Politika

İyi Parti tematik mitinglere başlıyor: Erdoğan'ın 2002'de bulduğu kalabalıkları bularak iktidarı ondan alacağız

Ağıralioğlu, Alparslan Türkeş'i anma etkinliklerinde yaşanan olayları rencide edici bulduğunu söyledi

08 Aralık 2021 12:00
Eray Görgülü

Eray GÖRGÜLÜ

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, Genel Başkan Meral Akşener’in esnaf ziyaretlerinin ardından tematik mitinglere başlayacaklarını açıkladı. Ağıralioğlu, "Adana'ya gideceğiz çiftçi mitingi yapacağız, Manisa'ya gideceğiz hayvancılık mitingi yapacağız. Hangi bölge hangi iş kolunda mağdur ise o mağduriyetleri duyuracak şekilde temalı mitingler yapacağız. Tayyip Erdoğan'ın 2002'de bulduğu kalabalıkları bularak iktidarı ondan alacağız" dedi.

İyi Parti’nin seçim stratejisine ilişkin TBMM’de bir grup gazeteciye bilgi veren İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, Nisan ayından itibaren tematik mitinglere başlayacaklarını açıkladı.

"Mağduriyetlere dikkat çekeceğiz"

İktidarın, muhalefete yönelik “siz her şeyi kötü görmek hevesindesiniz” sözleriyle savunma refleksi geliştirdiğini ifade eden Ağıralioğlu, şunları söyledi:

"Milletin sesi duyulmaz olunca genel başkanımız her hafta bir dezavantajlı kişiyi grup toplantısından konuşturmaya başladı. ‘Emekli geçinemiyor’ diye bizim söylememiz yerine ‘ben geçinemiyorum’ diye bağıran bir emekli, ‘çiftçilerin durumu kötü diye’ bağıran bir muhalefet yerine ‘Bu verdiğiniz fiyatlarla bu ürünü tarladan kaldırın, tarlamız size vereceğim’ diyen bir çiftçiyi kürsüye çıkardık.

Memleketin problem alanlarının tamamı görülmüş oldu. Şimdi o problem alanlarında, beklentinin artık ümitsizliğe döndüğü neresi var ise; mesela Adana'ya gideceğiz çiftçi mitingi yapacağız, Manisa'ya gideceğiz hayvancılık mitingi yapacağız. Dikkat çekeceğimiz şey hangi bölge hangi iş kolunda mağdur ise o mağduriyetleri duyuracak şekilde temalı mitingler yapacağız.

"Tayyip Bey saha adamıdır, ne anlama geldiğini bilir"

Gençlik mitingi, kadın mitingi, eğitim mitingi, adalet mitingi gibi. Miting yapabilme kapasitesi de korkutucu özelliktir. Gördükleri coşku onları rahatsız etti. Kalabalıklar meydanlara böyle coşkuyla gelmeye başladı mı Tayyip beyi sahada adamıdır, bunun ne anlama geldiğini bilir. Kendisi aynı kalabalıkları bularak memleket yönetme emanetini almıştı. Tayyip Erdoğan'ın 2002'de bulduğu kalabalıkları bularak iktidarı ondan alacağız."

"İktidar seçim psikolojisine girdi"

Son günlerde 3600 gösterge, EYT ve çiftçi borçları gibi konuları gündemine alan iktidarın seçim psikolojisine girdiğini ifade eden Ağıralioğlu, şöyle devam etti: "Bütçede, tonlamada, Tayyip Bey'in konuşma tonlamasında, hükümet kurmaylarından yaptıkları açıklamalarda gördüğümüz şey hissettiğimiz şey şu. Ustalık dönemi diye tarif ettikleri son dönem bitti şimdi ne vereyim abime dönemi başladı. Bu ne vereyim abime dönemi AK Parti'nin başta itibar ettiği kamu muhasebesi, disiplinli harcama, seçim popülizmi yapmadan bütçeyi o popülist uygulamalarla sarsmama hassasiyeti gitti.

Onun yerine iktidarda kalmak için her şikâyet konusu olan şeyi madden halletmeye heves etmeye başladı. Bu bir seçim psikolojisi. Bu seçim psikolojisi erken girilmiş seçim psikolojisidir. AK Parti şimdi 3600 diyor, EYT diyor, çiftçi borçlarının yapılandırılması diyor, müteahhitlerin fiyat farkından doğan bazı mağduriyetleri ele alıyor. Bu şu demektir biz memnuniyetsizlikleri gördük bunları yönetebilecek mali bir disiplini sağlama imkanından mahrumuz, bir kaynak bulup buraları süspanse edip seçime gideceğiz. Görebildiğimiz bu. Erken seçim mi baskı seçim mi bunu bilmiyorum, yönetebileceklerine inandıkları gün seçim yapacaklar.
"

"Ülkücü hareketin sorumluluğu, devlet yıkılırken vakıf kurmak mıdır"

Ağıralioğlu, Alparslan Türkeş’i anma etkinliklerinde yaşanan olaylar ve sonrasında devam eden tartışmalarla ilgili soruyu ise şu sözlerle yanıtladı: "Yaşananları çok rencide edici buldum. Türk Milleti için rencide edici buldum. Ülkücü hareket için rencide edici. ‘Alparslan Türkeş'i biz anarız. Kim anacağına biz karar veririz. Onu anarak kendilerine pozisyon sağlamaya çalışan hiç kimseye müsaade etmeyiz.

Alparslan Türkeş bizimdir bizden başka kimse anamaz’ falan gibi bir şey bu anladığım kadarıyla. Alparslan Türkeş hassasiyetini taşımak tabii ki haklarıdır. Ama bizden başka anana kızarız demek bu bir tercihtir. Bu tercihi önümüzdeki dönem memleketi toparlamak zorunda olan ülkücü milliyetçi hareketin bugün geldiği yer ile mukayese edilerek değerlendirilecektir. Türk memleketi Türk yurdu bu hale gelmişken ülkücü hareketin sözcülerinin, kurmaylarının, liderinin konuşacağı laflar bunlar mıdır?

Devlet yıkılırken Vakıf kurmak mıdır ülkücü hareketin sorumluluğu? Devlet bu kadar aşınırken, devletin kurumları bu kadar pespaye hale gelmişken getirilmişken, devletin hazinesi talan edilirken, çocuklarımızın umudu yurttan kesilmişken, eğitim sistemimiz bozulmuşken, bu kadar israf, yolsuzluğa, yoksulluğa memleket gark olmuşken sizin gündeminiz bu mu olmalı?

Alparslan Türkeş'e sadakat, milliyetçi bir Türkiye inşa etmek ise, milliyetçiliğin itibarı iktidardayken işsizliği çözmek yoksulluğu bitirmek, zekât verilemeyecek bir ülke haline gelmek, fakirin olmadığı bir ülke kurabilmektedir. Alparslan Türkeş'e vefa, isminden çok eserine vefadır.
"