Bilim insanları, bağışıklık sistemini kanseri yok etmeye yönlendirecek bir metod bulduklarına inanıyorlar. Londra Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, tümörlerin en zayıf noktalarını oluşturan "tümör belirteçlerini" saptamanın yolunu buldu.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Araştırmacılar bu belirteçleri ortaya çıkararak bağışıklık sistemine "hedef göstermeyi" planlıyor.
Böylece, her bir hastaya özel aşılar geliştirerek kanserle mücadelenin mümkün olacağına inanıyorlar.
Ancak ayrıntıları Science dergisinde yayınlanan bu yöntemin pahalı olacağı ve henüz hastalar üzerinde denenmediği bildiriliyor.
Araştırmacılar iki yıl içinde hastalar üzerinde denemelere başlamayı umuyor.
Nasıl işleyecek?
Kemoterapiden farklı bir yöntem olan bağışıklık tedavisi (immunoterapi) bir süredir uygulanan ve farklı ilaçları geliştirilen bir yöntem.
Bazı immunoterapi yöntemleri ile bazı hastalarda mucizevi sonuçlar alındığı, kanserin tamamen kaybolduğu biliniyor.
Bu yöntemler genelde bağışıklık sisteminin işini yapmasını engelleyen unsurları ortadan kaldırarak, kanserle vücudunun kendisinin savaşmasına imkan tanıyor.
BBC'nin sağlık muhabiri James Gallagher bunu "bağışıklık sistemine fren etkisi yaratan unsurları ortadan kaldırmak" olarak özetliyor.
Muhabirimize göre yeni yöntem ise "bağışıklık sisteminin direksiyonunu ele geçirmeye" benzetilebilir.
Araştırmacılar hem fren mekanizmasını ortadan kaldırıp hem de direksiyonu ele geçirirlerse, pekçok kişinin hayatını kurtarabileceklerine inanıyorlar.
Çalışmaya mali destek sağlayan Cancer Research UK vakfından Profesör Peter Johnson, laboratuvar deneylerinde etkileyici sonuçlar gördüklerini, şimdilik çok karmaşık ve yeni bir teknoloji olsa da, kullanıma girdiğinde ucuzlayacağını söylüyor.
Bundan önce neden aşı bulunamadı?
Bilim adamları bağışıklık sistemi üzerinde uzun bir süredir çalışıyor -- ancak bu yolla tam etkili bir kanser aşısı henüz bulunamadı.
Bunun bir sebebi, vücut savunmasının yanlış hedeflere yönlendirilmesi olabilir.
Sorun, kanser hücrelerinin birbiriyle aynı olmaması.
Büyük ölçüde mutasyona uğrayan hücreler, tümörün farklı bölümlerinden alınan örneklerde tamamen farklı görünüp, farklı hareket edebiliyor.
Bir bakıma gövdesinde mutasyon olan, daha sonra da bu mutasyonların dört bir yana doğru dallanıp budaklandığı bir ağaç gibi büyüyor kanser.
Buna "kanserde heterojenlik" deniyor.
Araştırmada bu "ağacın gövdesi"nde, bir başka deyişle kanserin merkezinde antijenleri, yani kanser hücrelerinin yüzeyinden çıkıntı yapan proteinleri değiştiren mutasyonları belirlemenin yolu bulundu.
"Heyecan verici gelişme"
Londra Üniversitesi Kanser Enstitüsü'nden Prod Charles Swanton, "Bu çok heyecan verici. Artık tedavi önceliklerini belirleyebilir ve her hücredeki tümör antijenlerini hedef alabiliriz" diyor.
Mutasyonların merkezini hedef almak için iki yöntem öneriliyor:
Bunlardan biri her hastaya özel hazırlanacak, bağışıklık sistemlerinin kanser hücrelerini "görebilmesini" sağlayan aşılar yapmak.
Diğeri de zaten bu mutasyonlarla mücadele etmekte olan bağışıklık hücrelerinden örnek alıp, bunların sayılarını çoğaltarak vücuda geri vermek şeklinde.
Başarılı olabilir mi?
Ancak bazı uzmanlar tedavinin sonuçlarını öngörmek için henüz erken olduğunu, uygulamada zorluklar çıkabileceğini belirtiyorlar.
Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr Marco Gerlinger "Değişip evrilebilen kanserler, başlangıçtaki antijeni kaybedebilir veya maskeleyebilir. Bunlar sürekli değişen hedefler, o yüzden kontrolleri güç olabilir" diyor.
Edinburgh Üniversitesi'nden Dr Stefan Symeonides ise, özellikle de zamana karşı yarışılan durumlarda kişiye özel aşı geliştirmenin güçlüklerine dikkat çekiyor.
Doktor Symeonides "Bu araştırma bize hangi hastaların immunoterapi ilaçlarına cevap vereceğini, hangilerinin vermeyeceğini anlama ve bu tedavileri geliştirme çabalarımızda yıllar boyunca kullanabileceğimiz veriler sunuyor" diyor.