T24 - İzmir'de Kadriye Cengiz'in polisler tarafından dövülmesi konusunda İzmir 17'nci Sulh Ceza Mahkemesi ilk duruşmada görevsizlik kararı verdi. Mahkeme hakimi ifade dahi almadan davayı sonlandırdı.
Karabağlar Polis Merkezi’nde, gözaltına alınan Fevziye Cengiz’i dövdükleri iddiasıyla 4 polis memurunun yargılandığı davada Sulh Ceza Mahkemesi, yenilenen iddianame gereğince görevsizlik kararıyla davanın Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesine kararı verdi.
Bugün, ilk kez İzmir 17’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya, şikayetçi Fevziye Cengiz ile birlikte tutuksuz yargılanan, idari soruşturma kapsamında açığa alınan Cinayet Büro Amirliği’nde görevli polis memurları Beyit S., Hakan Y., Ahlak Büro Amirliği’nde görevli polis memuru Tekin D. ve Karabağlar Polis Merkezi Amirliği’nde görevli Nevzat A. katıldı. Cengiz’i, üçü erkek 14 avukat savunurken, İzmir Baro Başkanı Sema Pekdaş ve kadın derneklerinin temsilcileri de gözlemci olarak izledi.
İfade almadan dava bitti
Mahkeme hakimi, kimlik tespitinin ardından ifade almadan, davayı sonlandırdı. Hakim Atilla Özemre, Beyit S. ve Hakan Y.. hakkında, şikayetçiye yönelik eylemleri nedeniyle önce ’kasten yaralama’ suçundan kamu davası açıldığını, daha sonra ise Ocak ayındaki yeni iddianameyle, aynı sanıkların Tekin D. ile birlikte şikayetçiye yönelik alenen ’k..pe’ diyerek küfrettiklerini, yine birlikte ’Eğer bu yaşananları söylersen seni öldürürüz’ diyerek tehdit ettiklerini belirtti. Olaya göz yumduğu iddiasıyla hakkında 1.5 yıl hapis cezası istenen Nevzat A.’nın da bulunduğu, ’tehdit ve hakaret’ suçlarını kapsayan ikinci iddianameyle, ilkinin birleştirildiğini kaydetti.
Hakim Atilla Özemre, ikinci iddianamedeki anlatımla, sanıklar Beyit S., Hakan Y. ve Tekin D.’nin atılı tehdit eylemini birlikte işlediklerinin ifade edilmesi, tehditin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi durumunda yasadaki cezanın üst sınırına göre eylemi yargılama görevinin Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait olduğunun anlaşıldığını dile getirdi.
Hakim Özemre, avukatların davanın işkenceden açılarak ağır cezada görülmesi talebine de CMK 206’ncı maddesi gereğince sanıkların mahkeme tarafından sorgulanmadığını, bu nedenle işkence yönünden görevsizlik kararı verilmesini değerlendirmediğini belirtti. Hakim Özemre, kamu davası dosyasının görevli ve yetkili İzmir Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Hakimden sözlü açıklama
Hakim Atilla Özemre, daha sonra salona sözlü olarak, iddianamedeki tehdit olayı ile ilgili görevsizlik verdiğini, işkenceye yönelik olarak dosyada delil bulunmadığından bu yöndeki görevsizlik talebini reddettiğini, yeni mahkemenin savunma ve delillere göre karar vereceğini dile getirdi.
Yaklaşık yarım saat süren duruşmanın ardından, eşi Mehmet Murat Cengiz’le duruşmaya gelen Fevziye Cengiz, açıklama yapmadan taksiye binerek adliyeden ayrıldı.
'İşkence itirazlarımız sürecek'
Duruşmanın ardından açıklama yapan Cengiz’in avukatı Hanife Yıldırım, "Hakim, tehdit yönünden görevsizlik kararı verdi. İşkenceyle ilgili değerlendirmede bulunmadı" dedi.
Tehdit yönünden sanık sayısı çoğaldığından ve ceza miktarı arttığından dolayı görevsizlik kararı verildiğini kaydeden Hanife Yıldırım, "Biz, işkence olduğuna inanıyoruz ve itirazlarımız var. Yeni mahkemede de bu itirazlarımızı sürdüreceğiz. Delillerimizi sunacağız. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dosyanın gönderilmesi için çalışacağız" diye konuldu.
Sanık: Avukatı: Emniyet şeffaf
Sanık polislerin avukatı Tolga Yurdagül ise bazı kişilerin emniyet teşkilatı aleyhine karalama kampanyasında bulunduğunu ileri sürdü. Müvekkillerim de pişman ve üzgün olduğunu söyleyen Yurdagül, şöyle dedi:
"Ancak karakoldan önce polislere yönelik davranışlar da var ve bunlar görülmüyor. Karşı tarafın da birçok hakareti ve eylemleri var, polis memurlarına karşı. Onlar da insan. Artık biz de susmayacağız. Kanunlar ne öngörüyorsa devletin görevlileri de onu uyguluyor. Bunu da uygulamak zorunda. Kanundan başka kimse bir şey beklemesin. Emniyet bu olayda şeffaf davrandı, görüntüleri de verdi. Kimse gereğinden fazla üstüne gelmesin. Polisler kamera olduğunu biliyorlardı. Bir anlık öfkeyle bu duruma gelinmiştir. Gereksiz, haksız iddialar var. Özellikle facebook’ta haddini aşan eleştiriler var. Eleştiri sınırlarını da aşmış durumda. Hakaretler var. Biz de bunlarla ilgili hukuki mücadeleyi yapacağız."
İstenen ceza ne kadar?
İzmir Karabağlar Polis Merkezi’ndeki dayak olayıyla ilgili görevsizlik kararı veren 17’nci Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Atilla Özemre, dosyayı Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderirken, sanık polis memurları Beyit S., Hakan Y. ve Tekin D.’nin, tehdit suçunu birlikte işlemeleri nedeniyle TCK’nın 106/2-c maddesi gereğince 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. İkinci iddianamede ise, sanıkların birlikte değil ferdi olarak tehditi gerçekleştirdikleri kanaatiyle TCK’nın 106/1-1 maddesinden 2 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Böylelikle üç sanık hakkında, ’basit yaralama, tehdit ve hakaret’ suçlarından istenen ceza toplam 8’er yıl 10’ar ay hapse ulaştı. Diğer olaya göz yumduğu iddia edilen karakol polisi Nevzat A. hakkında istenen, 1 yıl 6 aylık ceza ise değişmedi.
Mağdur Fevziye Cengiz ise ’görevli memura mukavemet ve hakaret’ suçlamasıyla 15’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde 6.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Davayı gözlemci olarak izleyen İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, sadece iddianameyle yapılan değerlendirmenin eksik ve doğru olmadığını, dosya içeriğindeki delil ve ifadelere bakılması durumunda işkence suçundan direk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini dile getirdi. Başkan Pekdaş, ayrıca, davayla ilgili hazırlanan iddianamedeki suçların artık öneminin olmadığını, görevsizlik kararında istenen suçlardan yargılamanın yapılacağını kaydetti.
Adliye önüne eylem
Bu arada, davanın sona ermesinin ardından İzmir Kadın Platformu üyeleri, Cengiz’e destek amacıyla eylem yaptı. Pankart açıp slogan atan kadınlar adına açıklama yapan Özge Yolcu, "Polisler, kendi görevlerini bırakıp Fevziye’yi dövdüler. Ona işkence ettiler. Devletin sorumluluğunu hatırlatmak bize kaldı. Bizler bu erkek egemen, kadın düşmanı bakış açılarını her gün görüyor ve sonuçlarını yaşıyoruz. Bugün burada Fevziye’nin cesaretiyle buluştuk. Onu yalnız bırakmamak ve bırakmayacağımızı söylemek için. İşkenceci polisler cezalandırılıncaya kadar bu davanın takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna bildiriyoruz" dedi.
Olayın geçmişi
Geçen yıl temmuz ayında eşiyle gittiği Karabağlar İlçesi’ndeki bir müzikholde gözaltına alınan Fevziye Cengiz, götürüldüğü karakolda polis memurlarından dayak yediğini, hakarete uğradığını, tehdit edildiğini belirterek şikayetçi oldu.
Fevziye Cengiz’in polis merkezinde yediği dayağın güvenlik kamerası görüntüleri herkesin tepkisini çekti. Olaya karışan Asayiş Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memurları Tekin D., Beyit S. ve Hakan Y. hakkında ’zor kullanma yetkisini aşarak basit yaralama’ suçlarından 6’şar aydan 1.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle İzmir 17’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Fevziye Cengiz’in avukatı Hanife Yıldırım, üç polis memuru ve adı tespit edilmeyen resmi giyimli karakol polisi hakkında ’Ek kovuşturmaya yer olmadığına’ dair karar verilmesi üzerine Karşıyaka 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, geçen 31 Aralık’ta, avukat Yıldırım’ın itirazını yerinde görüp, ek kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen mahkeme kararını kaldırdı.
Mahkeme, polis memurları Tekin D., Beyit S., Hakan Y., ve daha önce adı tespit edilmeyen, dayak olayını seyreden resmi üniformalı polis memuru Nevzat A.’nın hakkında da dava açılmasına karar verdi. Mahkeme dosyayı, sanıklar hakkında yeniden dava açılması için soruşturmayı yapan, İzmir Adliyesi’ndeki memur savcısı Alaaddin Dokur’a gönderdi. Savcı Alaattin Dokur, mahkemenin verdiği karar üzerine, hazırladığı yeni iddianemeyi davanın görüleceği İzmir 17’nci Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Savcı Dokur iddianamade, süpheli Nevzat A.’nın ilgili karakol merkezinde grup amir vekili olduğu, karakolun yetkilisi ve sorumlusu konumunda bulunduğu halde, diğer süpheli polis memurları Beyit S., Hakan Y. ve Tekin D.’nin suç işlemeleri sarısında onlara müdahale etmeyip, hatta ortamı hazırlayarak, icrasını kolaylaştırmak suretiyle suça yardım ettiğini belirtti. Yine süpheli Tekin D.’nin aynı şekilde arkadaşları Beyit S. ve Hakan Y.’nin eylemlerini şikayetçiye karşı gerçekleştirdikleri sırada ve işledikten sonra yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırarak yardım ettiklerini vurguladı. 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin itirazı kabul kararında bahsettiği, doğrudan müşteki ile irtibatta bulunan polis memurları süpheliler Beyit S., Hakan Y. ve Tekin D. hakkında ’hakaret ve tehdit suçundan kamu davası açılması’ hükmüne dikkat çekti. Kararda, bu üç süphelinin, Fevziye Cengiz’e alenen ’k..pe’ diyerek hakaret ettikleri ve ’Eğer bu yaşananları başkasına söylersen seni öldürürüz’ diyerek tehdit ettiklerinin tespit edildiğinin vurgulandığına değindi. Savcı Dokur, polis memurları Beyit S. Hakan Y. ve Tekin D.’nin, ’Hakaret’ suçundan Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125/1-4 maddesine göre 2 yıl 4’er ay, ’tehdit’ suçundan TCK’nın 106/1 maddesine göre 2’şer yıl hapsini istedi. Polis memuru N.A ve Tekin D.’nin "kasten yaralama" suçundan TCK’nın 86/2-3 maddesine göre 1 yıl 6’şar ay hapis ile cezalandırılmalarını talep etti.
Polislerin karşı şikayette bulunmasıyla Fevziye Cengiz hakkında, ’görevli memura mukavemet ve hakaret’ suçlamasıyla İzmir 15’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde 6.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava ise 22 Şubat’ta görülecek.