Sosyal hayatımızda ya da iş hayatımızda tanıştığımız kişilerin isimlerini hafızamızda tutmakta zorlanırız. Bir defa tanıştığımız insanlara dair birçok ayrıntıyı hatırlayabilirken isimlerini unutuyor olmamız utandıran bir durum olarak karşımıza çıkar.
Peki neden isimleri unuturuz? Hafızamız basit bir dosyalama sistemi gibi işlemez. Farklı bilgileri farklı renklerle ayrılmış bölmelerde saklayıp bunlardan birine de “isimler” etiketi yapıştıramayız.
BBC’den Tom Stafford’un haberine göre hafızamız birbiriyle iç içe geçmiş bilgi kalıplarından oluşur. Hayal kurmak da bundan kaynaklanır. Okuduğunuz kitabın Paris’te basıldığını fark edersiniz, ve Paris Eiffel Kulesi’nin olduğu şehirdir, ve kuzeniniz geçen yaz oraya gitmiştir, ve fıstıklı dondurmayı sever, ve onun kulede iken bu dondurmayı yiyip yemediğini düşünürsünüz. Böylece sürüp gider. Her bilgi bir öncekiyle bağlantılıdır; mantığa değil, zamana, yere, o bilgiyi nasıl öğrendiğinize, sizin için anlamına vs. bağlıdır.
Hafızanın bu şekilde oluşmasının bir nedeni vardır. İsimleri unutmamızın nedeni de bununla ilgilidir. Hafıza çok ilginç bir oluşumdur. Yeni bilgiyi hatırlama isteğimizle değil, onunla ilgili ne kadar bağlantı kurduğumuzla ilintilidir bellek oluşturma süreçleri.
İsim, her şeyden bağımsız bir bilgi
Biriyle ilk tanıştığınızda onun adını öğrenirsiniz, ama belleğiniz açısından bu bilgi daha önce bildiklerinizle hiçbir bağlantısı olmayan ve konuşma sırasında onlar hakkında öğrendiklerinizle de ilişkilendiremediğiniz rastgele bir bilgidir.
Konuşma sırasında onların işi, hobileri, aileleri hakkında bilgi edinebilir ve belleğinizde bunları birbiriyle ilişkilendirebilirsiniz. Bu bilgilerden birini hatırlamanız diğerlerini de hatırlamanızı sağlayacaktır. Ama adları açısından durum farklıdır; bu, diğerleriyle bağlantılı olmayan rastgele bir bilgidir.
Tekrarın önemi
Fakat bu bilginin de hafızada kalıcı olmasını sağlamak için diğerlerine bağlamanın bir yolu var.
Önce size söylenen ismi tekrarlayın. Pratik yapmak öğrenmenin en temel kuralıdır. Ne kadar çok tekrar olursa o kadar güçlü bir bellek oluşturulacaktır. Ayrıca başkasının adını söylerken aslında onu hem kendinizle, hem de konuşmada geçen diğer konularla ilişkilendiriyorsunuz demektir.,
Örneğin, Ahmet adlı kişiyle tanışmış ve onun balık tutma hobisiyle ilgili konuşuyorsanız, “Peki balık tutmayı neden bu kadar seviyorsunuz Ahmet?” gibi bir cümle söylemeniz, ismi bağlantı içinde hatırlamanızı sağlayacaktır.
Ayrıca ismi hali hazırda bildiğiniz bir şeyle ilişkilendirin. Bu bağlantı saçma bile olsa işe yarayacak, ismin belleğinize yerleşmesine yardımcı olacaktır.
Örneğin, Ahmet adlı kişi ile lisedeyken tanıdığınız aynı adlı bir arkadaşınız ve bunun mavi bir gömlek giymişken lise arkadaşınızın sadece siyah gömlek giymesi, hiç mavi giymemesi gibi uydurma, ama hatırlamanıza yardımcı olan bir bağlantı olabilir.
Son olarak da isimle kişi hakkındaki başka bir bilgi arasında bağ kurun.
Bu bağlantılar zorlama ve saçma bile olsa işe yarayacak, hafızanızda oluşturacağı ağlarla ismin hafızanıza tutunmasına yardımcı olacaktır.