Politika

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 91 milyar 300 milyon TL'lik bütçesi kabul edildi

30 Kasım 2024 01:03

T24 Haber Merkezi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde, Büyükşehir Belediyesi'nin 2025 yılı performans programı ve 91 milyar 300 milyon TL'lik bütçesi oy çokluğu ile ESHOT Genel Müdürlüğü'nün performans programı ve 24 milyar 200 milyon TL'lik bütçesi ise oy birliğiyle kabul edildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulara değinerek "Ben ve arkadaşlarımın bu dönemdeki maharetinin ne olacağını samimi olarak soruyorsanız şu olacak; biz az parayla, az kaynakla çok iş yapan insanlar olacağız" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi(İZBB) Meclisi kasım ayı olağan toplantısı altıncı birleşimi başkan Cemil Tugay yönetiminde gerçekleştirildi. İZBB Meclis Salonu'nda yapılan oturumda büyükşehir belediyesi ile ESHOT Genel Müdürlüğü'nün 2025 yılı performans programı ve bütçesinin yanı sıra gündem maddeleri görüşüldü.

İzmir'de 25 bin sosyal konut için ilk adım atıldı

Oturumda belediye mülkiyetinde bulunan Menemen ilçesindeki taşınmazın Egeşehir Yapı Planlama'ya devredilmesine ilişkin konuşan Başkan Tugay, şunları kaydetti:

"Bu alanın da verilmesi ile ilgili konu söz verdiğimiz sosyal konutların yapılması ile ilgili bir konudur. 25 bin konut sözü verirken bunu gerçekçi bir bakış açısıyla verdim. Gerçekten biz bu beş yıl içerisinde İzmir'in hem metropolünde hem de çevre ilçelerinde Allah izin verirse hedeflediğimiz rakama ulaşarak hatta onu geçerek sosyal konut yapacağız. Buna ben inanıyorum. Bu bizim için önemli bir hedef. Çünkü ev kiraları hem ev fiyatları anormal yüksek. Hepimizi çok rahatsız ediyor. Ülkemizde bugün bir normal çalışanın geliriyle bir ev sahibi olması mümkün değil. Hiçbir kredi falan da bulunamıyor, bulunsa da geri ödenemiyor. Bir milyon lira krediyle kimse ev sahibi olamıyor. O yüzden biz kamu olanaklarımızı biraz da orta ve alt gelir grubundaki vatandaşlarımız için kullanarak gerekirse kendimizden fedakarlık ederek ama bizim için çok kıymetli olan değerli vatandaşlarımıza bu ülkenin borçlu olduğu bu hakkı teslim ederek bu imkanı sağlamak istiyoruz." Yapılan oylamayla birlikte oy çokluğuyla söz konusu taşınmazın devri mecliste kabul edildi.

"İzmir'in nitelikli turizmi hak ettiğini düşünüyorum"

Oturumda muhalefetin kent kimliğiyle ilgili eleştirileri üzerine ise Tugay, "Benim bireysel görüşüm şu; biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak öncelikle her şeyden önce İzmir'de yaşayan insanların bu şehirde sağlıklı, konforlu her türlü tehditten, arınmış bir şekilde yaşamasını hedeflemeliyiz. Her bir kapsamda yapılacak iş var. Ulaşım planlaması, Körfezin temizlenmesi var. Kentin daha yeşil bir alan olması da var. Kirli havadan, trafikten arındırması var. Sağlık ya da dayanıksız yapıların dönüşümü için teşvik edici çalışmalar yapılması gibi bir şey. Hepsi İzmirlilerin İzmir'de huzur içinde yaşamasıyla ilgili.2 ifadelerini kullandı.

Tugay, bir gazetecinin sorusu üzerine "İzmir'i turizm kenti yapmayı amaçlamıyorum dedim. Biz de turizm deyince turist sayısıyla orantılanıyor. Ne kadar çok turist geldiyse o kadar kentin gelişimine katkıda bulunuluyor diye düşünülüyor. Bir çok turizm ilimizde, ilçemizde biz ucuz bir turizm hizmeti veriyoruz. Bu nedenle turist sayısı çok gibi görünse de bizim 100 turistimizin harcadığını başka bir ülkede bir turist harcıyor. Bugün Avrupa'nın birçok kentinde insanlar 'biz turist istemiyoruz' diye kampanya yapıyorlar. 'Biz turist istemiyoruz' demek şu değil; biz turist istiyoruz ama İzmir'in kalkınmasına katkı sağlayacak turist istiyoruz. Nitelikli turizm istiyoruz. İzmir'in çok kıymetli bir yer olduğunu düşünüyorum. İzmir'in nitelikli turizmi hak ettiğini düşünüyorum. Ben turizme karşı değilim ancak turizm adı altında yapılan ucuz hizmetlere karşıyım" dedi.  

"Benim için turiste hizmet etmekten çok İzmirliye hizmet öncelikli"

"Halkın yaşaması açısından İzmir'i iyi bir hale getirelim, hedefimiz bu olsun. Belediyemizin öncelikli hedefi budur" diyerek sözlerini sürdüren Tugay, şunları kaydetti:

"Biz turizmi nasıl teşvik edebiliriz? Belediye olarak otel yapıp da yatak kapasitesini artırmayı falan hedeflemiyoruz değil mi? Ama temiz bir şehir olmamız lazım. Bilhassa altyapı sorunlarımızı halletmiş bir şehir olmamız, yollarımızı yapmamız lazım. Buranın daha yeşil, daha temiz havası olan, sosyal donatı alanları daha fazla olan bir şehir olmasını istiyoruz. Böyle olduğu zaman bir anlamda turizm için de çekici bir kent dolayısıyla oluyor.Ama biz bunları yaparken buraya turist gelsin diye değil de şehrimiz güzel olsun, daha yaşanabilir kent olsun diye yapıyoruz. Benim için turiste hizmet etmekten çok İzmirliye hizmet öncelikli. Çok açıkça ifade etmiş olsam da çağrım şunaydı; İzmir'de turizm yatırımı yapmak isteyenler öyle uyduruk şeyler yapmasınlar. Doğru, düzgün turizm yatırımları yapılsın onun için ben o itirazı bir yerde yaptım.

"Sahip olduğumuz cenneti korumak baş sorumluluğumuz"

İzmir, insanlarının birbirine gerçekten hoşgörüyle yaklaştığı, çok kültürlülüğü ile güzel, sosyal yaşamıyla zengin, doğal güzellik açısından denizi, dağları, ormanları, çok güzel kumsalları olan doğanın her türlü niteliğinin var olduğu tarım açısından çok inanılmaz bir potansiyeli olan ve çok kültürlülükle çok yüksek gastronomi potansiyeli olan bir şehir. Biz her şeyden önce sahip olduğumuz doğal  zenginliklerimizi korumamız lazım. Yerleşim planlarını yaparken bugünlere kadar yapılmış bir hatayı mümkünse bundan sonra yapmamaya çalışacağız. Herkes Körfezin yakınında, denizi görecek şekilde yaşamaya çalışıyor. O nedenle 4,5 milyon nüfusumuzun üç milyonu ne yazık ki Körfezin çevresine yerleşmiş halde.

Bu kadar sıkışık bir alanda bu kadar yoğun bir yapılaşma ve olunca mutlaka kaçınılmaz bir şekilde trafik problemi, ulaşım problemi oluyor, altyapı problemi oluyor. Körfez de kirleniyor. Bizlerin bu dönemki en önemli sorumluluklarından birisi bundan sonra İzmir'e bir vizyon koyacaksak İzmir'in sahip olduğu bu güzellikleri korumak yönünde olmalı. Sonra bunun üzerinde sağlıklı ve dengeli birbirine saygılı, birbirine seven şehrine sahip çıkan o değerlerine sahip çıkan bir kent olmalıyız diye düşünüyorum.

Ve buraya herhangi bir yatırım gelecekse hani yatırım olsun da, taştan olsun demememiz gerekiyor. Çevreye zarar veren; toprağı, suyu, havayı, ormanları yok eden yatırımların olmaması gerektiğini düşünüyorum. O yüzden İzmir maden açısından değerleri olan, zenginlikleri olan bir şehir olabilir. Ama dağlarını, taşlarını bu kadar pervasızca yok eden, su kaynaklarını maden işletmeleriyle kirleten bir şehir asla olmamalıdır. Bizler bunu başarabilirsek tarım topraklarımız çokça olduğu için kendimize yetecek tarımı yapabilecek potansiyelimiz olduğu için hiçbir zaman aç kalmayız. Yaşamın bütün güzelliklerini yaşarız. Bu kadar güzel bir kentte yaşıyoruz. Bizim zenginliğimiz bunlar. Bu sahip olduğumuz cenneti korumak, kirlenmesini önlemek, istismar edilmesini önlemek bizim baş sorumluluğumuz. Gözümüz gibi koruyarak bir şeyler yapmalıyız."

"Belediyemiz çalışmak istiyor"

İZBB Başkanı Cemil Tugay, 2025 yılı bütçesine ilişkin ise şunları söyledi:

"İzmir gibi gerçekten büyük bir şehrin ve sorunları da çok olan bir şehrin bütçesini yapmak hele hele böyle bir ekonomi ortamında yapmak kolay bir şey değil. İlk başta bütün birimlerden önümüzdeki sene için yapmak istedikleri ve tahmini bütçeleri hesaplandığında 160 milyar bir rakam çıktı. Bu beni mutlu etti. Belediyemiz çalışmak istiyor, arkadaşımızın hepsi gerçekten çok iş yapmak istiyor. Diğer taraftan hayatın gerçekleri var. Her ay hazineden, İller Bankası'nda belediyemize gelen para belli, onun dışında ülkemizin ekonomik açıdan riskler taşıdığı belli. Bu ortamda çok istesek de gönlümüzün istediği kadar para ayıramıyoruz. O zaman daha önemli, daha öncelikli daha ağır problemlerimize yöneliyoruz.

"Az parayla, az kaynakla çok iş yapan insanlar olacağız"

Ben ve arkadaşlarımın bu dönemdeki maharetinin ne olacağını samimi olarak soruyorsanız şu olacak; biz az parayla, az kaynakla çok iş yapan insanlar olacağız. Ben zaten böyle bir iddiayı Karşıyaka'da da ortaya koydum. Karşıyaka'da kullandığımız para yaptığımız yatırımlar, o bir türlü görünmeyen hayalet yatırımlara alıcı gözle baktığınız zaman belediyenin başladığımızda belediyenin mali durumu ortadaydı, pandemi, deprem, yaşadığımız ekonomik kriz ortadaydı. Başlangıç ve bitiş arasındaki durum da ortada.

Bütün bunlar rağmen o yatırımlar nasıl yapıldı diye birisinin sorması lazım. Şapkadan tavşan çıkardığımız hiç kimsenin aklının ucundan geçmeyen bir bir sürü şey yaptık. Hangisini söyleyeyim. Bu dönemde de yakıt, elektrik, su giderimizi azaltalım diye bunları takip edecek birim kurduk. Bu anlayışı tüm alanlarda devam ettireceğiz. Kiralardan uzaklaşıp kendi mülklerimizde daha ağırlıklı olarak iş yapmayı planlıyoruz. Her türlü lüks ve konfordan uzaklaşıp gerçekten ihtiyacımız olan şeyleri yapmayı hedefliyoruz. Çok güzel projelerimiz var. Bu projelerin hepsinin karşılığı olacağına, çok sevileceğine eminim."

Bütçe ve performan programı meclisten onayı aldı

Yapılan görüşmelerin ardından İZBB'nin 2025 yılı performans programı ve 91 milyar 300 milyon TL'lik bütçesi mecliste oy çokluğu ile ESHOT Genel Müdürlüğü'nün performans programı ve 24 milyar 200 milyon TL'lik bütçesi oy birliğiyle kabul edildi. (ANKA)