Sağlık

Karaciğer nakillerinin 3'te 1'i çocuklara yapılıyor"

İlknur SARGUT-Özgür KUMANOVALI,/İSTANBUL, (DHA)- DOĞUŞTAN safra yolu azlığı ya da yokluğu ile dünyaya gelen çocuklara doğumda birkaç ay sonra bile karaciğer nakli yapılabildiğini belirten Prof

05 Kasım 2018 12:29

İlknur SARGUT-Özgür KUMANOVALI,/İSTANBUL, (DHA)- DOĞUŞTAN safra yolu azlığı ya da yokluğu ile dünyaya gelen çocuklara doğumda birkaç ay sonra bile karaciğer nakli yapılabildiğini belirten Prof. Dr. Koray Acarlı, \"Gerekli donanıma sahip ve tam kapasite ile çalışan bir karaciğer nakil merkezinin vaka sayısının 3\'te 1\'ini çocuk hastalar oluşturuyor\" dedi.

Türkiye\'nin organ bağışında istenen rakamlara ulaşmadığını belirten Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı ve Karaciğer Pankreas Safra Yolları Cerrahı Prof. Dr. Koray Acarlı, 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası öncesi önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye\'nin canlı vericili karaciğer naklinde dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Koray Acarlı, \"Milyon nüfus başına yapılan canlı nakilde dünyada ilk 3 içindeyiz. Bu sayede binlerce insanın hayatını kurtarmak ve bu aileleri yeniden mutlu bir yaşama kavuşturmak mümkün olabiliyor. Ama gönül ister ki organlar toprak altında eriyip gideceğine onların bir kısmıyla hayatlar kurtarılabilsin. Bugün Türkiye\'de büyük organ nakil merkezlerinin yaklaşık yüzde 80 ila 85\'i canlı vericili nakil yapıyor. Yüzde 15\'lik bir kısmı ise kadavradan nakiller oluşturuyor\" diye konuştu.

\"ÇOCUKLARDA İLK AYLARDAN İTİBAREN NAKİL YAPILABİLİYOR\"

Çocuk hastalarda nakil tercihinin genellikle 5. aydan itibaren yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Acarlı, \"Çocuklara çok erken aylarda nakil yapmak gerekiyor. Nakil için çocuğun büyümesi tercih edilir ancak mecbur kalındığında ilk birkaç ay içinde bile karaciğer nakli yapılabilir.  Doğuştan safra yolu azlığı ya da yokluğu durumu hayatın ilk yıllarından itibaren nakil yapılmasını gerektiren hastalıklar. Bu tablolar hastaların daha uzun süre yaşamasına imkan veren hastalıklar değildir. Her yaş grubunda görülebilir. Normalde çok iyi çalışan bir karaciğer nakil merkezinin vaka sayısının 3\'te 1\'i ila 5\'te 1\'i aslında çocuk hastalar. Ciddi miktarda çocuk hasta bulunuyor. Ülkemizde 300 civarında çocuk hastamız var ve bunun 120\'si bir yaşın altında. Yaşayabilmeleri için bir yaşın altındaki çocuklara karaciğer nakli yapmak zorunda kalıyoruz\" ifadelerini kullandı.

HANGİ BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR?

Sonradan ortaya çıkan karaciğer yetmezliği vakalarının temelinde Hepatit B ve C gibi bulaşma ihtimali olan hastalıklar olduğunu vurgulayan Acarlı, şöyle devam etti:

\"Vücutta sarılık gelişiyor. Adele erimesi, karında ve bacaklarda şişme görülüyor. Aslında burada en önemli şey şu: Hastalara kronik karaciğer yetmezliği teşhisi konulduğu andan itibaren en azından bir karaciğer nakil merkezine müracaat edilmesi gerekiyor ki bu konuda hazırlıklar yapılabilsin ve nakil zamanı geldiğinde ise vakit kaybedilmesin. Yetişkin bir bireye göre çocuğun vücudunu yenileme kapasitesi çok daha fazla ama çok zor. Anne baba ya da bir aile ferdinden aldığımız karaciğer parçasını çocuğa naklediyoruz. Çocuklarda küçük de olsa aldığınız o parçayı çocuğun vücuduna uydurmak zor bir iş. Çocuklarda teknik olarak daha zor olsa da başarı oranları hastalıktan hastalığa değişmekle beraber genellikle aynı. Türkiye\'de başarılı merkezlerin bir yıllık sağ kalımları yüzde 85 ila 90 arasında. 5 yıllık sağ kalım oranları ise 75-80 arasında. Dünyanın neresine giderseniz gidin bu oranların aynı olduğu görülüyor.

SIRA SİZE DE GELEBİLİR

Organ bağışının önemine dikkat çeken Acarlı, \" \'Sıra bize de gelebilir\' lafı çok dokunaklı. Siz şu anda kendinizi güvende hissediyorsunuz ama bir anda bulaşan bir hastalık, yediğiniz bir yemek, yanlış aldığınız bir ilaç bile sizi bu ölümcül rahatsızlığa götürebilir. Bunların içinde günlük hayatta sık kullandığımız ilaçlar bile var. Bu durum sizleri veya yakınlarınızı organ bekler duruma getirebilir. O zaman da hayat kurtarabilmenin tek yolu yeterli organ bağışçısının olmasıdır. Lütfen organlarınızı bağışlayın\" dedi.