CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 686 sayılı KHK ile 330 akademisyenin ihraç edilmesine ilişkin olarak "Akademisyenlerin ihraç edilmesi ahlaksızlıktır. Birinci sorumlu YÖK'tür. Çünkü YÖK 12 Eylül sonrası kurulmuş bir darbe kurumudur. İkinci sorumluluk rektörlerdedir" dedi.
CHP 'nin anayasa değişikliği teklifinin Meclis'teki oylamasını Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) götüreceği konuşulurken Kılıçdaroğlu'ndan konuya ilişkin bir açıklama geldi. Kılıçdaroğlu, "Bu Anayasa Mahkemesi topluma güvence veremez, haklarımızı güvence altına alamaz hale geldi. Anayasa Mahkemesi görevini yapmıyor. Şu anda Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur" diye konuştu.
Ankara'da Parti Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu ve TBMM Grubu'nun ortak toplantısına katılan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Son çıkardıkları kanun hükmünde kararnamelerle referandumun adil olmayacağını ilan ettiler. Bu Anayasa Mahkemesi topluma güvence veremez, haklarımızı güvence altına alamaz. Anayasa Mahkemesi görevini yapmıyor. Şu anda Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.
"Türkiye'yi Ortaçağ karanlığı bekliyor"
"Bilim insanlarını kapının önüne koyuyorlar. Birinci sorumlu YÖK'tür. Çünkü YÖK 12 Eylül sonrası kurulmuş bir darbe kurumudur.
"Batı'dan Türkiye'ye bakıldığında üniversite olmadığı algısı ortaya çıkıyor. Çünkü bu kadar bilim insanı görevden alınmış diğerlerinden tık yok. Bu üniversiteler bu anlayışla giderse, Türkiye'yi Ortaçağ karanlığı bekliyor.
"Yüzde 1 oy alan partinin lideri Meclis'te olsun"
"Öğretim üyesini üniversitenden atıyorsunuz, yurt dışına çıkış yasağı getiriyorsunuz. Ama Türkiye'de gezebilirsin diyorsunuz. Bu Türkiye'yi yarı açık cezaevine çevirmektir. Anayasa değişiklikleri kabul edilirse Türkiye'nin nasıl tehlikeli bir mecraya sürükleneceğini düşünmemiz lazım.
"Meclis'e vekiller önseçimle gelsin. Yüzde 1 oy alan partinin lideri Meclis'te olsun. Parlamenter demokrat sistem daha güçlü hala gelsin istiyoruz. Önümüzdeki hafta kanun teklifimizi Meclis'e vereceğiz. Parlamentonun yetkisini alıyoruz, bir kişiye veriyoruz. Mahkemeleri bir kişiye teslim ediyoruz. Adalet nasıl dağıtılacak? Valiyi, kaymakamı bir kişi belirleyecek. Böyle devlet olur mu?
"Referandum bir parti seçimi değil. Yurttaşlarım Türkiye'nin ve kendi geleceğini düşünerek oy kullanmalı. Her insan fanidir. Olay Erdoğan olayı değildir. Referandumda oy kullanırken çocuğunu düşüneceksin."