Yakında sahneye koyacağı oyunu “Şizoid” için kadın kılığına giren şarkıcı Çelik oyunun sonunda cinsel organını gösterdiğini söyledi. Çelik, “Aleti gösteriyoruz. Oyunun sonunda aletimizi gösteriyoruz, hakikaten de görüyorlar yani” dedi.
Milliyet gazetesinden Defne Samyeli’ne konuşan Çelik, yeni oyunu Şizoid hakkında bilgi verdi. Basına kadın kılığına girmesiyle dikkat çeken Çelik, “Kadın kılığına girdim çünkü bana göre en ‘öteki’ olan kadın. Kötüsünüz, eksiksiniz, küçüksünüz, bize erkek çocuk bile veremiyorsunuz, dövülmeye layıksınız ve kötü araba kullanıyorsunuz!” diye konuştu.
Defne Samyeli’nin Çelik röportajının ilgili bölümleri şöyle:
“Şizoid” oyununda kadın kılığına giriyorsun, neden kadın kıyafeti giymek ihtiyacı duydun?
En “öteki” olan kadın çünkü. Kötüsünüz, eksiksiniz, küçüksünüz, bize erkek çocuk bile veremiyorsunuz, dövülmeye layıksınız ve kötü araba kullanıyorsunuz, sizi hep itme var, bak hep! En öteki kadın abi.
Kadın gibi giyinince derdimizi daha iyi anladın mı?
Evet, tabii ki. Kadın olunca bir adam bana internet üzerinden “A... k....mun karısı!” yazdı. Ya kardeş ben Çelik’im, kadın olmadım. Bu adam benim kadın halimi bulsa, ağzımı burnumu kırar, yerlerde sürükler. Bunların tipolojisi bu.
Kadın kılığına girince ne hissettin?
Hoşuma gitti! Sahneye çıkmadan önce Barbaros (Şansal) dedi ki “Yüzün çok asık, erkek gibi duruyorsun”. Öyle deyince sinirim bozuldu, gülmeye başladım. Gülünce aynaya bir baktım, hoş duruyorum hakikaten.
‘Oyunun sonunda cinsel organımı gösteriyorum’
Şizoid bir kişilik bozukluğu tanımı. Çevreden ve duygulardan kopuk, uzak olma, diğer insanları tolere etmekte zorlanma hali. Ne anlatıyorsun bu oyun ve kadın afişli stratejinle?
İşin özü bu, biz bir iş için bu afişi ve fotoğrafı yaptık. Ben “dinlenilmek” istiyorum. Şizoid, dinlemez ve birden çok karakterlidir. Biz herkesi dinleyelim, Akil İdamları da dinleyelim, Başbakan’ı da, muhalefeti de dinleyelim, cinsel tercihleri farklı olan insanları da, Kürt’ü de, Çerkez’i de, herkesi dinleyelim, sonra doğru bir karar verelim. Biz dinlemeye bile tahammül edemiyoruz, bırak karar vermeyi... Maç seyrederken bile öbür seyirciye tahammül edemiyoruz. Ölelim mi, öldürelim mi, yakalım mı öbürlerini? Dinlemiyoruz ve bunun sıkıntısının nihai olarak savaşlarla ortaya çıktığını düşünüyorum. Böyle safha safha ortaya çıkar, başkasına tahammül etmeme kültürü.
‘Şizoid’de kendi tecrübelerinden yola çıkıp toplumu anlatıyorsun. Örnek versene, kişisel neler var?
Şova çıkıyorum ve diyorum ki “Size çok önemli şeyler anlatacağım. Ve burada size anlatacağım şeylerden bir tanesi aletim.” Çok uzun bir zaman aletim üzerinden bilgi vermeye başlıyorum.
Nasıl yani? Aletim dediğin cinsel organın mı?
Aynen öyle! Anlatıyorum yani budur şudur, onlar da gayet güzel bir şekilde dinliyor, en sonunda da gösteriyorum, diyorum ki “Konu budur, bundan ibarettir”
Bir kez daha... Nasıl yani? Gösteriyorum dediğin ne?
Aleti gösteriyoruz. Oyunun sonunda aletimizi gösteriyoruz, hakikaten de görüyorlar yani.
Ciddi misin?
Ciddiyim yani.
Herhalde soyunmuyorsun?
Onu da gelip göreceksiniz. Yapanlar ve yıkanlar var. Biz yapanlarız... Ben şarkı yapıyorum, üniversitede ders veriyorum, kitap yazıyorum. Yıkanlar yapanların ne dediğine asla bakmaz. Senin dünya görüşüne hiç gerek yoktur. “Yıkanlar”, “yapanlar”ı çok ciddi bir şekilde eleştirirler ama cenazelerinde alkışlarlar. Ben diyorum ki bir kişiye kulak vermek zor mu? Böyle bir insanlık gösteremez miyiz biz?