Yaşam

İÜ VE BEYAZIT YANGIN KULESİ TURİZME AÇILACAK İSTANBUL (A.A)

19 Temmuz 2010 14:07
-İÜ VE BEYAZIT YANGIN KULESİ TURİZME AÇILACAK İSTANBUL (A.A) - 19.07.2010 - İstanbul'da çıkan yangınları haber vermek amacıyla 1749 yılında 85 metre yüksekliğinde ve ahşap olarak inşa edilen ve çıkan iki ayrı yangında kullanılamaz hale geldikten sonra üçüncü kez Sultan II. Mahmut zamanında 1828 yılında yeniden yapılan Beyazıt Yangın Kulesi ile içinde bulunduğu İstanbul Üniversitesinin merkez yerleşkesi turizme açılacak. Projeye ilişkin bilgi veren İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektör Danışmanı Doç. Dr. Ergün Yolcu, üniversitenin merkez yerleşkesinin tamamını ana kapıdan itibaren yerli ve yabancı turizme açmak için yaklaşık 7-8 aydan beri bir çalışma yürütüldüğünü, bu çalışmaya Beyazıt Yangın Kulesinin de dahil olduğunu söyledi. İÜ ana binasının 1864-1866 yılları arasında yapıldığını ve gelen ziyaretçileri üniversitenin tarihi kapısıyla karşılayacaklarını dile getiren Yolcu, ana kapıdan girdikten sonra sağ tarafta Fatih Sultan Mehmet tarafından 1458 yılında yaptırılan ve şu anda kalıntılarının dahi olmadığı ilk sarayının inşa edildiği alan ile bahçenin sağı ve solunda biniş köşkü olarak bilinen iki köşkün tanıtılarak tarihteki öneminin anlatılacağını kaydetti.   Yolcu, üniversite yerleşkesi içinde 1933-1945 yılları arasında İÜ'ne gelen Alman öğretim üyeleriyle ilgili anıt ile 1955 yılında yapılan Atatürk ve Gençlik Anıtının ziyaretçilere tanıtılmasının ardından ana bina içinde üniversiteye bağış yoluyla gelen ve paha biçilemez olan resim sergisi, 2. Abdülhamit tarafından yapılan ve restore edilen kütüphane, havuzlu bahçe ile öğretim üyeleri ve senatonun çalışma yaptığı odaların gezdirileceğini anlattı. Projenin birinci aşamasını oluşturan İstanbul Üniversitesinin merkez yerleşkesini bu yılın sonuna kadar açmayı planladıklarını belirten Yolcu, ikinci aşamanın ise Beyazıt Yangın Kulesinin ziyaretçilere açılması olduğunu söyledi. Yolcu, kulenin restorasyonuna ilişkin şu bilgileri verdi: ''İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, Beyazıt Kulesinin restorasyonunu yapacak. Çalışma kapsamında kulenin iç kısımları restore edilecek. İnsan sirkülasyonu olacağı için merdivenlerinden başlayarak iç mekan tavanındaki resimli süslemeler tekrar elden geçirilecek. Ayrıca kulenin üst kısımlarındaki taşların bazılarında ufak tefek oynamalar olmuş. Onlar tekrar zarar vermeyecek şekilde restore edilecek. Yıl sonuna kadar 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ile birlikte kuleyi turizme kazandıracağız. 2011 yılı başında ise yerli ve yabancı ziyaretçilere açılacak.''  -''TULUMBACILAR CANLANDIRMA YAPACAK''- Kulenin geçmişteki fonksiyonuna uygun canlandırmaların da yapılacağını dile getiren Yolcu, ''Kulenin ilk yapıldığı dönemdeki yangın ihbar fonksiyonuna uygun olarak hafta sonları tulumbacılar tarafından canlandırma yapılacak'' dedi. Yolcu, son inşasında toplam 115 metre yüksekliğe ulaşan kulenin İstanbul'un çok farklı semtlerinden görülme şansı olmasına karşın ışıklandırma yapılmadığı için gece görülemediğini de belirterek, ''İstanbul Üniversitesinin tarihi kapısı ile Beyazıt Yangın Kulesi, gece de görülebilmesi için ışıklandırılacak'' diye konuştu.  İstanbul Üniversitesi yerleşkesi ile Beyazıt Yangın Kulesi gezisi için 1 ve 1,5 saatlik iki farklı program düzenlemeyi planladıklarını ve gezi sırasında ziyaretçilere Türkçe ve İngilizce'nin yanı sıra 12 farklı dilde bilgi verileceğini anlatan Yolcu, ziyaretlerin ilk aşamada Salı, Perşembe ve Pazar günleri öğlenden önce ve sonra olmak üzere 4 kez planlandığını, ancak talebe göre ziyaret gününün artabileceğini söyledi.  Projenin maliyetinin 600-800 bin TL civarında olduğunu ve bunun büyük kısmının İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansından talep ettiklerini belirten Yolcu, üniversitenin de hem ana binanın tekrar elden geçirilmesi, hem de kule için mali katkı sunacağını ifade etti.  Yolcu, üniversite yerleşkesinin tarihi yarımadada bulunması nedeniyle kuleye çıkacak ziyaretçilerin tarihi yarımadayı 360 derece görme şansına da sahip olacağını belirterek, ''Bu projeyle birlikte İstanbul Üniversitesini hem bilimsel olarak, hem de tarihsel ve kültürel olarak ziyaretçilerimize tanıtacağız'' dedi.