Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müzezzinoğlu, "İnşallah Pazartesi günü saat 11.00'de yaklaşık 200 bin işçimizi ilgilendiren toplu iş sözleşmesinin imza törenini yapmış olacağız." dedi.
Bakan Müzezzinoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesine ait Dobruca Sosyal Tesislerinde, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yaklaşık 1 buçuk aydır kamuda çalışan işçilerle ilgili toplu sözleşme konusunda Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın başkanlığında, sendika başkanlarıyla yoğun bir çalışma yaptıklarını ifade eden Müezzinoğlu, özellikle ramazan ayında devam ettikleri çalışmaları bayramdan hemen sonraki günlerde büyük bir olgunluk noktasına getirdiklerini belirtti.
Türk-İş Başkanı'na ve sendika başkanlarına teşekkür eden Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
"Başta Maliye Bakanı'mız olmak üzere hükümetimize de teşekkür ediyorum. İşçilerimizin enflasyona karşı korunması, enflasyona ezdirilmemesi, mümkünse enflasyonun üzerinde bir artışı sağlayabilmek adına onların taleplerini karşılama gayreti içinde olduk. Sayın Başbakan'ımıza özellikle teşekkür etmek istiyorum. O da bu anlamda bizim yüzde 1990'lara varan uzlaşımızı yüzde 100 noktasına taşıdı. İnşallah pazartesi günü saat 11.00'de sayın Başbakan'ımızın başkanlığında Türk-İş Başkanı'mız ve bizler yaklaşık 200 bin işçimizi ilgilendiren toplu iş sözleşmesinin imza törenini yapmış olacağız. Ben özellikle sayın Başbakan'ımıza, onun şahsında hükümetimize, işçilerimiz adına da Türk-İş Başkanı'mızın şahsında tüm sendika başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Tabii burada Hak-İş'in de çalışanları var. Hak-İş Başkanı'mızın da bu anlamda taleplerini büyük oranda karşılamış olduğumuz kanaatindeyim. İşçilerimize hayırlı uğurlu olsun. İnşallah rakamları da sayın Başbakan'ımız pazartesi günü saat 11.00'de Bakanlar Kurulu'ndan önceki toplantıda kamuoyuna duyuracak."
"Buyursunlar ayak teri dökmeye devam etsinler"
Müezzinoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için başlattığı yürüyüşe de değinerek, şunları söyledi:
"Bir defa adı 'adalet yürüyüşü' ama ben niyetini de duruşunu da bir adalet yürüyüşü olarak görmüyorum. Türkiye'de CHP'nin bugüne kadar adalet adına, milletin vicdanı adına, milletin hak ve hukukunun korunması adına, demokrasinin hak ve hukuku adına yürümesi gereken çok yollar vardı. Bunların hepsinde nasıl negatif durduysa, nasıl karşı durduysa, nasıl çekimser durduysa bugün de olağanüstü fırtınalardan geçen bir ülkeyi ki 15 Temmuz 2016'nın henüz daha birinci yılını doldurmadık... Türkiye yeniden istikrarını, yeniden güvenini, yeniden büyümesini, çalışma hayatını ilgilendiren bölümlerde dinamiklerini yeniden yakalama sürecinde, yine istikrarı bozma, ülkede huzursuzluğa vesile olacak bir anlayışı adalet kelimesi arkasına gizleyerek yapılmaya çalışılmasını açıkçası CHP'li taban kitle de sahiplenmedi ama üst yönetim ne hikmetse tabanından kopuk olarak devam ediyor. Bir süre daha devam edebilir. Bir süre sonra bu tarzda sona erer."
Esasında ülkenin ve milletin geleceği adına siyasilerin akıl ve alın teri dökmesi gerektiğini aktaran Müezzinoğlu, "Biz özellikle 15 yıldır bu milletin yarınlarının muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki o hedefi yakalayabilmesi için akıl teri döküyoruz, alın teri döküyoruz. CHP lideri ve ekibi ise ayak teri dökmeye devam ediyorlar. Buyursunlar ayak teri dökmeye devam etsinler." dedi.