Yaşam

Karpuz gibi ortasından ikiye bölünmüş ülke

İsmet Berkan, "Bekir Ağırdır’ın bugün yayımlamaya başladığımız yazı dizisi, bize bazı keskin siyasi konularda karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş bir ü

13 Haziran 2010 03:00
T24 - www.t24.com.tr yazarı Bekir Ağırdır'ın Radikal gazetesinde yayımlanmaya başlanan yazı dizisi için Radikal gazetesi yazarı İsmet Berkan, "Bekir Ağırdır’ın bugün yayımlamaya başladığımız yazı dizisi, bize bazı keskin siyasi konularda karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş bir ülke görüntüsü çiziyor maalesef" dedi.

İsmet Berkan'ın radikal gazetesinde "Karpuz gibi ortasından ikiye bölünmüş ülke" başlığıyla (13 Haziran 2010) yayımlanan yazısı şöyle:



Radikal yazarı Tarhan Erdem’in araştırma şirketi KONDA’yı sanırım bilmeyen yok. Daha çok seçim sonuçlarına yönelik siyasi araştırmalarıyla kamuoyunda bilinen bir şirket KONDA ama aslında hemen hemen her konuda sürekli sahada araştırma yapıyor. Bu araştırmalar, daha çok ticari müşteriler için belli amaçlara yönelik olarak ısmarlanan araştırmalar.

Tarhan Erdem ve KONDA yöneticilerinden olan, Radikal’de yazıdizilerine ve makalelerine alışık olduğunuz Bekir Ağırdır, pek azımızın sahip olduğu bir şansa ve bilgiye sahipler bu nedenle. Çünkü önlerinden pek çok konuda pek çok sosyolojik bilgi, veri geçiyor ister istemez.

Bekir Ağırdır’ın bugün yayımlamaya başladığımız dizisi, KONDA’nın verilerinden derlenmiş rakamlar içeriyor. Aslında Bekir Ağırdır, toplumdaki kutuplaşmayı, belirli siyasi konular üzerinde farklı görüşlerin artık donuklaşmasını yazıyor bize.

Gerçekten rakamlar çok çarpıcı.

Bazı konularda kutuplaşmalar yaşanmasını, toplumun iki zıt görüş arasında kümelenmesini anlayabiliriz. Bunlar keskin konulardır, tarafların birbirlerini ikna etme ve bir orta nokta bulma imkânı kalmamıştır.

Ama eğer bölünme, daha doğrusu toplumun hatırısayılır büyüklükte kesimlerininin iki zır görüşten biri etrafında durması ve duran kitlelerin donuklaşması olgusu gündeme gelen hemen her konuda yaşanmaya başladıysa orada durmak gerekir.

Bekir Ağırdır’ın bugün yayımlamaya başladığımız yazı dizisi, bize bazı keskin siyasi konularda karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş bir ülke görüntüsü çiziyor maalesef.

Üstelik konular da siyasal anlamda çok önemli olsalar bile sokaktaki vatandaşın gündelik hayatı açısından çok da ön sıralarda yer almayan konular.

Ama bunlarda bile ülkedeki siyasal iktidar ve onun savunduğu görüşlerle o görüşlerin tam tersi arasında ciddi bir kutuplaşma, daha da kötüsü kitlelerde bir donuklaşma açıkça görülüyor.

Tabii ümit veren tek şey, bu kutuplaşma ve donuklaşmanın boyutunun, taraflarının her konuda farklı olması. Yani bazı konularda bir görüşü doğru bulanlar eğer yüzde 50 ise başka bir konuda yüzde 44’e düşebiliyor, bir üçüncü konuda yüzde 60’a çıkabiliyor.

Bu bize, benim ‘donuklaşma’ dediğim olgunun çok da sert olmadığını gösteriyor. Ama yine de en azından nüfusun üçte birine varan oranlarda iki görüş arasında donuklaşma var, görüşünü konudan konuya değiştirenler kabaca üçte bir diyebiliriz. Yani nüfusun üçte ikisi keskin önyargılara, hemen hemen her konuda peşin düşüncelere sahip. Bu söylediğim kabaca bir rakam elbette ama seviyeler böyle.

Pazar günü için moral bozucu belki ama herkese Bekir Ağırdır’ın yazı dizisini okumasını, hatta kesip saklamasını öneririm.