İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da doğal gaza yapılan indirimle ilgili olarak, karar öncesinde kendileriyle istişare edilmediğini belirtti. İmamoğlu, "Burada yaptıkları şey İGDAŞ'ın kendini idari paylarını yönettiği kısmının yüzde 56'sını keserek bir fiyat açıklamaları oldu. Yani aslında İGDAŞ'ın payından kesmiş oldular. Yoksa İGDAŞ'a girişle ilgili herhangi bir indirim yoktur" dedi. Yaşananı, "İstanbul’un kurumlarının elini daraltma girişimi" olarak değerlendiren İmamoğlu, vatandaşlara, "Hükûmetin bir katkısı yoktur. İGDAŞ’ın payının kesilmiş hali vardır, bütün vatandaşlarımız bunu bilsin" diye seslendi.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İstanbul'da açıklanan doğal gaz indirimiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Türkiye’deki doğal gazın en büyük payını neredeyse dağıtımı yapan kurum ve bu gaz dağıtım şirketlerinin tarifelerini planlayan EPDK, ve genelde aslında istişare ile bu konular tartışılır ama hiçbir istişare yapmadan biz indirim yaptık diye bir açıklamayla tariflediler. Burada yaptıkları şey, İGDAŞ’ın kendi idari paylarını yönettiği kısmın yüzde 56’sını keserek bir fiyat açıklamaları oldu. Aslında İGDAŞ’ın payından kesmiş oldular. Yoksa İGDAŞ’a girişle ilgili herhangi bir indirim yoktur. Ama her halükarda gerçekten İGDAŞ’ın şu anda bu var olan payıyla beraber idari giderlerini bile karşılayamama riski vardır. Bu bir nevi, tabiri caizse İstanbul’un kurumlarının elini daraltma girişimidir. Ona rağmen ben şöyle bakıyorum; her koşulda şu zor günlerde ekonominin zor koşullarında, İGDAŞ olarak İBB olarak İstanbulluların bütçesine bir katkı sunuluyorsa bu bizim için sevindiricidir. Ama söyleyeyim hükûmetin bir katkısı yoktur. İGDAŞ’ın payının kesilmiş hali vardır, bütün vatandaşlarımız bunu bilsin."
Soylu'ya: Acizlik
İmamoğlu, İçişleri Bakanı Soylu ile arasındaki, "telefon görüşmesi" iddiası üzerinden süren atışmayla ilgili de şunları söyledi:
"Kendi yalan ifadelerine iftiralarına o kötü diline kayda geçerken yaradanın cenabı Allah’ın ismini oraya eklemesin. İddialarını iftiralarını sadece yalın haliyle yazmasını tavsiye ediyorum, diye yazdı. Oradayım ben. Daha geçenlerde deyip yaptığı açıklamadan sonra bunu döndürüp işte ta Covid-19 dönemindeki paralara el konmasıyla ilgili telefona götürmesi acizliktir. İstifa etmesi konusundaki cesareti gösterememesinden dolayı böyle bir kaçak yol arıyor. Ben kendisini ilgili kişiye havale ettim. Ben, kendisini ilgiyi kişiye havale ettim. O da cumhurbaşkanıdır. Bana soruyorlar neden mentionladınız diye, sebebi odur. Bundan sonra gereğini Sayın Cumhurbaşkanı yapar diye biliyorum."
"Madem ki dağa çıkmış bir terörist; tutuklayın"
İmamoğlu, "İBB'de çalışan bir itfaiye erinin şehit yakını olduğu söylendi. 2014’te PKK dağ kadrosuna katılan bir isim olduğu söylendi. Siz bu polemikle ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Ben bir kere başta şunu söyleyeyim: Bir şehit yakınına haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Gerekçesi ne? Bir; bir kere işe alınırken bir eleman, itfaiye eri, koşullar, süreçler işletildi ve o dönemde Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar gereği, adli sicil kaydı ve bununla ilgili soruşturma yapılamıyordu ve alındı. İddiaya bakar mısınız? ‘Dağa çıkmış bir terörist’ dediğiniz bir insan, elini kolunu sallaya sallaya İstanbul'da niye dolaşıyor o zaman? Ben size bir şey diyeyim mi? O kadar mazlumun ahı var ki. Bu kadar iftiracı bir insan, o koltukta nasıl durur? Yani bir şehit yakınına dahi bu haksızlığı, bu hukuksuzluğu yaptığını düşünüyorum. Dediğim gibi; madem ki dağa çıkmış bir terörist; tutuklayın. Alın götürün. Şimdi götürün. Böyle bir iftira olabilir mi? Bu dediğinize evinizdeki insanlar, çoluğunuz, çocuğunuz, eşiniz, aileniz inanmaz. Kendi evinde bir sandık koysun, oylama yapsın, ‘Yüzde 80 yalan konuşuyorsun’ çıkar. Öyle bir sonuç çıkar. Üzülüyorum. Şehit yakınına haksızlık yapıldığını düşünüyorum.”
"'Fatih Sultan Mehmet tablosunu niçin aldın?' diye soruşturulmak, benim için gurur vesilesi olur sadece"
İmamoğlu, Fatih Sultan Mehmet tablosunun satın alınmasıyla ilgili ikinci kez ön inceleme başlatılması hakkında da, "'Fatih Sultan Mehmet tablosunu niçin aldın?' diye soruşturulmak benim için gurur vesilesi olur sadece" dedi.
Ön incelemeyi, İBB'ye açılan terör soruşturmasını da yürüten Arif Yıldırım'ın yapmasına da tepki gösteren İmamoğlu, "Bu işin arkasını bırakmayacağım. Bu şahsi çıkarlarını kendi kişisel kariyeri için yapamayacağı olmayan bir kişinin müfettişlik yetkisini kullanarak hukuksuzluk zemini yaratmasından dolayı elimden gelen bütün hukuki mücadeleyi hayatım var oldukça kendisiyle yapacağım" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu'nun konuya ilişkin açıklaması şöyle:
"Bir kere Fatih Sultan Mehmet’in tablosunu ülkemize getirmekten onur ve gurur duyuyoruz. Benim hayranlık duyduğum geçmişimizin önemli padişahlarından biridir. Bizim bu yaptığımız işi valilik üzerinden bir soruşturma ile birinin şikâyeti üzerine yapmışlardı. Ve o zaman valilik baktı ki bu işin arkası boş, soruşturmaya gerek yoktur kararı verdi. Ama kendisini AK Parti militanı olarak tariflediğim sayın müfettiş, öyle bir gaza geldi ki kendisinin militanlık görevini daha üst bir seviyeye nasıl taşırım çabası içinde olduğunu görüyorum. Elbette AK Parti’nin teşkilat olarak genel merkezinde, İstanbul’da aklı başında yöneticileri var. Böylesi bir insanın, böylesi bir tutumun onlara dahi nasıl zarar vereceklerini görüyorum şimdiden ve uyarıyorum. 'Fatih Sultan Mehmet tablosunu niçin aldın?' diye soruşturulmak benim için gurur vesilesi olur sadece. Ama bu işin arkasını bırakmayacağım. Bu şahsi çıkarlarını kendi kişisel kariyeri için yapamayacağı olmayan bir kişinin müfettişlik yetkisini kullanarak hukuksuzluk zemini yaratmasından dolayı elimden gelen bütün hukuki mücadeleyi hayatım var oldukça kendisiyle yapacağım. Umarım o kurumun çok namuslu müfettişleri var biliyorum. Bu tür insanlardan ayıklanır ve o kurumlar daha fazla zarar görmez."
TIKLAYIN - İsmail Saymaz: İBB’nin Fatih tablosuna ikinci kez ön inceleme