Çevre

Karadeniz'in 'Gezi'si HES'e karşı

Artvin Kafkasör'de gür ormanda 'Gezi' manzaraları: Çadırlar arasında Metin Lokumcu Kütüphanesi. Atölyeler, söyleşiler ve müzik

21 Ağustos 2013 13:19

“Bir hidroelektrik santralına (HES) dava açıp projeyi durdurabilmek için 50 bin lira gerekiyor. Sadece Solaklı Vadisi’nde 36 HES projesi var. Köylüler hangisine dava açsın? Davaları kazanmamıza rağmen projeleri durduramıyoruz. Ama ümitliyiz, geleceği kazanıyoruz. Yargı yoksa, Gezi var.” Çevreci avukat Yakup Okumuşoğlu’nun Ekoloji Kampı’nda söylediği bu sözler HES mücadelesinde gelinen noktayı özetliyor.

Serkan Ocak'ın Radikal'de yer alan haberine göre kazanılan tüm davalara rağmen Karadeniz’in eşsiz güzellikteki doğasında HES’ler ve madenler açılmaya devam ediyor. Artvin’in 1250 metre yüksekleri. Sisli, nemli, ‘ahmakıslatan’ yağmurun eksik olmadığı bir hava. Bol oksijen, az gürültü. Sınırsız orman kokusu. Çek çekebildiğin kadar. Burası bölgenin en önemli eko-turizm merkezlerinden biri Kafkasör. Şu sıralar Kafkasör’deki gür ormanların arasında küçük bir Gezi Parkı ’nı andıran manzaralar var. Ağaçların arasına kurulan yüzlerce çadırda, insanlar doğayı ve tehditleri yerinde tanıma fırsatı buluyor. Çocuklar için açılan Metin Lokumcu Kütüphanesi, fotoğraf atölyesi, doğa söyleşileri, bol bol Karadeniz müziği... Karadeniz İsyandadır Platformu ve Artvin Çevre Platformu’nun düzenlediği Ekoloji Artvin Kafkasör'de gür ormanda 'Gezi' manzaraları: Çadırlar arasında Metin Lokumcu Kütüphanesi. Atölyeler, söyleşiler ve müzik.

Kampı’na yaklaşık 300 kişi katılıyor. Kampta her gün farklı bir program var. Bir gün maden sahalarının yaptığı tahribat, başka bir gün HES’ler ve Karadeniz’in durumu konuşuluyor. Tartışmalar yapılıyor.

 

Yargı pahalı, köylü fakir

 

Çevreci avukat Yakup Okumuşoğlu’nun önceki gün katıldığı açık hava toplantısı da kampın en önemli etkinliklerinden biriydi. Okumuşoğlu, açılan davalar hakkında bilgiler verdi. Bugüne kadar 70-80 çevre davası açtığını belirten Okumuşoğlu, davaların çoğunu kazandıklarını ancak projeleri engelleyemediklerini anlattı. Okumuşoğlu, “En son Zonguldak’ta bir termik santrale dava açtık. 15 bin lira bilirkişi ücreti istediler. Yargı pahalı, köylü fakir, para yok. Davaları kazanıyor ancak yeni ÇED’ler alınıyor. Proje devam ediyor” dedi.

 

‘Hukuk yok, Gezi var’

 

Bir HES projesini davalarla tamamen durdurabilmek için ortalama 50 – 60 bin lira gerekiyor. Artık barolar, meslek odaları gibi kurumların ‘menfaat’ yönünden dava açması da engellendi. Bir vadide bir HES yok. Sadece Solaklı Vadisi’nde 36 proje var. Hangi köylünün gücü buna yeter? Hukuk yok ama Gezi var. Gezi Parkı bir kırılma noktası oldu. İnsanların karşı olduğu bir proje varsa artık jandarmayla, topla tüfekle gelemiyorlar. Biz bu davaları kaybetsek de geleceği kazanıyoruz. Bundan 15 yıl sonra HES’leri, madenleri bu kadar rahat yapıp doğayı tahrip edemeyecekler. 15 yıl önce miting yapacak 7 kişi olmazdı, şimdi köylerde mitingler yapılıyor. İnsanlar mücadeleyi öğreniyor, örgütleniyor ve korkmuyor.” Avukat Okumuşoğlu, Meclis’te bekleyen Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanunu tasarısının yasalaşması durumunda korunan alanlarla, korunmayan alanların hiçbir farkı kalmayacağını da söyledi. Artvin’deki sivil toplum örgütlerinin de desteklediği 17 Ağustos’ta başlayan kamp 24 Ağustos’a kadar devam edecek. Artvin’in CHPli Belediye Başkanı Emin Özgün ise ekoloji kampı ve Artvin’deki çevre sorunları ile ilgili şunları söyledi: “Bu kadar çevreci insanların bir araya geleceğini tahmin etmemiştim. Çok önemli ve güzel bir kamp. Artvin’in hassasiyetleri var. Barajlar, madenler yapılıyor. Bunlar doğru mu yanlış mı? Bir ilçeyi feda ettik. Murgul bitti. Artvin’de madenler açılırsa 10 yılda birileri alıp götürecek. Ancak madenler olmazsa binlerce yıl bu doğa fabrikası hep üretecek. Altın Merkez Bankası ’nda duracağına Cerattepe’de dursun. Başbakan Gezi Parkı için referandum yapılmasını istedi. Eğer maden yapılacaksa Artvin halkına sorulsun.”