Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi intern hekim Merve Mercan’ın Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmesinden sonra konuşan intern hekimler, ucuz iş gücü olarak Covid-19 servislerinde çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı. Bir intern hekim, “Koruyucu ekipman bile verilmeden ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyoruz. 770 TL maaşımızla koruyucu ekipman almaya uğraşıyoruz. Bize sadece günde iki maske veriyorlar” dedi.
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, Ankara’da bir vakıf üniversitesinin hastanesinde çalışan intern hekim, “İntern hekimler ucuz işgücü olarak kullanılan, aslında hemşirelerle beraber sahada çalıştırılan insanlar. Pandeminin başında birçok üniversite, intern hekimler için tatil ilan etti; ama sahada çalışan hekim sayısı azaldıkça, istifalar arttıkça, hemşireler hasta oldukça veya diğer sağlık personeli alandan ayrıldıkça intern hekimler sahaya sürüldü. Mesela benim fakültemde 65 intern hekim var ama Hacettepe’de 200-300 civarında intern hekim var. Bu hastane yönetimleri için çok ciddi bir işgücü anlamına geliyor” dedi.
"Covid hastaları ile normal hastaları ayırmak da mümkün değil"
“Ben yoğun bakımda ve izole bölgede bulunan Covid-19 hastalarıyla ilgileniyorum. Bir Covid hastasını da entübe ettim birkaç gün önce” diyen intern hekim şunları anlattı:
“Birçok üniversite aslında internleri Covid servislerinde çalıştırmıyor ama artık Covid hastaları ile normal hastaları ayırmak da mümkün değil. Birçok üniversite hastanesinde koruyucu ekipmana erişimimiz ya kısıtlı ya da hiç yok. Siperlik ve gözlük gibi ekipmanları bizim temin etmemiz isteniyor. Ayrıca N95 maskeye ulaşma imkânımız da yok. Düzenli Covid-19 testi yapılmasını bırakın, bir defa bile bana test yapılmadı.
"Ne öğrenciyiz ne doktor"
Tıp fakültesi eğitimi altı sene ve altıncı senenin sonunda da tıp fakültesi öğrencileri intern hekim oluyor. İntern hekimliğin süresi ise bir yıl. İntern hekim olduğumuzda nöbetlerimiz başlıyor, sonda takıyoruz, gerekirse ameliyatlara girerek hocalarımıza yardımcı oluyoruz ve hemşire arkadaşların iş yükünü azaltmaya yönelik ne kadar iş varsa biz yapıyoruz. Mesela kan almak, sonda takmak hekimin sorumluluğunda değil; ama intern olduğumuz için bu işleri biz yapıyoruz. Hekimlerin evrak işlerini de biz yapıyoruz mesela ama asgari ücretin üçte biri oranında maaş alıyoruz. Bizlere sadece iş kazası için sigorta yapılıyor ve ne tam olarak doktor sayılıyoruz ne de tam olarak öğrenci.”
Para vererek koruyucu ekipman alıyoruz
“Özellikle pandemi sürecinde iş yükümüz çok fazla arttı” diyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki bir intern hekim ise yaşadıklarını şöyle aktardı:
“Temaslı olan, pozitif olan sağlıkçının iş yükü de bizlere kalıyor ve bizim sağlık sigortamız yok. Ailesiyle yaşayan arkadaşlarımız, ailelerine virüsü bulaştıracakları korkusuyla çok tedirginler. Büyük bir kısmımızı yoğun bakımlarda çalıştırıyorlar. Bizi Covid servisinde çalıştırmıyorlar ama Covid servisinde çalışan sağlıkçılarla başka servislerde karşılaşıyoruz veya çalışıyoruz. Bizlere sadece günde iki adet cerrahi maske veriliyor. Biz bu iki maskeyi üst üste takarak çalışmaya çalışıyoruz. Bu maskeler bizim günlük ihtiyacımızı karşılamıyor ve bunların dışında koruyucu ekipman verilmiyor. Kendimiz parayla koruyucu ekipman almaya çalışıyoruz ama aylık maaşımız zaten 770 TL ve bunu karşılamakta zorlanıyoruz.. Bizlere sadece asgari ücretin üçte biri oranında maaş veriyorlar.”