İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'ittifak yapabiliriz' açıklamalarına ilişkin olarak "Önce Sayın Bahçeli söylüyor sonra yapıyorlar. Sanki o istiyormuş gibi yapıyorlar. Koskoca iktidar partisi kendisini aciz duruma düşürmemek için bir kobaya ihtiyaç duyuyor. Şimdi de ittifakı isteyen Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Bahçeli değil" dedi.
Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın sorularını yanıtlayan Aydın, "Şu anda ittifak gibi bir niyetimiz, ittifak için bir görüşmemiz yok. Böyle bir niyet için de değiliz" ifadesini kullandı.
Aydın'ın söyleşisinin ilgili bölümü şöyle:
İyi Parti için “derme çatma bir parti, bir türlü yolunu bulamadı, kesin dağılır, bir kısmı MHP’ye bir kısmı Demokrat Parti’ye gider” gibi birçok iddia konuşuluyor? Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuşmalar iktidar medyasının yönlendirmesiyle oluyor. Maalesef herkes de bu tuzağa düşüyor. Bunların hiçbiri doğru değil. Önümüzde mahalli seçimler var. “El mi yaman bey mi yaman” göreceğiz. Bakalım bunu bunu diyenler mi, yoksa biz mi haklı çıkacağız, göreceğiz. Kuruluş sürecinde de seçime giremezler, şunu, bunu yapamazlar denildi. Öyle şeyler yaşadık ki bu söylenenleri ciddiye bile almıyoruz. Ne yaptığını bilen kararlı insanlarız. Biz kendimiz için değil ülkemiz için uğraşıyoruz. Bizim “ben” derdimiz yok. Ülkemizin geleceğinden endişe ediyoruz. Bunun için samimiyetle bir mücadele veriyoruz. Teşkilatlarımızın şu anda takındığı tavır da bu konuda ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. 3 hafta içinde illerdeki örgüt yenilenmesini bitireceğiz. İl teşkilatları tamamlandıktan sonra aksamaların olduğu, revize edilmesi düşünülen bazı ilçe teşkilatlarımız da var. Aynı metotla onları da yenileyeceğiz. Teşkilatımızın tamamını seçimde koşan, her eve giren, sokakta mücadele edebilen, büroların dışında halkın içinde siyaset yürüten bir yapı haline dönüştürmüş.
İyi Parti olarak yerel seçim çalışma takvimi başlangıcı için 17 Eylül tarihini verdiniz. Nasıl bir çalışma yapacaksınız?
17 Eylül itibariyle Kurucular Kurulu, Genel İdare Kurulu ve Başkanlık Divanı üyeleri ile iki ayrı hafta, Türkiye’nin tüm il ve ilçelerine gideceğiz. Halkın arasına gireceğiz. Dert dinleyeceğiz, konuşacağız. Ben hep söylerim: Seçim sokakta kazanılır. Sokak siyasetine döneceğiz ve sokaktan hiç çıkmayacağız. Artık kahvehaneler, pazarlar bizim mekanlarımız olacak. Mücadeleyi orada vereceğiz. Anladık ki medyadan bize fayda yok. Medyanın yüzde 90’ı haram para imparatorluğuna teslim olmuş, onların kuklası haline gelmiş. Biz de onları dikkate almadan halkın içinde siyaset yaparak bir yere gelmenin mümkün olduğunu Türkiye’ye göstereceğiz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Cumhur İttifakı”nın yerel seçimlerde devam etmesi yönünde bir çağrı yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da “Olabilir” dedi. Siz bu çağrıyı nasıl yorumluyorsunuz? İktidar kanadında olası bir ittifak muhalefet cephesinde de bir ittifak sürecini beraberinde getirir mi?
Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Acı olan, bizi yaralayan, iktidarın, kendi acziyet ve beceriksizliğini dış güçlere bağlayarak koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletine büyük haksızlık yapması. Bir emperyalist ülkenin lideri bir laf etmiş, bizim dolar, euro yukarı fırlamış. Böyle bir hikaye yok! Beceremediler, ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Üretim ekonomisi yaratamadılar, 16 yıldır ithalata dayalı bir ekonomi var. Bu işin sonunun buraya varacağını yıllardan beri söylüyoruz. Söz bitti, yıkım başladı. Yıkım bu kafayla düzelmez. Dolar 7 liraya, Euro 8 liraya dayanmış. Ne olacağını ne Cumhurbaşkanı ne de ekonomiyle ilgili yetkililer biliyor. Enflasyonu tek haneli rakamlara getireceklerini söylüyorlar. Geçen ay itibariyle 59 milyar dolar cari açık var, yıl sonuna 65 milyar doları bulur. 220 milyar dolar ödemen var. Bu açıkla bu parayı nereden bulacaksın. Türkiye büyük bir sıkıntıya doğru gidiyor. Ülkeyi yönetenler de bu gerçeği halktan gizliyor. İddia ediyorum, enflasyon rakamları uydurmadır. TÜİK suç işliyor. Enflasyon şu an yüzde 30 civarında. Bu hızla giderse yılsonunda yüzde 50’yi bulacak. Yanlış rakamlarla halkı kandıran başta TÜİK yetkilileri olmak üzere sorumluların kanun önünde hesap vereceği günlerin uzak olmadığını düşünüyorum.
Ekonomideki bu olumsuz tablonun yansımaları her ay artacak. Vatandaş elektrik faturası, doğalgazda bu zammı görecek. Okul hazırlığı var. Yüzde 70’i ithal kırtasiye malzemelerinde zam oranı en düşük yüzde 30-40’larda. Çarşı, pazarda her şeyin fiyatı uçmuş. Değil 15, iki katı enflasyon var. Herkesin cebine uzanmış bir iktidar eli var. Mahalli seçim onlar için zor geçecek. Dolayısıyla iktidar partisinin ittifaka ihtiyacı var. Bir koltuk değneğine ihtiyacı var. Gönüllü de bir koltuk değneğine sahip. Arayışa girmesine de gerek yok. Biz o ittifakın devam edebileceğini tahmin ediyorduk, sürpriz olmadı.
Yerel seçimde ittifak çağrısını yapan MHP lideri Bahçeli oldu ama. İktidar daha sonra “olabilir” dedi. Bu fark etmez mi?
Önce Sayın Bahçeli söylüyor sonra yapıyorlar. Sanki o istiyormuş gibi yapıyorlar. Koskoca iktidar partisi kendisini aciz duruma düşürmemek için bir kobaya ihtiyaç duyuyor. Onu kullanarak böyle bir şekilde ön almasını sağlıyorlar. Bunu erken seçimde de yaşadık. Erdoğan, erken seçimler için “vatana ihanet” derken Bahçeli söyledikten sonra seçim tarihini önerilen tarihin de önüne aldı. Meğerse seçimi isteyen oymuş. Şimdi de ittifakı isteyen Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Bahçeli değil.
İyi Parti yerel seçimlerde ne yapacak? İttifak söz konusu olur mu?
Yerel seçimlerde sahada aslanlar gibi çalışan, vatandaştan gerçekleri anlatarak oy isteyen, her zeminde gerçekleri haykıran, sözlerinin arkasında durarak mücadele eden bir kitle yaratmak istiyoruz. Bunu yapamazsanız sonraki genel seçimleri de garanti edemezsiniz. Şimdiden aday arayışlarına başladık. Adaylarımızı erken tespit etmek için uğraşıyoruz. Bundan sonra ne olacağı, bundan sonraki gelişmelere bağlı olur. Bizim şu anda ittifak gibi bir niyetimiz, ittifak için bir görüşmemiz yok. Böyle bir niyet için de değiliz. Ama Recep Tayyip Erdoğan karşıtı seçmenin zaten sandıkta ittifak yapmaya yatkın olduğunu biliyoruz. Bunun yönlendirmesinin nasıl olacağı ayrıca bir planlama gerektirir. Zamanımız var. O planlamayı da yaparız.