Politika

JİTEM davası 3 yıldır mahkeme arıyor

2 bin 500 sayfalık Ergenekon iddianamesine bakacak mahkeme bulundu. 7 sayfalık JİTEM davasına bakacak mahkeme ise 3 yıldır bulunamıyor

23 Ağustos 2008 03:00
2 bin 500 sayfalık Ergenekon iddianamesine bakacak mahkeme bulundu. 7 sayfalık JİTEM davasına bakacak mahkeme ise 3 yıldır bulunamıyor
Ergenekon soruşturması kapsamında “hükümete karşı darbe” gerekçesiyle hazırlanan 2 bin 500 sayfalık iddianame ve binlerce sayfalık 441 ek dosya bir süredir Türkiye gündemini meşgul ediyor. Soruşturma kapsamında tutuklananlardan başta emekli orgeneral Veli Küçük ve emekli albay Arif Doğan olmak üzere birçok ismin JİTEM ile bağlantısı öne çıktı. Arif Doğan, JİTEM’i kurduğunu itiraf ederken, iddianamedeki birçok telefon konuşması, belge ve sanık ifadelerinde de JİTEM adı sık sık geçiyor. Ancak iddianeme JİTEM’in ‘90’lı yıllarda Doğu ve özellikle Güneydoğu’da işlediği cinayet ve başka suçları kapsamıyor. Ergenekon davasının “Fırat’ın doğusundaki suçları” da kapsaması tartışmaları devam ederken, JİTEM ile ilgili somut tek dava olan ve 8 sanığın yargılanması istenen JİTEM davası ise uyuşmazlık mahkemesinde bekliyor. Hem de JİTEM iddianamesi sadece 7 sayfa!

JİTEM iddianamesinde ne var?
JİTEM üyesi Abdulkadir Aygan, ‘90’larda işlediği ve tanık olduğu suçları Ülkede Özgür Gündem gazetesine 2004 yılında itiraf etti.
Gazetede yayınlanan itiraflarda, 1993 yılında kaçırıldıktan sonra bir daha haber alınamayan Murat Aslan isimli genci öldürdükleri ve Silopi’de bir yerde gömdüklerini açıkladı. Ccesedin yerini tarif etti. Bunun üzerine Murat Aslan’ın babası İzzet Aslan’ın başvurusu ile savcılık, 11 yıl sonra; tam da Aygan’ın belirttiği yerde Aslan’ın kemiklerini buldu. Ardından Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı bir iddianame hazırladı.

8 sanıklı JİTEM davası
Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Mithat Özcan, Gazeteci-Yazar Musa Anter ve HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın kaçırılıp öldürülmesi olayıyla ilgili de itiraflarda bulunan Abdulkadir Aygan, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, emekli Binbaşı Abdulkerim Kırca, Siirt Jandarma Komutanlığı’nda görevli Uzman Çavuş Uğur Yüksel, itirafçı Muhsin Gül, Fethi Çetin, Kemal Emlük ve eşi Saniye Emlük hakkında iddianame hazırladı. Sanıklar hakkında “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, bir suçu söyletmek için işkence yapmak, taammüden adam öldürmek” gibi suçlardan ve ömür boyu hapis istemiyle Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Devlet adına adam öldürme
İddianamede, sanıkların “JİTEM adı altında oluşmuş; sözde devlet adına yasadışı yollarla birçok adam öldürme, adam kaçırma, PKK yandaşı olarak inandıkları kişiler aleyhine kendi çıkarlarına yönelik gasp eylemlerine giriştikleri” belirtiliyordu.

Tüyler ürperten cinayetler
İddianamede, Binbaşı Abdulkerim Kırca’nın verdiği talimatlarla çetenin yöneticisi olan sanık Fethi Çetin, itirafçılığının yanı sıra JİTEM elemanı olduğu kaydedilen Abdulkadir Aygan ve “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın, kapatılan HEP’in Muş Malazgirt ilçe başkanlığını yürüten Harbi Arman’ı, “İfade verip gideceksin” diyerek JİTEM’in Diyarbakır’daki merkezinde sorguladıkları, Yaytaş köyü yakınlarında başına iki el ateş edip cesedini Tuzik Deresi Köprüsü altına attıkları kaydedildi. Sanıklardan Muhsin Gül, Saniye Emlük, Abdulkadir Aygan ve Yüksel Uğur’un, amca çocukları olan Lokman ve Zana Zuğurlu’yu kaçırıp ellerini arkadan bağladıktan sonra kafalarına iki el ateş ederek öldürdükleri belirtilen iddianamede, Abdulkadir Aygan ile Uzman Çavuş Yüksel Uğur’un, “PKK yandaşı” diye Şahabettin Latifeci, Servet Aslan, Mehmet Sıddık Etyemez ve Ahmet Ceylan’ı JİTEM’de sorguladıkları kaydedildi.

İşkence sonrası boğularak öldürülüp cesetlerinin Erimli köyündeki köprü altına atıldığı bildirilen Şahabettin Latifeci ve Servet Aslan’ın vücutlarında yanık, alt çene kemiklerinde kırık ve ayakkabı topuğu darbeleriyle oluşmuş ekimozlar saptandığı iddianamede yer aldı. İple boğulan Sıddık Etyemez ile Ahmet Ceylan’ın cesetlerinin ise beyaz naylon çuvala konularak Yaytaş köyü yakınlarında kayalıklar arasına atıldığı kaydedildi.

Abdulkadir Aygan, Kemal Emlük, Abdulkerim Kırca ve Uğur Yüksel’in, PKK’ye yardım ettiğini öne sürdükleri Abdulkadir Çelikbilek’i ise postane civarında kullandıkları Toros marka otomobille alıp JİTEM merkezine götürüp işkence ettikten sonra ellerini arkadan bağlayıp boğarak cesedini Mardinkapı Mezarlığı’ndaki ihata duvarının dibine attıkları belirtildi. İddianamede ayrıca, sanıklar Abdulkadir Aygan, Uğur Yüksel, Muhsin Gül ve Saniye Emlük’ün birden fazla öldürme olayına karışmaları nedeniyle 3’er kez müebbet hapse çarptırılmaları da istendi. İşte Türkiye’nin en karanlık yılları ile ilgili bu dava, 3 yıldır mahkemede görülmeyi bekliyor. 
 
Askeri mahkeme: JİTEM yok
Asker Arif Doğan: Ben kurdum

Diyarbakır’daki 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi, JİTEM davası hakkında Ocak 2008’de verdiği “görevsizlik” kararına gerekçe olarak “JİTEM’in TSK ile organik bir bağ içerisinde bulunduğuna dair bir delil olmadığı”nı göstermişti. Ancak Emekli Albay Arif Doğan ise geçtiğimiz günlerde verdiği ifadesinde, “JİTEM’i 1983 yılında ben kurdum” diye açıkladı. Doğan, 8 yıl sonra JİTEM’in yönetimi, bir başka TSK mensubu olan emekli orgeneral Veli Küçük’e devrettiğini de ekleyerek askeri mahkemenin gerekçesini de yalanlamış oldu.
(Evrensel)