T24 - Bebeklikten yaşlılığa kadar her dönemde görülebilen işitme kaybı, yetişkinlikte iletişim, çocuklukta ise sosyal gelişim sorunlarına yol açıyor. Sorun, ani sağırlığın da önemli nedenlerinden biri.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özgür Çakır, işitme kayıplarının hafif, orta, ciddi, ileri ve çok ileri şeklinde sınıflandırıldığını belirtiyor. İşitme kaybının derecesi çeşitli tanı yöntemleri ile ölçülüyor. Doç. Çakır, kulak şikâyetlerinde zaman kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak gerektiğini belirterek işitme kayıplarının nedenleri hakkında şunları söylüyor:
Yetişkinlerde işitme kaybının nedenleri
Ototoksik ilaç kullanımı: Özellikle tümör tedavisinde kullanılan ilaçlar, idrarı artıran dirüetikler işitme kaybına neden olabiliyor. Tümörler, damarsal sorunlar: Kafa içinde basınç artışına yol açan migren ya da damarsal sorunlar, baş ve beyin bölgesi tümörleri, işitme kaybının nedenleri arasında yer alıyor.
Yaş: 40 yaşından itibaren işitme organının yaşlanmasına bağlı olarak bu duyuda azalma görülüyor. Yaşlılık, iç kulağı ve işitme sinirini etkiliyor. Enfeksiyonlar, metabolik hastalıklar: Sifilis (frengi), Kayalık Dağlar Humması gibi enfeksiyonların yanı sıra diyabet gibi endokrin hastalıklar da işitme kaybına yol açıyor. Gürültü: 90 desibel gürültü olan bir yerde çalışma süresinin 8 saati geçmemesi gerekiyor.Gürültü 95 desibele ulaşırsa, bu süre 4 saate düşüyor.
Çocuklarda işitme kaybının nedenleri
Genetik yatkınlık: Ailesinde işitme kaybı görülen çocuklarda bu sorunun ortaya çıkma riski daha yüksek oluyor. Hamilelikte kullanılan ilaçlar: Hamilelik döneminde bilinçsiz kullanılan ilaçlar, bebekte işitme sorunlarına yol açabiliyor.
Hastalıklar: Bebeğin anne karnındayken ya da yenidoğan döneminde kızamıkçık, herpes (uçuk), toksoplazma, menenjit gibi hastalıklara yakalanması işitme kaybına neden olabiliyor. Yenidoğan sarılığı: Yenidoğan bebeklerde bilirubin oranı yüksek ise ve yenidoğan sarılığı uzun sürmüşse, işitme kaybı görülebiliyor.
Travmalar: Çarpma, düşme gibi travmalar da çocuklarda işitme duyusunun azalmasına ya da yitirilmesine neden olabiliyor.
İşitme kaybı ihmal edilmemeli!
Sorun başlar başlamaz, vakit geçirmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini belirten Doç. Dr. Özgür Çakır, bebeklerde tanının zaman kaybetmeden konulabilmesi için doğumdan sonra yapılan işitme taramasının önem taşıdığını söylüyor. Tarama testinde çocukta işitme kaybı olduğuna dair bir şüphe gelişirse test 15 gün sonra tekrarlanıyor. Sonuç yine olumsuz olursa, otoakustik emisyon ve ABR (beyin sapı odyometresi) gibi daha ileri taramalar sonrasında kesin tanı konulabiliyor.
Ani sağırlığa dikkat
Hastanın 30 desibel işitme kaybı varsa ve 3 gündür devam ediyorsa, bu duruma ani sağırlık deniyor. Erken tanı ve tedaviye bir an önce başlamak, sorunun çözümünde büyük önem taşıyor. Kulakta ani tıkanma, çınlama, baş dönmesi ve işitme kaybı ile kendini gösteren durumlarda, kişinin zaman kaybetmeden hekime başvurması öneriliyor.