Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesindeki İztuzu Sahili’nde, içerisinde 700'e yakın Nil kaplumbağası yumurtasının bulunduğu 26 yuvanın tilki ve domuzlar tarafından tahrip edildiği belirlendi. Üniversitelilerin, kafesle korumaya aldığı geriye kalan 4 yuvalama alanındaki yumurtalardan çıkan şanslı kaplumbağalar ise koşar adım hayata atılmaya başladı.
Pamukkale, Hacettepe ve Adnan Menderes üniversiteleri, Latince'de ‘Trionyx Triunguis’ diye adlandırılan Nil kaplumbağaları ile Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yaşama alanları ve biyolojilerini incelemek amacıyla Özel Çevre Koruma Kurumu'nun (ÖÇKK) desteğiyle geçen haziran ayında İztuzu'nda çalışma başlattı. Çalışmalarda görev alan Adnan Menderes Üniversitesi biyoloji bölümünden Doç. Dr. Oğuz Türkozan, tespit ettikleri 30 Nil kaplumbağası yuvasından 26'sının domuz ve tilkiler tarafından tahrip edildiğini söyledi. Her birinde 25- 30 kadar yumurta bulunan geriye kalan 4 yuvayı ise kafes tellerle koruma altına aldıklarını belirten Dr. Oğuz Türkozan, “Bugüne kadar tür hakkında tamamlanmış bir çalışmanın bulunmadığı, biyolojik bakımdan çok az bilgilere sahip olduğumuz Nil kaplumbağalarının yaşam alanlarını ve eşeysel gelişimlerini aydınlatmak amacıyla buradayız. Ancak, Caretta Caretta cinsi kaplumbağalarına göre çok daha yüzeye yakın yumurta bıraktıkları ve çok daha hızlı hareket ettikleri için tespit etmekte zorlandığımız yuvalama alanlarının çoğuna tilkiler ve domuzların dadandığını belirledik. 30 yuvalama alanından 4'ünün kaldığını gördük ve bunları gönüllü üniversite öğrencilerimizle dört köşesine çaktığımız kazıkların üzerine ördüğümüz tel kafeslerle koruma altına aldık” dedi.
Kurtulanlar yumurtadan çıkmaya başladı
Adnan Menderes Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü araştırma görevlisi Özgür Güçlü de koruma altına alınan yuvalardaki yumurtalardan ilk yavruların çıkmaya başladığını kaydetti. Dalyan Kanalı'na ulaşmadan önce yavrulardan incelemek amacıyla doku parçaları aldıklarını belirten Güçlü şöyle konuştu:“Laboratuvarda bu dokuları inceleyecek, DNA yapısını araştıracak, özellikle eşeysel yaşamları hakkında bilgi edinmeye çalışacağız.”
Çalışmalarda gönüllü olarak görev alan üniversite öğrencileri de Nil kaplumbağalarının hayata gözlerine açmalarına yardımda bulunmaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi. Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencisi Ekin Gemalmaz, “İlk kez katıldığım bu çalışma, benim için çok zevkli. Öğrenimim açısından da yararlı. Yaptığımız işe gelince, anaç Nil kaplumbağaları, genellikle bitki köklerine yuvaladıkları için önce yuvayı, yavruların gelişimini engellememesi için köklerden arındırıyoruz. Daha sonra predatör yani tilki ve domuz gibi yuvayı tahrip edici canlılardan korumak amacıyla yuvanın tam ortasına tel kafes koyuyoruz” dedi.
İlgili haberler:
Olimpos’ta carettaya yer yok!
Su kaplumbağası nüfusunda azalma