Sözcü yazarı Mehmet Türker, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Ta Amerika'dan senin savcıların FETÖ vasıtasıyla Türkiye'ye getirilip burada yedirilecek, içirilecek, giydirilecek. Ondan sonra Amerika'ya tekrar dönerek ondan sonra da bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını içeri girerken pat tutuklayıp alacaksın 6 aydır orada hapiste tutacaksın, yargılamayacaksın, seninki tarafsızlık, bağımsızlık olacak” açıklamasıyla ilgili olarak "Karısı Ebru Gündeş bile terk etti, ama nedense Recep Bey'in aklından İranlı çocuk Reza Zarrab çıkmıyor" dedi.
Mehmet Türker'in "Çatladıkapı Muhtarlığı!.." başlığıyla yayımlanan (13 Ekim 2016) yazısı şöyle:
Recep Bey her gün nutuk atmadan yapamıyor…
Son üç güne baktığımızda…
Enerji Konferansı'nda konuştu;
Önceki gün Avrasya İslam Şurası'nda nutuk irat etti;
Dün de kura çekimini sarayda yaptırdığı hakim ve savcılara nutuk attı…
Tabii bu kadar çok konuşunca bu konuşma metinlerini hazırlayanlar da şaşırıyordur, ne yazacaklarını…
Metin dışına da çıkıyor mudur bilmem ama savcı ve hakimlere şunu söyledi:
“Burası Çatladıkapı Muhtarlığı değil, devletiz”
* * *
Biz de böylece Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Çatladıkapı Muhtarlığı olmadığını öğrenmiş olduk…
Bunu neden söylediğine gelince… Recep Bey şöyle anlatıyor:
“Şimdi dünyadan bize akıl verenler var. ‘Bu kadar ismi (FETÖ'cü) nasıl nereden biliyorsunuz?.. Nasıl olur da bunları (FETÖ'cüleri) hemen anında topladınız?.. Bana da söylüyorlar… Biz devletiz. Burası Çatladıkapı Muhtarlığı değil. Nerede kim ne yapıyor bunların hepsini bir devlet bilmiyorsa, onun istihbaratı bunu bilmiyorsa, kusura bakmasınlar.”
* * *
Aslında aynı şeyi biz de merak ediyorduk, 100 bine yakın isim anında nasıl tespit edildi diye, şimdi öğrenmiş olduk…
Meğer devlet varmış, istihbarat varmış!..
O zaman sormazlar mı?..
Madem biliyordunuz, daha önce neden toparlamadınız?..
Madem biliyordunuz, bu kadar FETÖ'cü hakim, savcı, polis, askere, öğretmene neden göz yumdunuz?..
Madem devlet var, istihbarat var bunların darbe teşebbüsü hazırlıklarını neden öğrenemediniz?..
Madem devlet var, 15 Temmuz'da darbeyi gerçekleştireceklerini neden istihbar edemediniz?..
Madem istihbarat var, kalkışmayı neden MİT Başkanı'ndan değil de eniştenizden öğrendiniz?..
* * *
Devlet idaresi ciddiyet ister…
O gece MİT Başkanı'na neden ulaşamadılar?..
Başbakan Binali Yıldırım, “O gece MİT Başkanı'na ulaşamadım… Sonra sordum ‘istihbaratınız yok muydu?' diye cevap alamadım” demişti…
Biz devletiz, iyi de…
Başbakan kendine bağlı MİT Müsteşarı'na soruyor, Müsteşar cevap vermiyor…
Ve o müsteşar “Dere geçerken at değiştirilmez” gerekçesiyle yerinde oturuyor ve Recep Bey'in yanından ayrılmıyor!..
* * *
Burası Çatladıkapı Muhtarlığı değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti…
Ama bu devleti idare edenlerin eski dostları, eski ortaklarıyla kavga etmeleri sonucu bu millet kanlı bir darbe teşebbüsüyle yüz yüze geldi, ülke uçurumun eşiğinden döndü…
O gece ülkenin başında Çatladıkapı Muhtarı değil..
Recep Bey ve AKP iktidarı vardı!..
Yine Zarrab
Karısı Ebru Gündeş bile terk etti, ama nedense Recep Bey'in aklından İranlı çocuk Reza Zarrab çıkmıyor…
Hakim ve savcılara konuşurken diyor ki:
“Ta Amerika'dan senin savcıların FETÖ terör örgütü (FETÖ'nün açılımında zaten terör örgütü var) vasıtasıyla Türkiye'ye getirilip burada yedirilecek, içirilecek, giydirilecek. Ondan sonra Amerika'ya tekrar dönerek ondan sonra da bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını (İranlı çocuk) içeri girerken pat tutuklayıp alacaksın 6 aydır orada hapiste tutacaksın, yargılamayacaksın, seninki tarafsızlık, bağımsızlık olacak”
Recep Bey, savcıların (acaba kaç tane) Türkiye'ye getirilip burada yedirilip içirilip hatta şimdi giydirildiğini de söylüyor…
New York Savcısı Bharara Türkiye'yi güzel bir ülke olarak duyduğunu fakat hiç ayak basmadığını söylüyor…
Demek Türkiye'ye geldiğini kendi bilmiyor, Recep Bey biliyor…
Yargılamanın çoktan başladığı bir yana, Reza Zarrab iki ülkenin daha vatandaşı…
Onlar sahip çıkmıyor da biz niye bu kadar üstüne düşüyoruz?
Hem sonra, orada tutuklu başka Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yok mu?..