Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, Türkiye'de pek çok kişinin "Herhalde bu kadarı da olmamıştır" dediği şeylerin yaşandığını ve hiçbir şeye şaşırmaz hale gelindiğini belirterek, "Normal demokratik bir hukuk devletinde, eğer siyasilerden bürokratlara, yargıçlardan gazetecilere kadar pek çok kişi ‘kara para’dan aranan bir iş insanının uçağını kullanıyor, onunla aynı masada, aynı fotoğraf karesinde yer alıyorsa bunun yasal bir takibatı olması, en azından ahlaki anlamda sorgulanması gerekir. Ama ne hikmetse yetkililer derin bir suskunluğa gömülmüş bulunuyor.
Eğer bizzat devletin bakanı tarafından bir siyasetçinin suç örgütü liderinden her ay on bir dolar aldığı açıklanıyorsa, yargının meseleye el atması ve gereğini yapması gerekir, ama hukuk burada da susmayı tercih ediyor." diye yazdı.
İktidarı yönetenlerin sustuğunu, çünkü hesap vermelerini sağlayacak bir denetim mekanizması olmadığına işaret eden Ocaktan, "Eğer şu anda Türkiye’de yaşananların binde biri demokratik bir Avrupa ülkesinde olsaydı herhalde hiçbir iktidar yerinde kalamaz ve yer yerinden oynardı. Ama burası Türkiye… Biz “Büyüklerimizin ve devletin bir bildiği vardır” anlayışının hakim olduğu bir kültürel gelenekten geliyoruz.
İtiraf etmek gerekiyor ki bütün bu mide bulandırıcı olaylar karşısında suskunluğun temelinde, ‘birey’ olmayı değil, ‘kul’ olmayı esas alan bir zihniyet yapısı bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...