Politika

Kılıçdaroğlu: Baykal'ın konuşması normal, duyarlılıklarımızı anlattı

Kılıçdaroğlu "Ergenekon’da olduğu gibi izledikleri dış politika konusunda da halktan özür dileyecekler" dedi

14 Şubat 2013 10:12

 

Utku Çakırözer

(Cumhuriyet - 14 Şubat 2013)

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cilvegözü’nde düzenlenen bombalı saldırının sorumluluğunun hükümetin Suriye politikasına ait olduğunu belirterek “Ergenekon’da olduğu gibi izledikleri dış politika konusunda da halktan özür dileyecekler” dedi. Kılıçdaroğlu, eski genel başkan Deniz Baykal’ın CHP kapalı grubunda yaptığı konuşmayla ilgili de “Gayet normal karşılıyorum. Partimizin duyarlılıklarını yansıttı” dedi. Baykal’ın dikkat çektiği 1 Mart tezkere görüşmeleri tutanakları konusunda da CHP grup başkanvekillerine talimat verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “O tarihi tutanakların açıklanması için çalışmaları başlattık” dedi.

İngiltere İşçi Partisi’nin davetlisi olarak Londra’ya gidişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

 

- Başbakan’ın dünkü grup konuşmasını nasıl buluyorsunuz?

Başbakan Türkiye’nin gerçeklerinden kopmuş durumda, duygularını kontrol edemiyor. Ülkedeki gelişmelerden büyük ölçüde habersiz, öyle anlaşılıyor ki devletin kurumlarıyla Başbakan arasında ciddi bir kopukluk var. Ekonomideki gelişmeleri sağlıklı izleyemiyor. Sayın Başbakan’a tavsiyem, aileden sorumlu bakanın raporunu sakin bir dönemde okumasıdır. 10 yılda ülkeyi ne hale getirdiğini kendi bakanının kaleminden izlemiş olacaktır. 
 

- Terör mağdurlarının aileleri ve 65 yaş üstündekilere yeni bazı haklar veriliyor.

Bunların bir kısmı var ve uygulanıyor. Başbakan olanları da yeni uygulanıyor gibi gösteriyor. Zaten birçok ilde 65 yaş üzerine ücret uygulanmıyor toplu ulaşımda. Bizim Dikili belediye başkanımız suları ücretsiz verdi diye ceza alıyor. Niye ücretsiz veriyorsun diye.


- Size de ağır ithamlarda bulundu DHKP/C üyeliği üzerinden…

Sağlıklı ruh haline sahip değil Sayın Başbakan. Şimdi yeni bir düşman yaratmaya çalışıyor. PKK bitti, DHKP/C’nin eylemleri başlayacak ve Sayın Başbakan tam da oradan halka seslenmiş olacak. Hedefine de CHP’yi koymuş olacak. Ucuz ve sıradan politika bunlar. Bir başbakana yakışmayacak sözler, bunlara yanıt vermeyi uygun görmüyorum doğruyu isterseniz. 

 

Uluslararası dedikodudan yarar umuyor 

 

- Papandreu ile bir görüşmesini aktardı dün Başbakan. Sosyalist Enternasyonal’le (SE) Çin’in işbirliği konusunda…

Umut Oran gayet güzel yanıt verdi. (Umut Oran Papandreu’yu arayıp görüşme içeriğini öğrendi.) Bir başbakanın yalan söylememesi gerekir. Bu siyasette temel noktadır. SE’nin Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile işbirliği vardır. Benim söylemek istediğim de budur. Cape Town’da ve Lizbon’da da ÇKP üyeleri SE’ye katıldılar. Hatta Sayın Başbakan’a ÇKP yetkilisinin yaptığı konuşmayı okumasını öneririm. Çin için hedeflediği, belirlediği hedefleri nedir öğrenir.


- Konuyu yabancılara taşımasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu Başbakan’ın edindiği bir alışkanlık. Düzeyini gösteriyor bu. Eski Almanya Başbakanı Schöreder’e de “Kaç para alıyorsunuz, ben geçinemiyorum” diye Türk halkını rencide eden bir soru sormuştu. O soruyu soran bir kişinin Başbakanlık koltuğunda oturmaması lazım. İç politikayı uluslararası arenada dedikodu malzemesi haline getirip ondan yarar umuyor. İnsanda biraz utanma olur. 

 

Anayasa değil güç peşinde 

 

- Anayasa konusundaki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP masadan kalkmak istiyor. Onun için de komisyonun kabul etmediği koşulları dayatıyor. Zaman süresi veriyor. Kaçmanın yollarını arıyor. Demokratik bir anayasaya ihtiyaç duymuyor. Eger duysaydı, özgürlüğe-demokrasiye ihtiyaç duysaydı darbe yasalarını değiştirirdi. Açık çek verdik kendilerine, “12 Eylül yasalarını değiştirelim” dedik, getirmedi. Onun nedeni de şuydu: “Ben demokratik çağdaş özgürlükçü anayasa yapacağım, CHP önümde engeldir.” Şimdi gerçekler ortaya çıktı. Çağdaş anayasanın önündeki en ciddi engel AKP’dir. AKP ve kurmayları çağdaş anayasa değil, onlar kendi liderlerinin yetki ve gücünü artıracağı anayasa peşindeler. 


- Sayın Baykal’ın açıklamalarını nasıl buluyorsunuz?

Normal değerlendiriyorum. Sayın Baykal, partinin duyarlılıklarını dile getirmiştir. Genel anlamda olumlu bakıyorum. 


- Rahatsız eden bir unsur var mı konuşmasında?

Hayır, hayır, o partimizin eski genel başkanıdır. Kapalı grupta konuşur, partinin duyarlılıklarını dile getirir. Nitekim dünkü konuşmasının genelinde ayrıştırıcı değil bütünleştirici bir dil hâkim oldu izlenimi aldım.


- CHP’nin kamp tarihini Sayın Baykal değiştirmek istedi gibi bir durum var mı?

Hayır, tarih değiştirmeyi STK’ler istedi. 3 Mart’ta miting varmış Tandoğan’da, ona CHP’li vekiller de katılsın diye o tarih ertelenebilir mi diye sordular.


- 1 Mart’ın yıldönümüyle ilgili bir çalışma var mı?

1 Mart’la ilgili olarak Akif Hamzaçebi’ye tutanakların kamuoyuna açılması için Meclis Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunun talimatı verdim. 10 yıllık süre doluyor ve bu tutanakların açıklanmasını isteyeceğiz. 


- Suriye sınır kapısındaki saldırı?..

21 Temmuz 2012’de Cilvegözü sınır kapısını tek taraflı kapattığını açıkladı hükümet. Şimdi kapalı bir sınır kapısına nasıl bir araç gelir, ilk soru bu. 2. soru: Bu araç Suriyeli Esad karşıtlarının denetiminde olan bir alandan geliyor, eğer Suriye’den geliyorsa. Nasıl geliyor o zaman? 3. soru: 2 kişinin Suriye’ye kaçtığı, üçüncü kişinin Türkiye’ye kaçtığı söyleniyor. Bu kapıda istihbarat elemanları var, kolluk kuvvetleri, gümrük görevlileri var. Bu kişinin kimliği nasıl belirlenemiyor. Burası yolgeçen hanı değil. Pasaport kimlik tespiti yapılması gerekiyor. Kimliği tespit edilemedi ne demek? 4. soru: Bizim milletvekillerimiz kamera görüntülerini izlemek istiyor. Önce olur diyorlar, sonra gizlilik kararı var deniyor. 3 bakanın izlediği görüntüler neden CHP’ye gösterilmiyor. Hukukta çifte standart olur mu? 5. soru: Dün Gaziantep vekilimiz bir konuşma yaptı. Gaziantep’te bazı evlerde bomba imal edildiğini iddia etti. Onların içinde MİT yetkilileri olduğunu da söyledi. Hatay’da da bomba imal edilen yerlerin görüntüleri medyada yer aldı. Türk hükümeti bu bomba imalinin neresinde?

Düne kadar savaş tamtamları çalanlar bugün savaşa girmiyoruz diyorlar. Patlayan o bombanın sorumlusu hükümettir. Türkiye’yi Suriye bataklığına çekmek isteyen de bu hükümettir. Defalarca uyardım yanlış yapıyorsunuz diye. Ergenekon olayında olduğu gibi burada da bizim dediğimiz noktaya gelecekler. Biz onlardan özür bekliyoruz. Sonra CHP’nin izlediği ve hükümeti uyardığı noktalara gelecekler, jeton geç düşecek ama gelecekler ve biz onlardan özür bekliyoruz.