Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Gülen Cemaati'ni ilişkin "aldandık" sözünün 15 Temmuz darbe girişiminin tahlili bakımından önemli olduğunu belirterek, "Bizim siyasi kültürümüzde “devleti ele geçirme” tutkusu sağ ve sol radikallerde yaygın bir hastalıktır. Bunca acı tecrübeden sonra din-siyaset ilişkileri ve “hukuk devleti” konularında artık mutabakata varmamız lazım.
FETÖ’nün görünen yüzü; kendini eğitim ve sosyal yardıma adamış, medeni tavırlı bir dindarlar hareketiydi. Böyle kalsaydı, İslami enerjiyi siyasetten toplumsal hizmetlere yöneltmekle iyi bir örnek olurdu. Bu dış görünümüyle, radikal siyasal İslamcı akımlar karşısında, çeşitli seküler sosyal bilimcilerin de övgüsünü almıştı.
Fakat “kainat imamı” kavramında tezahür eden ego ve güç hırsı asıl hedef olarak “devleti ele geçirme”ye yönelmişti." diye yazdı.
AKP'nin cemaatle işbirliği yaptığına işaret eden Akyol, "Ne istedilerse verdik" denildi. Fakat bitmeyen talepler FETÖ’nün hudutsuz güç hırsını da dışa vurmuştu, araları açıldı. Ordu içindeki gizli FETÖ teşkilatı darbe teşebbüsünde bulundu.
Darbeler tarihimizde en kanlısının 15 Temmuz olması nasıl bir güç hırsı, nasıl bir gözüdönmüşlük olduğunu bir dışavurumudur... Bu olay, din istismarıyla insanları aldatmanın ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi. Tam bir din ve vicdan özgürlüğü ama dinin siyasi ideoloji olarak kullanılmasına hayır." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...