Tokyo'da yaşayan Akane Imamura 2017 yılında Ispace Inc. adlı bir startup şirketin iş ilanını görünce gözlerine inanamadı.
Şirket, Ay'da kullanılmak üzere minyatür bir rover (gezgin robot araç) tasarlayabilecek bir mühendis arıyordu.
Dünya hızla değişiyor. Ortaya çıkan demografik, ekonomik ve sosyal değişimler karşısında yaşama ve çalışma biçimlerimiz de radikal bir değişimden geçiyor.
Bugün profesyonel video oyunu oyuncusundan insan-robot ilişkileri araştırmacısına dek geçmişte hiç duymadığımız yepyeni meslek kolları türemiş durumda. Bu anlamda mühendis Imamura'nın Ay için minyatür rover tasarlaması da hayali bir iş olmaktan çıktı.
Max Tegmark, yapay zeka çağında insan olmayı sorgulayan "Life 3.0" adlı kitabı uluslararası çok-satanlar arasına giren bir fizik profesörü ve Massachussets Institute of Technology (MIT) Yaşamın Geleceği Enstitüsü'nün de başkanı.
Yüzyıllar önce yaşayan insanların kimliklerini çiftçilik veya zanaatkarlık çerçevesinde inşa ettiklerini, günümüzde ise teknolojinin otomasyona etkisi nedeniyle depo çalışanları ve kasiyerlerden tutun tren kondüktörleri ve hatta fırıncılarına dek pek çok mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu savunuyor.
"Sırada kamyon sürücüleri, otobüsler, taksiler, Uber/Lyft sürücüleri var" diye uyarıyor Tegmark.
Ay'ın yeniden doğuşu
Bundan tam 50 yıl önce 20 Temmuz 1969'da NASA'nın Apollo 11 aracı ile Ay'a ilk ayak basan Amerikalı astronotlar Neill Armstrong ve Buzz Aldrin'in yarattığı heyecana rağmen Ay yolculuğu ve Ay'da yaşam fikri yıllar geçtikçe geri plana düşmüşe benziyordu.
Ancak uzay endüstrisinin 1 trilyon doları aştığı günümüzde Ay'a özel veya devlet fonlu ticari uçuşlara da ilgi oldukça artmış durumda.
Şu sıralar Elon Musk'ın başında olduğu SpaceX gibi şirketler Aya'a tarifeli uçuşlar için yeniden kullanılabilir roket teknolojisi üzerinde çalışıyor.
9 Mayıs'ta Amazon ve Blue Origin CEO'su Jeff Bezos yaptığı tanıtımda Blue Moon adlı uzay aracıyla 2024'te Ay'a dört gezginci robot taşımayı planladıklarını ilan etti.
Bezos, insanların geleceğinin uzayda olduğunu söyleyip "Ay'da kurulacak kolonilen bazıları Dünya'daki kolonileri andırabilir" diyor. Blue Origin'in başkan yardımcısı Clay Mowry'e göre şirket, Ay'a insansız uçuşu 2023'te, insanlı uçuşu ise 2024'te gerçekleşecek.
2010 yılında kurulan Tokyo bazlı İspace de Japon devleti ve Japon Havayolları (JAL) gibi özel şirketlerinden topladığı 90 milyon dolarlık fonla Japon Uzay Araştırmaları Ajansı (JAXA) işbirliğinde 2021 yılında Ay'a iki gezgin robot araç yollamak için çalışıyor.
Araçlar, öncelikle araştırma üniversiteleri gibi özel müşteriler için uzaya malzeme taşıyacak. Aynı zamanda Ay yüzeyinde bulduğu suyu yakıta dönüştürmenin yollarını araştıracak. Hedef, 2040 yılında bu yakıtın Ay'ı yaşanabilir kılması ve orada kurulacak bir koloniyi ekonomik yönden beslemesi.
Japon toplumunda kadın mühendisi olmak
Akane Imamura, 2017'de gördüğü iş ilanına başvurdu ve Ay'da nihai olarak kendi kendine yetecek bir ekosistem ve ekonomi yaratmanın ilk adımı olan minyatür uzay araçlarını inşa eden mühendis olarak Ispace tarafından işe alındı.
Bugün, JAXA'nın Ay simülasyon bölümünde, kendisinin ve takımının geliştirdiği en son prototipi test ediyor.
Ay yüzeyinin yaklaşık 10 santimlik neolit denen en üst kısmı ince kum gibi kaygan olduğundan Imamura'nın inşaa ettiği minyatür aracın kuma batmaması için yapısal olarak çok sağlam olması gerekiyor.
Bir gün Ay'a gidip yaşarsak bu, 36 yaşındaki Akane Imamura gibi mühendislerin çabasıyla gerçek olacak. Bloomberg'in "Sıradaki Meslekler" serisinde konuşan Imamura, "Bu rover benim çocuğum gibi" diyor.
Ne var ki Imamura, Japon toplumunda sadece icra ettiği meslek koluyla değil aynı zamanda kadın mühendis olmasıyla da istisnai bir durum teşkil ediyor. O, aynı zamanda ilkokul öğrencisi Chiaki'nin annesi ve Taisuke'nin eşi.
Japonya, 2018'de Dünya Ekonomik Forumu'nun yaptırdığı araştırmada cinsiyet eşitliği bakımından dünyada 149 ülke arasında 110'cu sırayla G7 diye tabir edilen gelişmiş ülkeler arasında en kötü performansı gösterdi.
Dünyada teknolojiyle ilgili iş arayanların başvurduğu Honeypot adlı web sitesinin verilerine göre STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanında kadın mezunların sayısı erkeklere göre hala düşük. Geçen yıl kadın STEM mezunlarının tüm mezunlar içindeki payı Avrupa'da yüzde 21 ve Amerika'da yüzde 25 olmuş. Japonya ise yüzde 15 oranıyla 41 ülke arasında en düşük kadın mühendis sayısına sahip.
Bunun dışında Japon Otomotiv Mühendisleri Derneği'nin üyelerinin sadece yüzde 2'si kadın. Daha da kötüsü genç nesil kadın mühendisler ismi Toyota veya Honda gibi de olsa zamanı geldiğinde kendilerine esneklik sağlayamayan yerlerde çalışmak istemiyorlar.
Imamura makina mühendisliği alanında yüksek lisans yapmış. Mezuniyet sonrası girdiği beton ve metal üretimi yapan büyük bir Japon şirketinin Ar-Ge bölümünde çalışan iki-üç kadın araştırmacıdan biriymiş.
Kızı Chiaki doğunca bir süreliğine izin kullanmak istemiş ama işe geri döndüğünde şirket onu ne yapacağını bilemez durumdaymış. "Şirkette sanki bileklerinden zincirlenmiş halde batan bir ben vardım" diyor. Birkaç defa işi tamamen bırakıp ev kadını olmayı düşünmüş ama hayatının sıkıcı olacağını düşünerek vazgeçmiş. Şu an haftada iki gün evden çalışıyor, gerekirse Ispace'deki ekibine telekonferansla bağlanıyor.
Imamura, gelecekte kızının da büyüyüp bir işe gireceği zaman Japonya'da çalışan kadınların durumunun daha iyi olacağını umut ediyor.
O gün gelene dek ise üzerinde çalıştığı gezgin robot aracının tamamlanıp uzaya fırlatılmasını "yarı heyecan yarı endişe" içinde izleyeceği günü bekliyor.