Kültür-Sanat

İstanbul'un Tramvayları dan dan!

Selim İleri'nin Doğan Kitap'tan çıkan son kitabı 'İstanbul'un Tramvayları dan dan!' İstanbul'un bir edebiyatçı tarafından yaşayan bir organizma gibi ele alınd

22 Ekim 2008 03:00
Selim İleri'nin Doğan Kitap'tan çıkan son kitabı 'İstanbul'un Tramvayları dan dan!' İstanbul'un bir edebiyatçı tarafından yaşayan bir organizma gibi ele alındığı bir eser olmasının yanında, yazarın anılarıyla da yüklü bir metin. Pakize Barışta, Taraf Çarşamba'da "İstanbul'un Tramvayları dan dan!"ı anlatırken "derinlemesine bir yaşanmışlığın sonucunda ortaya çıkmış" tanımlamasını kullanarak, hissedilerek yazılmış bu kitabın sıradan kent tanıtım kitaplarından nasıl ayrıldığını anlatıyor.
İstanbul'un Selim İleri için ne anlam ifade ettiği, şehrin dününün resmedilişi ve geçmişine duyulan özlemin satırlarda dile gelişi, İstanbul üzerine okumayı seven okurun kütüphanesinde mutlaka yer alması gereken bir eser haline getiriyor "İstanbul'un Tramvayları dan dan!"ı.

***

Selim İleri'den: İstanbul'un Tramvayları dan dan!

Ben İstanbulluyum diyen, İstanbul'da yaşayıp da habitatına duyarlı olan herkesin okuması gereken bir kitap İstanbul'un Tramvayları dan dan!

Selim İleri, İstanbul'u bir kent gibi değil, her an soluk alıp veren capcanlı bir organizma gibi anlatıyor; her an, İçinde yer alan geçmiş de bugünmüş gibi, aynı zamanda her şey bugünde yaşıyormuş gibi (yaşayabilir gibi) bir edebi anlatımla bu ünik şehir canlandırılıyor adeta.

Alışıldık kent tanıtım kitaplarından çok farklı İstanbul'un Tramvayları dan dan!. Her şeyden önce edebiyatın tanıklığı var Selim İleri'nin İstanbul'unda. Selim İleri, kitabında Şair Nigar Hanım'dan Ahmet Cemil'e, Tanpınar'dan Sait Faik'e, Edmondo de Amicis'ten Prens Pierre de Tchihatchef'e uzanan o eski edebi betimlemeler yelpazesini, bu tuhaf şehrin olağanüstü duyarlılığıyla buluşturmayı başarmış, kendi edebi duyarlılığını da katarak.

"Yalılar suyun üstünde yüzüyormuşçasına bir izlenim bırakır. Sarı, mavi, erguvanı evlerin sarmaşıklarla, çiçek yangını taraçalarla Örtündüğü gözlenebilir. Selvi, defne, portakal ağacı ormanları; hemen her yalı bahçesinde cam köşkler, yani limonluklar." Yazarın aynı zamanda kültürel özlemlerle dolu hayalindeki yüz otuz yıl kadar öncesinin Boğaziçi'si işte..

İstanbul'un Tramvayları dan dan! Selim İleri'nin bir hazine sandığı sanki. Bu sandığın içinde her dem aşık olunacak İstanbul'un gümüşi dolunayları, Leyla'ları, perili evleri. İstavroz Bahçesi, Küçüksu'da aşkları, Concordia'ları, Peyami Safa/Nazım Hikmet kavgaları, mirasyedi kebapları, Bellini'ler, Ali Üsküdâri'nin çiçekleri, Mimar Sinan'ları., ve tabii tramvayları var. Hepsi de duygu duygu İstiflenmişler.

Tramvay, hangi şehre İstanbul kadar yakışmıştır acaba?

Ve hemşehrisiyle bu kadar buluşmuştur?

"Bahçedeki dut ağacı / vurdu incecik dallarıyla penceremin camına / bir Beşiktaş tramvayı geldi aldı beni, / bir Beşiktaş tramvayı götürdü sana // Çemberlitaş, Şehzadebaşı, Saraçhane, / Almışım parmaklarını ellerime, / Beşiktaş tramvayında giderim yâne yâne. // Terzi Adem, berber Âli, / dikimhaneden Emine Teyze / ve Makbule. / Üç sarışın birader, / Kapalıçarşı terlikçileri. / Bir küçücük simitçi çocuk / ve Levent bir hizmet eri. // Hep iyi insanlar bunlar. / Dert yüzü görmesinler. / Eksik olmasınlar. /

Vatman ağabeyimiz de eksik olmasın. / Her akşam böyle götürsünler seni evine, / bir elinde, gönlüm benim, / bir elinde, sefertasın."
İşte İstanbul'un Tramvayları dan dan!'da, İstanbul duygusunu, halkın İstanbul duygusunu veren bir şiir, A.Kadir'den.

Saçma sapan bir kararla tramvaylar kaldırıldığında, dünyanın hangi şehrinde, kaldırımlara dizilmiş İnsanlar, son seferini yapan tramvayı alkışlamıştır acaba? İstanbul duygusunu, şehrine olan tutkuyu bu kadar İyi ifade edebilen bir İstanbul yaşanmışlığıdır işte bu.
Muşmula tükenmezini bitirmişiniz? Bu muhteşem tükenmez içeceğini belki binlerce yıllık bu İstanbullu serinletici içkinin nasıl yapıldığını Öğrenmek istiyorsanız, İstanbul'un Tramvayları dan dan!'a müracaat edin, Selim İleri'nin tarifini evde kolayca uygulayabilirsiniz.

Kendini ortaya atmaktan utanmış, asla imza peşine düşmemiş bir sanatkârı, İstanbullu Ali Üsküdârî'yi tanımak, hatta yaşamak istiyorsanız Selim İleri'nin kitabında ipuçları var; olağanüstü bir çiçek ressamı o. Selim İleri, Ali Üsküdârî'yİ çok iyi hissetmiş: "Derken o düzen, dökülen çiçeklerle, dökülen yapraklarla, değişik değişik fiyonklu ve renk renk kurdelelerle kendi çemberini kırıyor, sanatta esnekliğin, bir bakıma düzensizliğin güzel duyusuna açılıyor. Sanki, yine, hayat için de geçerli bir sır söylüyor. Lalelerin, güllerin, sümbüllerin, buhurumeryemlerin, fulyaların, şakayıkların, koyungözlerinin, leylakların söylediği neyse sır da o!"


İstanbul'un Tramvayları dan dan! aslında edebi bir eser bence.
Selim İleri'nİn hayatında İstanbul'un ne denli yer aldığını hissediyoruz bu kitaptan.
İstanbul'un Tramvayları dan dan!'da, son derece dikkatli seçilmiş tablolar da var.
Mehmet Ali Laga'dan ibrahim Safi'ye, Şevket Dağ'dan İbrahim Çallı'ya, Mıgırdiç Mardikyan'dan Cihat Burak'a kadar birçok İstanbul ressamının eserleri bunlar.
Selim İleri, son derece önemli ve kalıcı bir çalışma yapmış.
Her kütüphanede mutlaka bulunması gereken, derinlemesine bir yaşanmışlığın sonucunda ortaya çıkmış bir kitap İstanbul'un Tramvayları dan dan!