Medya

Kapatılan İMC TV: Hükümet darbe girişimini bahane ediyor, uygulamadan bir an önce geri dönülmeli

OHAL kararnamesi kapsamında 12 televizyon kanalı kapatılmıştı

30 Eylül 2016 14:10

Darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal uygulamasının (OHAL) 668 sayılı kanun hükmünde kararnamesi (KHK) kapsamında kapatılan 12 televizyon kanalından biri olan İMC TV, konuyla ilgili olarak açıklama yaptı. Kanaldan yapılan açıklamada "Hükümet 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek herhangi bir darbenin yapacağı uygulamaları hayata geçirdiğini bir kez daha göstermiştir. Hiçbir demokraside asla kabul edilmeyecek bu uygulamadan bir an önce geri dönülmesini bekliyoruz" ifadesi yer aldı.


"İMC TV 5 buçuk yıldır Türkiye’de tüm toplumsal kesimleri ilgilendiren her türlü gelişmeyi profesyonel bir gazetecilik anlayışıyla yansıtmaya çalışmıştır. Son güne kadar da hak temelli yayıncılığımızı sürdürdük" denen açıklamada "Dolayısıyla hükümetin kanalımızı kapatma gerekçesi olarak kullandığı ve tamamen hukuk dışı olan suçlamayı kesinlikle kabul etmiyor, yayınımıza yönelik kapatma kararını ifade ve basın özgürlüğüne vurulmuş büyük bir darbe olarak görüyoruz" görüşüne yer verildi.

668 sayılı KHK ne diyor?

668 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 2. maddesinde şu ifadelere yer veriliyor:

"Kapatılan gazete ve dergiler, yayınevi ve dağıtım kanalları ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarına ait olan taşınırlar ve her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrak Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılır, bunlara ait taşınmazlar tapuda resen Hazine adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilir. Bunların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazineden bir hak ve talepte bulunulamaz. Devre ilişkin işlemler ilgili tüm kuramlardan gerekli yardımı almak suretiyle Maliye Bakanlığı tarafından yerine getirilir.

Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı olan ve ekli (2) ve (3) sayılı listelerde yer almayan özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete ve dergiler, yayınevi ve dağıtım kanalları, ilgili bakan tarafından oluşturulacak komisyonun teklifi üzerine ilgili bakan onayı ile kapatılır. Bu fıkra kapsamında kapatılan kurum ve kuruluşlar hakkında da üçüncü fıkra hükümleri uygulanır"

"Basın özgürlüğüne darbe"

İMC TV'nin açıklaması şöyle:

Hükümet, kanalımız İMC TV’nin Olağanüstü Hal kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname’yle kapatılmasına karar vermiştir. Diğer televizyon kanalları Hayatın Sesi, TV 10, Van TV, Jiyan TV, Azadi TV, Zarok TV gibi kanalımızın da yayını durdurulacaktır. Hükümetin kararının gerekçesinde “milli güvenliği tehdit eden yapı, oluşum ve gruplar ile terör örgütlerine aidiyeti belirlenen kanallar” ifadesi kullanılıyor. 

İMC TV olarak 5 buçuk yıldır yaptığımız yayın süresince temel/evrensel gazetecilik kurallarından hiçbir zaman kopmadan, objektif ve bağımsız bir habercilik yaptık. Bu yayıncılık pratiğimiz şu anda hükümetteki AKP için olduğu kadar CHP için, HDP için olduğu kadar MHP ve parlamentoda temsil edilemeyen diğer tüm siyasi partiler için geçerli olmuştur. Habercilik refleksimiz de Cizre’deki gelişmelerden Soma’daki felakete, Van’daki depremden Karadeniz’deki bir olaya, Meclis’teki tartışmalar kadar sokaklardaki hareketliliğe herhangi bir önyargı ve kaygı taşımadan her yer ve kesim için aynı duyarlılıkta ve dengede olmuştur. 

İMC TV 5 buçuk yıldır Türkiye’de tüm toplumsal kesimleri ilgilendiren her türlü gelişmeyi profesyonel bir gazetecilik anlayışıyla yansıtmaya çalışmıştır. Son güne kadar da hak temelli yayıncılığımızı sürdürdük. 

Dolayısıyla hükümetin kanalımızı kapatma gerekçesi olarak kullandığı ve tamamen hukuk dışı olan suçlamayı kesinlikle kabul etmiyor, yayınımıza yönelik kapatma kararını ifade ve basın özgürlüğüne vurulmuş büyük bir darbe olarak görüyoruz. 

İMC TV ve diğer televizyon ve radyoların kapatılması giderek daha da antidemokratik ve otoriter bir yörüngeye giren hükümetin tek sesli bir medya ve toplum yaratma çabasının bir parçasıdır. Kanalımızın kapatılması sadece bizim ifade ve basın özgürlüğümüzün ihlali değil, milyonlarca vatandaşın haber alma hakkına yönelik de ciddi bir ihlaldir. Bu uygulama 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hükümetin bütün özgürlükleri kısıtlamaya dönük karar ve uygulamalarının bir başka parçasıdır. 

Hükümet 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek herhangi bir darbenin yapacağı uygulamaları hayata geçirdiğini bir kez daha göstermiştir. Hiçbir demokraside asla kabul edilmeyecek bu uygulamadan bir an önce geri dönülmesini bekliyoruz.