Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, maliyeti 1 milyar 370 milyon TL olarak açıklanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kullandığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı, ‘devletin itibarı’ sözleriyle savunanlara sert tepki gösterdi. Kamalak, “Devletin itibarını Soma’da 301 vatandaşımızı toprağa verirken gömdünüz. Sarayla kazanamazsınız” ifadelerini kullandı.
SP lideri Mustafa Kamalak, partisinin il başkanları toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İktidara dış politika üzerinden yüklendi. Komşu ülkelerle yaşanan sorunları hatırlattı. AKP’nin ‘yolunu şaşırmış bir vaziyette’ olduğunu ifade etti. Kamalak, “Türkiye 10 yıl öncesi Suriye ile ilişkilerinde daha iyiydi. İktidar adeta yolunu şaşırmış bir vaziyette bir sağa bir sola yalpa yapıp durmakta. En basitinden, devletin en yetkili ağızları PKK, PYD ve IŞİD’e ‘aynı derece terör örgütü’ diyor. Ama bakıyoruz bu örgütlerden PKK ile masaya oturuyor, pazarlık yapıyor. PYD’ye yardım ediyor, IŞİD’le savaşıyor. Hani aynı dereceydi bunlar?” diye konuştu.
Yasin Kılıç’ın Cihan’daki haberine göre, Mustafa Kamalak, ekonomik sıkıntılara da dikkat çekti. Durumun vahim olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Yapılan bir araştırmaya göre 2002 yılında asgari ücret 184 lira, simit 20 kuruş. Bugün asgari ücret 891 lira, simit tanesi ise 1,50 kuruş. 2002’de asgari ücretle 920 simit alınırken bugün asgari ücretle 594 simit alınıyor. Yol nereye gidiyor? Günümüzde gelir dağılımında sınıflar arası bir uçurum belirmiş durumda.”
SP liderinin gündeminde 1,37 milyar TL’ye mal olan yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı da vardı. İktidara ve Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi. Bu tür pahalı yapıların devletin itibarını artırmayacağını söyledi. Şeyh Edebali’den örnekler veren Kamalak, “Bunlar devlete itibar kazandırabilir mi acaba? Devletin itibarını siz Soma’da 301 vatandaşımızı toprağa verirken gömdünüz. Ermenek’te hâlâ ulaşamadığınız toprak altındaki kardeşlerimizle beraber gömdünüz. Siz devletin itibarını Recep amcanın lastik çarıklarıyla gömdünüz. İktidar sahipleri sık sık tekrar ediyor; Edebali’den misal veriyorlar. Ne diyor Edebali, ‘İnsani yaşat ki, devlet yaşaşın.’ Saray dik ki devlet yaşasın demiyor, köşk yap ki demiyor. İnsanı yaşat ki devlet yaşaşın. İnsanımızın genel durumu budur” ifadelerini kullandı.
Basın özgürse bu yasaklar neden?
Mustafa Kamalak, Meclis Soruşturma Komisyonu’yla ilgili getirilen yayın yasağına da tepkiliydi. Hukukçu kimliğiyle bilinen Kamalak, iktidarın, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının kamuoyunda tartışılmasını engellemek amacıyla sık sık yayın yasaklarına başvurduğunu hatırlattı. Halkın ‘haber alma hakkının’ engellenemeyeceğini vurguladı. Kamalak, “Bingöl’de polislerimiz şehit ediliyor. Suriye tarafından uçağımızın düşürüldüğü iddia ediliyor. ‘İddia’ sözü bana ait değil, Genelkurmay’a aittir. Reyhanlı’da 52 vatandaşımız şehit edilmiş, hepsine yasak getiriliyor. Hani Anayasa göre basın hürdü, sansür edilemezdi? Bu yasak neyin nesi?” dedi.