Yaşam

İstanbul'da alt geçide Deli Dumrul tarifesi; AKBİL basmadan karşıdan karşıya geçmek mümkün değil!

Uygulamaya tepki gösterenlere ise güvenlik görevlileri “İleride, metronun diğer alt geçidinden ücretsiz geçebilirsiniz” diyor

01 Haziran 2016 15:09

İstanbul Bostancı’da E5 karayolunun altındaki metro alt geçidini kullanmak isteyenler ücret ödemeden karşıdan karşıya geçemiyor. Turnikeler nedeniyle “Ben metro kullanmayacağım, karşıya geçeceğim” deseniz bile, AKBİL basmadan  alt geçidi kullanmak mümkün değil. 

Sözcü’den Turgut Erat’ın haberine göre, uygulamaya tepki gösterenlere ise güvenlik görevlileri “İleride, metronun diğer alt geçidinden ücretsiz geçebilirsiniz” diyor. Ancak o geçite ulaşmak için araçların içinden ve yaya geçidi olmayan yollardan yürümeniz gerekiyor. Hamile, yaşlı ve çocuklu ailelerin ise bu tehlikeli yolu yürümesi mümkün değil. Kestirme yoldan karşıya geçmenin bedeli ise şöyle:

Öğrenci 1.15 tl, indirimli 1,65 TL ve Tam bilet 2.30 lira.

Deli Dumrul kimdir?

 

Deli Dumrul Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel metafizik varlıktır.En yetkin biçimini Korkut Ata öykülerinde bulmuştur. Yolkesicilik yaptığından dolayı Tanrı'yı kızdırır ve canını almaya gelen Aldacı (İslam sonrası Azrail) ile karşılaşır ve canını vermek istemez. Diğer başka halk anlatılarında da farklı serüvenlerde görünür. Ancak hepsinde de, pervasız, hoyrat, korkusuz bir kişilik olarak yer alır.

Tanrı'ya meydan okuyan Deli Dumrul, Azrail’in canını almaya gelmesi üzerine Tanrı’nın gücünü anlar. Tanrı Deli Dumrul'a kendi canı yerine can bulmasını söylediğinde Deli Dumrul annesine ve babasına gider ama onlar kendi canlarını vermezler. Nihayet karısı kendi canını vermeye razı olur. Bunun üzerine Deli Dumrul Tanrıya yalvarır, Tanrı da onları bağışlar, annesinin, babasının canını alması için Azrail'e emir verir. Deli Dumrul öyküsü Türk halk inancında "Aylanu" motifinin en güzel ve en yetkin olarak işlendiği yerdir. Ana ve babasının bile oğullarına veremedikleri canı hiç düşünmeden bir tek karısının vermesi destanlarda var olan en yüce ve fedakârca davranışlardan birisidir.

Deli Dumrul'un susuz derenin üzerine kurduğu köprüden "geçenden beş akçe, geçmeyenden on akçe" alması Türk halk kültüründe bir deyim haline dönüşmüş durumdadır. Bu ifadeye bazen şu şekilde de rastlanır: 

"Geçenden otuz, geçmeyenden döverek kırk akçe"