Yaşam

'Kadına şiddete dur' diyecek proje

Kavaf ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Aile içi ve aile dışı şiddete karşı işbirliği protokolü’nü dün imzaladı.

23 Ekim 2009 03:00

Türkiye’de yıllardır çözülemeyen aile içi şiddetin bitmesi amacıyla, Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı, polisin doğrudan sorumlu olması, şiddet göreni kaydedip, sığınma evine teslim etmesi kararının altına imza attılar.

Protokol ana hatlarıyla şöyle: 

- Tüm polis merkezlerine gelen aile içi şiddet vakaları ‘aile içi şiddet form’larıyla kayıt altına alınacak ve standart bir veri tabanı; böylece mağdura hizmet veren kurum ve kuruluşları izleme ve bilgi toplama sistemi oluşturulmasını,

- Polis merkezlerinde mağdurlara yasal haklarını, şiddet anında yapabileceklerini, sığınma ve acil durumlarda başvurulacak kurumları anlatan broşürler dağıtılmasını,

- Şiddet mağdurlarının can güvenliğinin sağlanabilmesi ve farklı bölgelerde yaşayan kadınların da hizmetten etkin bir şekilde yararlanması için, sığınma evleri arasında 7 gün 24 saat iletişim ve bilgi ağı oluşturulmasını,

- Mağdurlar, işlemi yapıldıktan sonra, kendileri için hazırlanan bilgi ve belgelerle polis tarafından İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne teslim edilmesini, mağdurlara gereken tüm sosyal desteğin verilmesini,

- Alo 183 Sosyal Hizmet Danışma Hattı’na gelen tüm ihbarların doğrudan polise bildirilmesini,

- Protokolün uygulamasının 4 ayda bir değerlendirilmesini, sorunların ilgili bakanlıklara iletilmesini, sorunların çözümüne ilişkin eylem planlarının da hayata geçirilmesini, öngörüyor.





Polis cephesi ve mağdurlar

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Aile içi ve aile dışı şiddete karşı işbirliği protokolü’nü dün imzaladı. NTV'nin haberine göre, projenin sahibi Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Polis Başmüfettişi ve Emniyet Genel Müdürlüğü Projeler Daire Müdürü Müslüm Saygı projeyi, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Avukatı Canan Arın da, bugüne kadarki uygulamaları ve projeden beklentilerini anlattı.

Müslüm Saygı, projenin nasıl bir ihtiyaçtan doğduğu, daha önce nerelerde aksama olduğu ve yeni sistemin ne getirmesinin beklendiği konusunda şunları söyledi:


"Veri tabanı oluşturulacak"

"Çok önemli bir protokole imza atıldı. Bugüne kadar kadına karşı yürütülen şiddet olaylarında, kurumlar arasındaki iş ve işlemler etkin hale getirilecek. Yeni özelliklerden söz edebiliriz ama bugüne kadar yapılmayan bir şey yapacağız. 1300 polis merkezinde, şiddetle alakalı tüm müracatlar form kapsamında tutulacak ve veri tabanı oluşturulacak. Bilimsel analizlerle, sağlıklı ve çözüm odaklı pollitikalar üretilecek.

Veri tabanın amacı; polis merkezlerine gerek aile içi gerekse aile dışı şiddetle ilgili gelen müracatlar hakkında, ayrıntılı ve bilimsel analiz yapılabilecek. Veri tabanı oluşturulacak. Şiddetin, çok çeşitli yönleriyle ve geri planındaki nedenlerle üzerinde durulacak. Akademisyenler ve üniversitelerle birlikte, nedenler ve niçinler ortaya konacak ve gerçekçi çözümler oluşturulacak. Risk analizleri yapılacak. Polis merkezlerine gelen kadın ve çocukların, daha önce risk analizleri yapılmadığı için, kötü sonuçlara uğradığını görüyoruz. Artık bu yapılacak ve yeni adımlar atılacak."


"Müracatlar alınıyordu"

Merkeze gelen kadının evine dönmek istemese de polis tarafından geri yollanması ve yeniden şiddet görmesi; ya da karakolda kötü muameleye maruz kalması iddilarıyla ilgili olarak Saygı, "Herhangi bir polis merkezine gelen birine, müracatı alınmadan git deme durumu olmayacak. Bugüne kadar da kayıt altına alınmadan gönderilme durumu yoktu ancak kamuoyuna farklı aksettirildi. ‘Buyrun müracatınız almak istiyoruz’ dendiğinde, karşıdaki ‘ben müracatta bulunmak istemiyorum ama şiddet yapanı ikaz edin, dur deyin’ isteği karşısında yapılacak bir şey yoktu. Ama yeni sistemle birlikte, herkesin bilgileri kaydedilecek. Ayrıca kurumlar arası işbirliği üst seviyeye çıkacak" şeklinde konuştu.


Mor Çatı'dan itiraz ve destek

Bu açıklamalarının ardından mağdurlar adına söz alan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Avukatı Canan Arın, Saygı’nın ifadelerine itiraz ederken projeyi savundu; bir adım ileriye giderek önerilerini sıraladı.

'Proje çok iyi ve inşallah uygulanır' diyen Arın, itirazını da şu şekilde dile getirdi: "Sayın Saygı, karakollara başvuran kadınların şikayette bulunmak istemedikleri için geri gönderildikleri yönünde bir ifade kullandı. Ben, çok daha farklı olayları bizzat yaşadım.

Karakola başvuran kadına, ‘kocadır, döver de sever de’ diyen, kadının gece adam tarafından boğulmaya çalışılmasıyla olay yerine gelerek, ‘beni bunun için mi çağırdın, ben karımı her gece dövüyorum’ şeklinde konuşan, ‘her yatak odasına adam mı dikeceğim’ ifadelerini kullanan güvenlik güçleri gördüm.

Saygı’nın bu ifadesi doğru değil ve kimse kimseyi kandırmasın. Polisin, bu güzel projeyi ciddiye alması gerekiyor."


Polise denetim

Arın, sıraladığı sakıncaları giderecek önlemlerin projede yer alıp almadığı konusunda, "Gördüğüm kadarıyla bu projeyle devletin polis üzerinde bir denetimi olacak. Polis tarafından eve gönderilen kadına, zabıt soruyorum, ‘bana vermediler’ diyor ya da zabıt tutulmuyor. Artık, zaptın altında polisin adı, soyadı, numarası olacak. AİHM’de kazanılan bir dava polise de tesir edecek. Bu da, polisi daha dikkatli davranmaya sevk edecektir" dedi.


Başlıca öneriler:

Projenin sağlıklı işlemesi yolunda düşüncelerini aktaran Arın, "Polisin çok iyi bir meslek içi eğitimden geçmesi gerekiyor. Sığınak ve bağımsız sığınak sayısının artırılması, polis aracılığıyla kadının yerinin tespit edilmesinden vazgeçilmesi, sığınak adreslerinin gizli tutulması gibi konular önemli.

Bu adımın devamında bildiğim kadarıyla, şiddet gören kadının muayene parasının devlet tarafından ödenmesi ve erkekten tahsil edilmesi de var. Para ödemeyeceklerini söyleyenlerin ya da mal kaçıranların ağır işlerde çalıştırılması ve devletin alacağını tahsil etmesi gibi uygulamalar var.

Ayrıca, kadına para ödenmesi, yer sağlanması, iş ve ucuz ev bulunması, Yargıtay kararlarının da ciddi gözden geçirilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.


"Kayıt yapılması sözkonusu değil"

Arınç’ın itirazı üzerine bir kez daha söz alan Müslüm Saygı ise, "Şiddetle ilgili polis merkezine gelen birinin müracatının alınmaması söz konusu olamaz. Öte yandan, protokol kapsamında hem illerde hem merkezde takip sisitemi oluşturuluyor. 45 bin polis, kadına karşı şiddete profesyonelce yaklaşımla ilgili eğitim aldı ve üst eğitimden de