Medya

Karar yazarı Albayrak: Kuran'a göre Rüzgar Çetin'in ailesi diyet ödeseydi de kınanamazdı

"Çetin ailelerine hakaret mahiyetinde binlerce mesaj var, İslam ülkesi için anormal bir durum"

03 Ekim 2016 13:50

Karar yazarı Hakan Albayrak, Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin'in çarptığı otomobilde şehit olan polis memurunun eşinin şikayetinden vazgeçmesinin eleştirilmemesi gerektiğini söyledi. Albayrak, şikayetini geri çeken eşin "Herhangi bir maddi menfaat sağlamadım" şeklindeki açıklamasına ilişkin olarak "Şikâyetlerinden diyet karşılığında vazgeçmiş olsalar(dı) bile, kınanmamaları gerekir(di). Çetin ailesi de, diyet ödemiş olsa(ydı) bile, bundan ötürü kınanamaz(dı). Neye göre? Kur’an’a göre" diye yazdı.

Hakan Albayrak'ın Karar gazetesinin bugünkü (3 Ekim 2016) nüshasında yayımlanan 'Rüzgar Çetin meselesi' başlıklı yazısı şöyle:

Alkollüyken araba süren Rüzgar Çetin (Film yönetmeni Sinan Çetin’in oğlu), bir polis arabasına çarparak polis memuru İsmet Fatih Alagöz’ün ölümüne sebep oldu.

Kazada bir polis memuru da yaralandı.

 

Rüzgar Çetin, “bilinçli ve taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına yol açmak” suçlamasıyla tutuklandı.

Sekiz ayı aşkın bir süredir cezaevinde.

Nasipse yarın (Salı) İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmaya çıkacak.

Bu duruşmada tahliye edilebileceği söyleniyor, zira merhum İsmet Fatih Alagöz’ün ailesi şikâyetini geri çekti.

İki çocuğu, eşi Özlem Alagöz, babası Ahmet Çetin Alagöz, annesi Ayşe Alagöz ve kardeşleri Mehmet Akif ile Zafer Mustafa Alagöz’ün ilgili dilekçesi şöyle:

“İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki sanık Rüzgar Çetin hakkındaki şikâyetimizden ve davaya katılma talebimizden feragat ediyoruz. Şikâyetimizden ve davaya feragatimiz doğrultusunda gereğinin yapılmasını arz ve talep ederiz.”

***

Bu gelişme üzerine sosyal medya âleminde Rüzgar Çetin ve merhum İsmet Fatih Alagöz’ün ailelerini kınama kampanyası başladı.

Çetin ailesi ‘parayı bastırıp cinayet suçundan sıyırmaya çalıştığı’, Alagöz ailesi de ‘şehit polisin kanını yerde bıraktığı’ için kınanıyor.

Kınanmanın ötesinde, burada zikredemeyeceğim derecede çirkin hakaretlere uğruyor iki aile.

Merhum İsmet Fatih Alagöz’ün eşi Özlem Alagöz, bu tepkiler üzerine, avukatına şu açıklamayı yaptırdı:

“Kaza sonrasında müvekkilimiz bir anne olarak Rüzgar Çetin’in ailesinin görüşme isteği sonrasında maddi bir karşılığı olmaksızın katılma talebinden feragat etmiştir. Müvekkilimizin anne oluşu, Rüzgar Çetin’in ailesi tarafından sağlanan görüşmelerde ailesinin acılarına şahit oluşu nedeniyle bu yönde bir karar verilmiş olup, maddi herhangi bir menfaat sağlanmamıştır. Yalnız Çetin’e ait aracın sigorta şirketinden sigorta teminatı kapsamında kalan bedelin talebi söz konusudur.”

***

Merhum İsmet Fatih Alagöz’ün yakınları, şikâyetlerinden “Rüzgar Çetin’in ailesinin acılarına şahit oluş”ları nedeniyle vazgeçmişlerse, bu, fevkalade asil bir davranış, fevkalade yüksek bir fedakârlıktır.

Bundan ötürü kınanmamalı, bilakis takdir edilmeliler.

Şikâyetlerinden diyet karşılığında vazgeçmiş olsalar(dı) bile, kınanmamaları gerekir(di).

Çetin ailesi de, diyet ödemiş olsa(ydı) bile, bundan ötürü kınanamaz(dı).

Neye göre?

Kur’an’a göre.

Bakara suresinin 178’inci ayetinde, öldürülenler hakkındaki kısas ilkesi vurgulandıktan sonra, öldürenlerin diyet karşılığında bağışlanabileceği de hükme bağlanıyor ve mealen “Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir” diye buyruluyor.

Nahl suresinin 126’ncı ayetinde de mealen buyruluyor ki:

“Cezalandıracaksanız, size yapılanın misliyle cezalandırın. Eğer sabrederseniz, elbette bu sabredenler için daha hayırlıdır.”

Rabbimizden bir “hafifletme ve rahmet”i nasıl yok sayarız?

“Daha hayırlı” olanı nasıl tahkir ve tezyif konusu yaparız?

***

Twitter’da Çetin ve Alagöz ailelerine hakaret mahiyetinde binlerce mesaj var; ama Rüzgar Çetin’in diyet karşılığında veya karşılıksız bağışlanmasında kınanacak bir şeyin olmadığına dair bir tek mesaj bile yok veya ben göremedim.

Bir İslam ülkesi için anormal bir durum.