Çoğu kişi iş ararken yaptığı iş başvurularına herhangi bir geri dönüş olmaması nedeniyle başarısız olarak hissediyor hatta depresyona giriyor. Peki, sürekli bir duvara çarptığınız hissine kapılıyorsanız ne yapmak gerekir? Özgeçmişinizi daha dikkat çekici hale getirmek, hatta mülakata çağrılmak nasıl mümkün olabilir?
Nicelik değil nitelik
Her şeyden önce, başvuru yapacağınız işler konusunda seçici olun. Monster.com adlı iş arama sitesinde kariyer uzmanı olan Mary Ellen Slayter, “Kimse binlerce işe başvuru yapmamalı. O kadar görevin size uyması mümkün değil. Hayal kırıklığına uğrarsınız” dedi.
Onun yerine, istediğiniz işler için gereken beceri ve eğitiminiz var mı diye bakın. “Eğer yoksa, o becerileri edinmenin bir yolunu bulun; gerekirse biraz daha eğitim alın ya da gönüllü çalışma yapın. Bu becerilerden yoksunsanız, özgeçmişinizi en iyi formatta da sunsanız sonuç alamazsınız,” diyor Slayter.
Şablon değil özgün başvuru
İş başvurusunu anahtar kelimelerle doldurmanın otomatik taramadan geçmesini sağlayacağını sananlar oldukça fazla. Büyük şirketlerin yüzde 75’i bu tür programları kullanıyor.
Fakat Boston merkezli kariyer şirketi Burning Glass’ın yöneticisi Matt Sigelman tek başına anahtar kelimelerin işe yaramayacağını söylüyor. Artık bu programların da daha bütünlüklü değerlendirme yaptığını, bu nedenle olayları alt alta sıralayıp geçme yerine, düzgün cümlelerle anlatımı tercih etmek gerektiğini söylüyor Sigelman.
Yaptığınız bütün iş başvurularına, iş deneyiminizle ilgili şablon halinde aynı iş tarifini kopyalamanın yanlış olacağını belirten Sigelman, bunun yerine, başvuru yapılan işe göre uyarlanmış iyi bir anlatımla, istenen özellikleri ve kelimeleri vurgulamanın daha dikkat çekici olacağını söylüyor. “Sizin neden o iş için uygun kişi olduğunuzu anlatımınızda göstermeniz lazım.”
İyi hazırlanmak
İnsan kaynaklarından sorumlu Mary Goldsmith, başvuruları incelerken en sinir bozucu şeyin “kuruluşun ihtiyaçlarını yansıtacak şekilde özgeçmişlerini uyarlama zahmetine katlanmamış olan başvurular” olduğunu söylüyor. Bunların kötü bir izlenim bıraktığını belirten Goldsmith, “tembellikten başka bir şey değilmiş, karşı tarafta başvuruları inceleyen kişiye saygısızlıkmış gibi algılanabilir,” diyor.
Başvurunuzu göndermeden önce şirketi araştırın. LinkedIn’de şirket olarak sayfası olup olmadığına bakın. Başvurunuzu nasıl ele alacağınıza dair ipuçları arayın. Orada çalışan birini tanıyorsanız bilgi alın. Bu şekilde edindiğiniz bilgilerle başvurunuzun uygun olup olmayacağına, uygunsa ne şekilde uyarlamalar yapmanız gerektiğine karar verin.
Ünlü isimleri kullanmak
Singapur’da bir danışmanlık şirketinde çalışan Steven Yeong ise daha önce iyi bilinen bir şirkette çalışmışsanız bunu avantaj olarak kullanabileceğinizi söylüyor. Bu şekilde hazırlanmış özgeçmişinizi özellikle rakip şirketlere gönderin. “Birçok şirket, daha önce rakiplerine çalışmış kişileri işe alma eğilimi taşır,” diyor Yeong.
İlişki ağları
Özgeçmişinizi ya da CV’nizi ne kadar iyi hazırlamış olursanız olun, sizi doğrudan işe alacak kişiye tavsiye edilmeniz kadar etkisi olmayacaktır. Virginia’daki CV Yazma Akademisi’nin sahibi Wendy Enelow şunları söylüyor:
“İş arama alanında her şey değişiyor, hiçbir şey aynı kalmıyor. Fakat işe girmek açısından hala bir numara olan yöntem ilişki ağları geliştirmek.”
İş başvurusunu göndermeden önce sorulması gereken sorular:
İşin gerekleri ve kuruluşun ihtiyaçları ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinebilir miyim?
Başvuru kriterlerinin en azından yüzde 70’i bana uyuyor mu?
İş tarifinde hangi anahtar kelimeler kullanılmış?
Başvurumun ilk elemeden geçmesi için özgeçmişimi zenginleştirebilir miyim?
Diğer adaylardan farklılığımı yeterince açıklayabildim mi?
O kuruluşa nasıl faydam olacağını özgeçmişim net bir şekilde gösteriyor mu?
İş ilanında belirtilen başvuru talimatlarını yerine getirdim mi?
(BBC Türkçe)