Türk Müziği sanatçısı Onur Akay kişisel Twitter hesabından Pop müziğinin usta ismi Fatih Erkoç’un lenfoma kanseri olduğunu, kemoterapi gördüğünü duyurdu. Hastalığıyla ilgili konuşan Erkoç ise sahne çalışmalarına devam ettiğini söylerken "Doktoruma göre iyileşme şansı olan bir hastalıkmış, kemoterapi almaya başladım. Moralim yüksek, pek takılmıyorum, 6 ay kemoterapi devam edecek" dedi.
Usta sanatçımız Fatih Erkoç, Lenfoma kanserine yakalandı. Erkoç, şu anda kemoterapi görüyor ve 6 ay devam edecek.
— Onur Akay (@_onurakay_) 25 Temmuz 2016
Masörü, sırtınızda bir şişlik var deyince hastaneye gitmiş ve Lenfoma başlangıcı demişler.#FatihErkoç
— Onur Akay (@_onurakay_) 25 Temmuz 2016
"Moralim yüksek"
Life Time Magazin programına konuşan Fatih Erkoç, hastalığı nasıl fark ettiğini şöyle anlattı:
"Hastalığımı öğrenmem biraz şans ederi oldu, pek bir şey hissetmiyordum, kötü bir şey yoktu vücudumda. Antalya’da bir otele gidip hafta sonları program yapıyordum. Orada masaj yapan Filiz Hanım 'Sırtınızda bir şişlik var' deyince Antalya dönüşü ultrason ve tomografi çektirdim, hastanede parça alıp baktılar. 'Lenfoma başlangıcı' dediler. Doktoruma göre iyileşme şansı olan bir hastalıkmış, kemoterapi almaya başladım. Moralim yüksek, pek takılmıyorum, 6 ay kemoterapi devam edecek. Şimdilik Bodrumda sahne çalışmalarım devam ediyor, kendimi iyi hissediyorum."
Fatih Erkoç kimdir?
Fatih Erkoç 07 Nisan 1953'de İstanbul Fatih'te dünyaya geldi. Babası udi Hasan Erkoç, Fatih üç yaşında iken ona bir keman hediye etti. İlk öğreniminden sonra İstanbul Belediye Konservatuarı'na girdi. Burada 7 yıl boyunca trombon, piyano ve kontrbas eğitimi aldı. Konservatuardan sonra, o dönemlerin en popüler orkestralarından İstanbul Gelişim ile çalıştı. 1971 yılında birlikte bir albüm yaptılar.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nda da 4 ay trombon sanatçısı olarak çalışan Fatih Erkoç, askerlik döneminde Ankara'da Erol Pekcan Orkestrası ile uzun süre caz ağırlıklı müzik yaptı. Birlikte birçok radyo ve televizyon programına katıldılar, konserler verdiler.
Daha sonraki 11 yılını Norveç'te geçiren Fatih Erkoç; trombon, flüt, gitar, bas gitar, keman, saksofon, trompet, ud gibi enstrümanlarıyla İskandinavya'daki çeşitli orkestralarda yer aldı.
1986 yılında Türkiye'ye dönen Erkoç, aynı yılın Temmuz ayında Kuşadası'nda yapılan 1. Altın Güvercin Şarkı Yarışması'nda söz, müzik, düzenleme ve yorumu kendisine ait olan ‘Yol Verin A Dostlar’ adlı şarkıyla 1. oldu. 1987'de aynı adı taşıyan ilk albümünü çıkarttı. 1989 yılında ise yine aynı yarışmada söz, müzik, düzenleme ve yorumu kendine ait olan ‘Sen ve Ben’ adlı şarkıyla bir kez daha birincilik ödülünü aldı.
TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası'nda tromboncu ve solist olarak 6 yıl çalışan Fatih Erkoç, orkestra ile birçok caz konseri ile radyo ve televizyon programına katıldığı gibi; İtalya, Fransa, Finlandiya, Hollanda ve Amerika'da caz festivallerinde çaldı. Hem kendi, hem de diğer bestecilerin şarkılarıyla bir çok kez Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finalleri'nde yarıştı. Malezya'da yapılan bir pop müziği şarkı yarışmasında yine sözü, müziği, düzenlemesi ve yorumu kendine ait olan ‘Korkuyorum’ adlı şarkıyla Türkiye'yi temsil etti.
Bir süre ‘Fatih Erkoç’la Yansımalar’ adlı müzik programını sundu.
1992-1997 yılları arasında 'Ellerim Bomboş', 'Penceremden Gökyüzüne', 'Sana Deliyim' ve 'Kardelen' albümlerini çıkardı.
Usta ismin diğer albümleri ise şunlar;
Kör Randevu (2007), Caz sanatçısı Kerem Görsev ile ‘The Layd Form Istanbul’ (2009), Seher Yeli (2010), Yanında Her Kimse (2011).