olması lazım. Çıkanların sonunu gördünüz. Varsa SSK'da yolsuzluğum niye çıkarmıyorsun? Benim görev yaptığım dönemi araştırmak için bir müfettiş ordusu görevlendirdiler, bir şey bulabilir miyiz diye. O müfettişler rapor hazırladı, eleştirecek bir konu bulamadık diye rapor verdiler. Sen müfettiş görevlendirdin, müfettiş sana rapor verdi. O rapora rağmen kalkıp beni kötülüyorsun sen adam değilsin. Her şeye tahammül ederim ama iftiraya hayır. İftira atmak doğru değil. Biz birisine yolsuzluk yapar diyorsak bildiğimiz vardır. Belgeyi görmeden, elimizde tutmadan, orijinalını test etmeden konuşmayız. Onlar gibi iftira atmayız. Bir şey söylüyorsak bildiğimiz var. Adam gibi adamsan, kendine güveniyorsan çıkarsın karşıma. Nasıl olsa hükümetsin, bütün devletin arşivi elinde. Sana başka soru sormayacağım. Ben de biliyorum ki gelemez, yüreği yetmez, korkar. Efelendiğine bakmayın siz.'' Kılıçdaroğlu, konuşmasını, ''Hep birlikte 13 Haziran'dan itibaren yeni bir Türkiye inşa edelim'' çağrısında bulunarak tamamladı.