Yönetmen Ken Loach, siyasal yozlaşma, solun etkisizliği ve sinema kariyerinin geleceğine ilişkin konuştu.
“Açık sözlü lafları ve yüzündeki kalıcı gülümseme aksi bir izlenim uyandırabilir fakat Ken Loach öfkeli bir adam” diyerek söze başlayan Nando Salva’nun gerçekleştirdiği röportajda Loach; “Filmlerim insanların öfkesini ifade etmesine yardımcı olursa bu beni ziyadesiyle memnun eder” ifadesini kullandı. İşçi sınıfının ve göçmenlerin sorunlarını beyaz perdede dillendiren ve son filmi “Ben, Daniel Blake” ile Cannes Film Festivali’nde ikinci defa Altın Palmiye’ye layık görülen Loach, haberleri izlerken nasıl duygular hissettiğinin sorulması üzerine; “Bu yaşa gelince ruhen çökmemek için dikkatli hareket etmek durumundayım ama deliriyorum elbette. Çünkü bir anne süpermarketten yiyecek çaldı diye hapse atılıyor ve o arada büyük şirketlerdeki milyonlarca adam milyonları götürüyor da kendilerinin kılına bile dokunulmuyor. Medya da her şeyin sorumluluğunu göçmenlere yıkıyor. Korkarım iki üç kuşak sonra dünya tamamen çökecek” dedi.
Loach, siyasal yozlaşma, solun etkisizliği ve sinema kariyerinin geleceğine ilişkin açıklamalarda bulunduğu röportajda, “Ben, Daniel Blake”in son filmi olup olmadığı sorusuna ise, “Artık fazla enerjim kalıp kalmadığını bilmiyorum ama beni durmadan kameranın arkasına doğru iten bir şeyler de yok değil” cevabını vererek sinemaseverleri umutlandırıyor.
Ken Loach ile yapılan röportajın tamamı; Tuhaf Dergi Eylül sayısında…