Medya

Karar yazarı Beki: Ankara'nın sıkıntısı, Biden'dan çok kendisiyle

27 Nisan 2021 09:12

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 1915 olayları için "soykırım" tanımlamasını yapan ABD Başkanı Joe Biden'a yanıt verirken, "Tarihteki olayların araştırılmasını tarihçilere bırakın" ifadesini hatırlatarak, "'Kendin zırnığını tarihçilere bırakmamışsan... Gerek yeniden yazmak gerek uydurmak suretiyle tarihi, siyaseten tepe tepe kullanıyorsan kim ciddiye alır bu teklifini!  Ankara'nın sıkıntısı, Biden'dan çok kendisiyle" dedi. 

Beki, "İktidara şu tip yardımcı analizler yetiştiriliyor: 'İlk kez bir ABD başkanı, 1915 hadiselerini 'Ermeni soykırımı' olarak tanıdı, bu istemediğimiz bir şeydi. Fakat Türkiye'yi sorumlu tutmadı, Osmanlı'ya mal etti. Osmanlı'yı da suçlama maksadı gütmediğini söyledi. İstanbul'un bile adını geçirmedi, Kostantinopol diye andı. Kaçındığımız sonuçlarından Türkiye'yi sakınmaya özen gösterdi.  Hem her 24 Nisan'da yaşadığımız 'soykırım diyecekler mi, demeyecekler mi' geriliminden de bizi kurtardı. Artık tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılamayacak, ilişkilerimizi rehin alamayacak. En kötüsü olmadı yani. Sevinsek bile yeridir...' Ancak serde geçmişsevicilik ve ucuz hamasetçilik var. İktidar, kendisini bozar diye bu yardımcı analizlerden yararlanmıyor.  Ankara, Biden'ın Türkiye'yi ayrı tutmasına sevinse Osmanlı mirasını reddetmiş olacak.   Daha iyi bir gelecek vaat edemeyenlerin, tarih bilinci aşılama görüntüsüyle topluma enjekte ettiği maziperestliği incitir bu. Sonra milleti geçmişin görkemli günlerinde nasıl yaşatacak, ecdadın ihtişamlı zaferleriyle avutup kırık gururunu neyle okşayacaklar?" dedi. 

Beki, yazısına şöyle devam etti:

"Biden, Türkiye'yi gözeterek  kelimelerini dikkatli seçmiş. İstanbul dememiş, Osmanlı'daki adıyla Kostantinopol demiş... Altında iyi niyet aramak, racona aykırı. Dış güçler paranoyası kaşıyanların şanına yakışmaz. Tam tersine, kurulmuş propaganda makinesi hemen Üst Aklın buradaki sinsi emellerini, Türkiye'yi işgal edip İstanbul'u Yunan'a peşkeş çekme hazırlıklarını anlatmaya başladı.   

Oyun, bir kez daha büyüktü; soykırım lafının arkasında çok daha tehlikeli bir plan yatıyordu... Akılla alışverişi kesmiş sipsipullahlara sorsan, yoksa niye İstanbul'a Kostantinopol desin!  Sanki 1915'te Osmanlı, Kostantiniyye değil İstanbul diyormuş da Biden kasten Bizans'taki adını kullanmış.  

'Bunların hepsi emperyalizmin tuzakları, başımıza yeni çoraplar örüyorlar, görmemek için kör olmak lazım' diye tribününü inandırırsan, paranoyayı köklersen olacağı budur. Alkış ve yuhalamalarla yönetilirsin, kendi ürettiğin tezahürat ve sloganların oyuncağı olur siyasetin. 

Demek ki zorun Biden'la değil kendinle. ABD Başkanı'nın 'soykırım' demesi bugüne kadar engellenebildi. Bugün niye engellenemedi?  Türkiye'nin, aleyhindeki bir gelişmeyi önleyebilme gücüne, dost ve müttefikleri nezdindeki hatırına, caydırıcılığına ne oldu? 

'Koca imparatorluğu pul gibi dağıtanlar Türkiye'ye neler yapmaz' teraneleriyle korku pompalıyorlar bir de.  Suç hep dış güçlerde, biz hiç yanlış yapmıyoruz.  Bir gün de şunu sorsunlar: Acizlik itirafı değil mi bu, kafasına vurulup ağzından ekmeği alınacak edilgen taraf mıyız biz, dış güçler imparatorluğu dağıtırken biz neredeydik, her şeyimiz doğruysa niye başkaları kazanıyor? "