Politika

İşte TBMM'ye sunulan yeni yargı paketinin içeriği

Tasarıda çocuklara yönelik bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlara 30 yıl yerine 39 yıl, müebbet hapis cezası alanlara ise 24 yıl yerine 33 yıl ceza öngörülüyor

13 Mayıs 2014 00:46

Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.  Tasarı, esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapanlara verilen cezayı artırıyor. Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişiye verilen 1 yıldan 7 yıla kadar olan hapis cezası, 5 yıldan 12 yıla çıkarılıyor. "Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nda, çocuklara yönelik bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlara 30 yıl yerine 39 yıl, müebbet hapis cezası alanlara 24 yıl yerine 33 yıl ceza öngörüyor.

Özellikle kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. 

İdari yargıda itiraz, kanun yolu yerine istinaf kanun yolu olarak öngören tasarıyla, bu doğrultuda Harçlar Kanunu'nda gerekli uyum düzenlemesi yapılıyor. 

Temyiz, istinaf ve itiraz harçlarında, yürütmenin durdurulmasına ilişkin itirazlar dahil olmak üzere bölge idare mahkemelerine "itirazen yapılacak başvurularda" ibaresi, "yapılacak istinaf yolu başvurularında" şeklinde değiştiriliyor. 

 

Bölge idare mahkemeleri 

 

Tasarı, bölge idare mahkemelerinin oluşumunu yeniden düzenliyor. 

Bölge idare mahkemeleri, başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge idare mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşacak. 

Bölge idare mahkemelerinde, biri idare diğeri vergi olmak üzere en az 2 daire yer alacak. Gerekli hallerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK'ca artırılıp azaltılabilecek. 

Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunacak. Bölge İdare Mahkemesi başkan ve üyeliklerine HSYK tarafından atama yapılacak. 

Bölge idare mahkemelerinin görevleri arasında, istinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak da yer alacak. Bölge idare mahkemeleri ayrıca, yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlayacak. 

Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu, bölge idare mahkemesi başkanı ile daire başkanlarından oluşacak. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu, bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyecek, daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlayacak, hukuki veya fiili nedenlerle bir dairenin kendi üyeleriyle toplanamadığı hallerde ilgisine göre diğer dairelerden üye görevlendirecek. Başkanlar kurulu eksiksiz toplanacak, çoğunlukla karar verecek. 

Bölge idare mahkemesi daireleri, ilk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını ve yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlayacak. 

Bölge idare mahkemesi başkanı ve daire başkanları, birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş; daire üyeleri ise en az birinci sınıfa ayrılmış olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından HSYK'ca atanacak. 

Bölge idare mahkemesi başkanı, daire başkanları ve üyeleri, istekleri olmaksızın 4 yıldan önce başka bir yere veya göreve atanamayacak. Ancak ihtiyaç bulunması halinde muvafakatleri alınarak veya haklarında yapılacak soruşturma sonunda görev yeri veya görevlerinin değiştirilmesine HSYK'ca karar verilebilecek. Danıştay daire başkanı ve üyeleri, istekleri üzerine HSYK tarafından bölge idare mahkemesi başkan veya daire başkanı olarak atanabilecek. 

Her daire, bir başkan ve 2 üyenin katılımıyla toplanacak. Görüşmeler gizli yapılacak, kararlar çoğunlukla verilecek. Hukuki veya fiili nedenlerle bir daire toplanamazsa, başkanlar kurulunun kararıyla diğer dairelerden; bu da mümkün olmazsa, HSYK tarafından diğer bölge idare mahkemelerinden yetkili olarak görevlendirilen üyelerle eksiklik tamamlanacak. 

Her bölge idare mahkemesinde bir bölge idare mahkemesi adalet komisyonu bulunacak. 

Her idare ve vergi mahkemesinde bir yazı işleri müdürlüğü kurulacak. Adalet Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde ayrıca idari, mali ve teknik işlerle ilgili müdürlükler oluşturulacak. 

 

3 ay içinde kurulacak 

 

Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'da öngörülen tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin parasal sınırın, her takvim yılı başında yeniden değerleme oranında arttırılması sırasında 10 milyon lirayı aşmayan bölüm yerine artık bin lirayı aşmayan kısım dikkate alınmayacak.

Adalet Bakanlığı, tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde öngörülen bölge idare mahkemelerini kuracak. Mevcut bölge idare mahkemeleri, ilan tarihine kadar faaliyetlerine devam edecek. İlan tarihi itibarıyla, mevcut bölge idare mahkemelerinde bulunan dosyalar; yargı çevreleri dikkate alınarak kurulan bölge idare mahkemelerine devredilecek. 

Bölge idare mahkemeleri, göreve başlamadan önce HSYK'ca bu mahkemelerin başkanları, daire başkanları ve üyelerinin atamaları yapılacak. 

 

İvedi yargılama üsulü geliyor 

 

Tasarı, idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırıyor. 

İvedi yargılama usulü, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri, acele kamulaştırma işlemleri, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri, Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çerçevesinde alınan Bakanlar Kurulu kararlarından doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanacak. 

İvedi yargılama usulünde, dava açma süresi 30 gün olacak. 7 gün içinde ilk inceleme yapılacak, dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılacak. 

Savunma süresi, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün olacak, bu süre bir defaya mahsus en fazla 15 gün uzatılabilecek. 

Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin verilecek kararlara itiraz edilemeyecek. Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç 1 ay içinde karara bağlanacak. 

 

İstinaf yolu 

 

İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilinecek. 

İstinaf yoluna başvurulamayacak davalar tasarıda şöyle sıralanıyor: 

-İlk, orta ve yükseköğrenim öğrencilerinin not tespitleri ile bu öğrencilere uyarma ve kınama niteliğinde disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemlere, 

-Kamu görevlilerinin lojman ve izin işlemlerine, 

-Kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının üyelerine uyarma ve kınama niteliğinde disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemlere, 

-Asker ailelerine yardımla ilgili işlemlere, 

-Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik 
Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan sosyal yardımlarla ilgili işlemlere, 

-Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin 
Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasıyla ilgili işlemlere karşı açılan davalar, 

-Konusu 5 bin lirayı geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları. 

Bunlar hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olacak. 

İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabi olacak. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilecek. 

Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verecek. 

Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmazsa, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verecek. 

İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacak.

 

Sulh ceza mahkemeleri kaldırılacak

 

Sulh ceza mahkemeleri kaldırılarak, sulh ceza mahkemelerinin yargılamaya ilişkin görevi, asliye ceza mahkemesine devredilecek. Soruşturma aşamasında hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak ve işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla da sulh ceza hakimliği kurulacak. 

Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'na göre, Yargıtay Kanunu'nda değişiklik yapılarak bazı unvanlar için kıdem süresi uzatılıyor. Yargıtay Birinci Başkanı seçilmek için en az 10 yıl, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Birinci Başkanvekili ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili seçilebilmek için en az beş yıl, daire başkanı seçilebilmek için ise en az üç yıl süreyle Yargıtay üyeliği yapma zorunluluğu getiriliyor. 

Tasarıyla Yargıtay Genel Sekreteri'nin nitelikleri, seçimi ve görev süresi de düzenlenecek. Buna göre Genel Sekreter, en az beş yıl Yargıtay üyeliği yapmış olanlar arasından Yargıtay Birinci Başkanı tarafından seçilecek. Genel Sekreter, kural olarak iki yıl görev yapacak. Yönetim işlerinde birinci başkanın yardımcısı olarak görev yapan Genel Sekreter'in görevi, birinci başkanın görevinin daha önce sona ermesi halinde de sona erecek. Görevi sona eren Genel Sekreter, bir kez daha seçilebilecek. 

 

Her üye bir adaya oy verebilecek

 

Yargıtay Kanunu'na eklenen bir diğer madde ile de Anayasanın 154 üncü maddesi uyarınca Yargıtay tarafından aday gösterilecek beş aday içinden Cumhurbaşkanı'nca seçilmesi öngörülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili için Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nda aday gösterme sırasında her üyenin ancak bir adaya oy verebilmesi esası getiriliyor. 

Tasarı ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na hukuk ve ceza daire başkanları arasından üçer asıl ve ikişer yedek üye, hukuk ve ceza dairelerinde üye olarak görev yapanlar arasından da üçer asıl ve ikişer yedek üye seçilecek. Böylece Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun üye sayısı 8'den 12'ye çıkarılacak. Ayrıca Birinci Başkanlık Kurulu'na üye seçilebilmek için, üç yıl süreyle Yargıtay üyeliğinde çalışmış olmak şartı aranacak. 

Yargıtay Kanunu'na eklenen geçici madde ile bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun, iş durumunu dikkate alarak, ceza ve hukuk dairelerinin sayısı ile bu daireler arasındaki iş bölümüne ilişkin karar tasarısını hazırlaması ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun onayına sunması hükme bağlanacak. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin karar Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar, bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam edecek. Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut halleriyle ilgili daireye gönderilecek. 

Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararının Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe girmesinden itibaren 15 gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenecek. Yeni oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulu, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak Yargıtay'ın tüm üyelerinin hangi dairelerde görev yapacağını yeniden tespit edecek. Genel Sekreter ve genel sekreter yardımcıları bu Kanunda yapılan değişikliğe uygun olarak yeniden seçilecek. 

 

Personel eğitim merkezi kurulacak

 

Tasarı ile Adalet Bakanlığı'nın teşkilatını düzenleyen 2992 sayılı Kanunda düzenleme yapılarak, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı personelinin, adaylık, hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimini yapacak, Eğitim Dairesi Başkanlığı'na bağlı personel eğitim merkezleri kurulacak. Bu merkezlerin sayısının ihtiyaca göre belirlenmesi öngörülüyor. 

Türkiye Adalet Akademisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle de adli ve idari yargı hakim ve savcılarına yönelik meslek içi eğitimin ücretsiz olarak yapılması sağlanacak. 

Tasarıya göre, tek hakimli asliye ticaret mahkemeleri, bazı davalar bakımından heyet mahkemeleri haline getirilecek. Yeni düzenleme ile asliye ticaret mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunması öngörülüyor. Mahkeme önüne gelen davalar, kural olarak bir hakim tarafından incelenecek ve karara bağlanacak. Ancak, bazı durumlarda ve değeri 250 bin liranın üzerinde bulunan davalarda ticaret mahkemeleri heyet halinde karar verecek. 250 bin liranın altında kalan veya nitelik olarak daha basit olan davalarda heyet üyesi olan tek hakim tarafından karar verilecek. 

Tasarıya göre, sulh ceza mahkemeleri kaldırılarak, sulh ceza mahkemelerinin yargılamaya ilişkin görevi asliye ceza mahkemesine devredilecek. Diğer yandan, esas itibariyle soruşturma aşamasında hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak ve işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hakimliği kurulacak. Buna göre, ceza muhakemesinin soruşturma aşamasında gözlem altına alma, şüphelinin beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması, yakalama emri, tutuklama, adli kontrol, arama ve elkoyma gibi ceza muhakemesi işlemleri veya bazı koruma tedbirleri hakkında karar verme yetkisi bu hakimliklere verilecek. 

Sulh ceza hakimliği, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu gözönünde tutularak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığı'nca kurulacak. 

Tasarı ile Yargıtay daire başkanı ve üyeleri arasından bölge adliye mahkemesi başkanlığı ve daire başkanlıkları ile Cumhuriyet başsavcılığına atanma usulü yeniden düzenleniyor. Yargıtay daire başkanı ve üyeleri, istekleri üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca bölge adliye mahkemesi başkanlığına, daire başkanlıklarına veya Cumhuriyet başsavcılığına atanabilecek. Bu şekilde ataması yapılanların başka bir bölge adliye mahkemesine atanmasında da aynı usul uygulanacak. Bu suretle atananlar, Yargıtay üyeliği sıfatını, kadrosunu, aylık ve ödeneği ile her türlü özlük haklarım muhafaza edecek. Bunların aylık ve ödenekleri ile her türlü mali ve sosyal haklarının Yargıtay bütçesinden ödenmesine devam edilecek. Disiplin ve ceza soruşturma ve kovuşturmaları bakımından Yargıtay üyeleri hakkındaki hükümlere tabi olacaklar. Bu görevde geçen süre Yargıtay üyeliğinde geçmiş sayılacak Bu şekilde atananlar, Yargıtay üyeleri tarafından Yargıtay'da yapılan iş ve işlemlere katılamayacaklar ve seçimlerde oy kullanamayacaklar.