Türkiye’nin dünyadaki deprem ülkeleri arasında ilk 10’da yer aldığını ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, İstanbul’da 2000 yılı ve öncesinde yapılan binaların tehlike arz ettiğini, sadece yüzde 30’unda deprem sigortası olduğunu söyledi.
İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (AFAM) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, son 5 yıldaki istatiksel deprem verilerine göre Türkiye’de 5 ve üzerinde 75 deprem olduğunu belirtti. Altan, "Bu depremlerin 10 tanesi 6 ve 6 üzerinde gerçekleşti. Can kayıpları bakımından da Türkiye üst sıralarda yer alıyor. Bu kayıpları engellemek amaçlı depremden önce yapılabilecekleri hayata geçirmemiz gerekiyor” dedi.
“2000 yılı öncesinde yapılmış eski yapılar tehlike arz ediyor"
AFAM Müdürü Altan, İstanbul’da 2000 yılı ve öncesinde yapılan bina sayısının 817 bin 339 olduğunu ve bu binalarda da 3 milyon 270 bin konut bulunduğunu kaydetti. Kentte bulunan yaklaşık 4,7 milyon konutun 3 milyon 270 bininin 20 ve üzeri yaşta olduğuna dikkati çeken Altan, sözlerine şöyle devam etti:
“Deprem sigortası yüzde 57,7’e kadar ulaşmış durumda. Kesilen poliçe miktarının 10 milyonu aştığını görüyoruz. Yirmi ve kırk yaş diye nitelendirdiğimiz 2000 ve 1980 yılları öncesi yapılarda sigorta oranı yüzde 30’larda kalmış durumda. Depremde hasar görme ve yıkılma tehlikesi yüksek olan 2000 yılı öncesi eski yapılar ciddi oranda tehlike arz ediyor.”
"İstanbul zorunlu deprem sigortası oranı yüzde 62'de kalmış durumda"
Marmara Bölgesi’nde zorunlu deprem sigortasında farkındalık olduğunu belirten Prof. Dr. Altan, “Bolu yüzde 95’lik sigortalama oranıyla birinci sırada yer alırken, Sakarya yüzde 90’la ikinci, Yalova yüzde 89’la üçüncü, Tekirdağ ise yüzde 88’lik bir oranla dördüncü sırada yer alıyor. İstanbul yüzde 62’lik oranla zorunlu deprem sigortasında oldukça geride kalmış durumda. Şehirlerin zorunlu deprem sigortası istatistiklerine baktığımızda depremden sonra hareketlenmeler görüyoruz. İstanbul’daki yüzde 62 deprem sigortasının düşük olmasının sebebi de eski yapı stokunun fazla olmasından kaynaklanıyor. Yeni binalarda DASK zorunluluğundan dolayı deprem sigortaları yapılıyor. Bu oran 20 ile 40 yaş arasındaki binalarda sigortalılık üçte bir oranında görülüyor. Burada unutmamamız gereken şey; asıl depreme dayanıksız olan binalar 20 yaş ve üstü binalardır” ifadelerini kullandı.
"Yüksek büyüklükte deprem olacak şehirlerimiz İstanbul ve İzmir"
Türkiye’de zorunlu deprem sigortası ortalamasının yüzde 57 olduğunu ve bu ortalamayı sadece 23 kentin geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, sözlerini şöyle noktaladı:
“Deprem olmadan sigorta oranını cazip hale getirmemiz gerekiyor. Yüksek büyüklükte deprem olacak şehirlerimiz İstanbul ve İzmir’dir. Bu şehirlerdeki eski yapı stokları çok fazla. Büyükşehirlerde kentsel dönüşümü tamamen yapsak da fazla nüfus yoğunluğunu azaltmadığımızda risk her zaman yüksek olacaktır.” (DHA)