Sağlık

Kariyer kadını kısırlaştırıyor

Bilimsel bir araştırma zorlu ve rekabetçi ortamlarda çalışan kadınların kısırlık riskiyle karşı karşıya kaldığını ortaya koydu.

11 Mayıs 2009 03:00
Bilimsel bir araştırma zorlu ve rekabetçi ortamlarda çalışan kadınların kısırlık riskiyle karşı karşıya kaldığını ortaya koydu.

Utah Üniversitesi'nden antropolog Prof. Elizabeth Cashdan'in yaptığı araştırma iş dünyasında başarı ve kariyer peşinde koşan kadınların, kadınlık hormonlarının giderek zayıfladığını ortaya koyuyor.

Prof. Cashdan'ın Current Anthropology dergisinde yayınlanan araştırmasına göre iş hayatında aktif olarak çalışan, yoğun iş temposu, stres ve acımasız rekabete maruz kalan kadınların hormon dengelerinin değişmesiyle klasik kadınsı vücut tipi de elden gidiyor.

Doğurganlıkla özdeşleştirilen kıvrımlı ve yuvarlak hatlı kadın bedeni kariyer odaklı modern yaşamda kıvrımlarını kaybederek bir bakıma erkeksileşiyor. Dahası hormonların değişime uğramasıyla bu kadınlar çocuk sahibi olmak istediklerinde de ciddi sorunlarla, hatta kısırlıkla karşı karşıya kalabiliyor.

Prof. Cashdan iş dünyasında top koşturan kadınlarda meydana gelen değişimi şöyle açıklıyor: “İş stresi ve başarma arzusu kadınların hormon dengesinde değişimlere sebep oluyor. Çünkü kadınlık hormonu olan östrojen, yerini acımasız iş ortamında güç, dayanıklılık ve rekabet etme özellikleriyle bağlantılı olan ve içinde erkeklik hormonu testosteronu da barındıran androjen hormonlara bırakıyor.”

Cashdan'a göre bu hormon değişiminin göstergesi de kadınların vücut tipinde, özellikle de bel ve kalça genişliğinde yaşanan değişim. Araştırmada kullanılan ve bel çevresinin kalça çevresine bölünmesiyle elde edilen WHR adlı ölçü, değişimi rakamlarla gösteriyor. En doğurgan kadın vücudu için verilen WHR oranı ise 0,7. Yani belin çevresinin kalçanın çevresinin yüzde 70'i oranında olması.

İş dünyasındaki kadınları daha çok ince ve düz görünümlü Keira Knightley'e benzeten Cashdan, “Aşırı yoğun tempoda ve aşırı stres altında çalışan bu kadınlar salgılamaya başladıkları androjenik hormonlar sebebiyle yağı kalçalara değil bel bölgesine biriktiriyorlar. Bel bölgesi ne kadar yağlı ve kalın olursa kadının östrojen gibi kadınlık hormonları salgılama ve doğurgan olma oranı da o denli azalıyor” diyor.