Çevre

İmamoğlu: İnsana yasak orman olmaz

"Geniş anlamda bilimsel bir masa kuralım"

26 Şubat 2021 14:16

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kayışdağı’ndaki İSKİ’ye ait 960 dönümlük yeşil alanda da incelemelerde bulundu. İmamoğlu, Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” adlı eserinde adı geçen Kayışdağı Suyu’nu da içinde barındıran alanı, vatandaşların kullanımına açmayı planladıklarını belirtti.

Dünyada “yasak orman” diye bir kavramın olmadığına dikkat çeken İmamoğlu, “Buraya vatandaşım gelsin, burada yürüsün, sporunu yapsın. Atatürk Kent Ormanı, bunun bir örneği. Bir bina yaptık mı biz Atatürk Kent Ormanı’nda? 1100 dönüm yer; yapmadık. İnsanlar çok mutlu şu an. Neyi, nereden koruyacağız? Eğer buraya bir kötülük yapılacaksa, burayı hiçbiriniz koruyamazsınız. Bence, insanlar korur burayı” açıklamasını yaptı. 

İmamoğlu, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ile birlikte ilçede yapımı devam eden bazı projeleri yerinde inceledi. İmamoğlu’nun ilçedeki ilk durağı, Esatpaşa Mahallesi’ndeki Esatpaşa Spor Parkı inşaat alanı oldu. Yetkililerden çalışmalarla ilgili bilgi alan İmamoğlu, Esatpaşa Mahallesi Muhtarı Hüseyin Altun’u da makamında ziyaret etti. Muhtar Altun, 35 yıllık beklentilerinin bu şekilde karşılanmasından duyduğu memnuniyeti, her iki başkana iletti.

İmamoğlu’nun Esatpaşa Mahallesi’den sonraki adresi, Kayışdağı oldu. Maltepe ve Ataşehir ilçeleri sınırları içinde bulunan 960 bin metrekarelik İSKİ’ye ait “Kayışdağı Yeşil Alanı”nda incelemelerde bulunan İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu ve Vakıf Sular Müdürlüğü yetkililerinden bilgi aldı. Bu tür yeşil alanları, bütün doğallığını koruyarak, vatandaşa açma anlayışında olduklarını belirten İmamoğlu, “Şehrin göbeğinde, şu sıkışıklığın dibinde müthiş bir nimet. Burada yapacağımız bir masraf da yok. Burayı, bu şekilde bir çalışma heyeti kurup, vatandaşa açmak arzumuz. Başka bir şey yok” dedi.

Yetkililere, “Alanda yaşanabilecek engelimiz var mı” sorusunu yönelten İmamoğlu, “Engelimiz çok. Buranın jeoloji ve hidroloji yönünü de biraz anlatmak lazım. Burası bir tepe. Üstte geçirimli, aşağıda geçirimsiz bir birim var. Kaynaklar da aynı kotlardan yeryüzüne çıkmış. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde bile yer alan bir su burası. Buranın bir su yönünden korunması lazım. Vakfiye olayı var. Nurbanu Atik Valide Sultan Vakfiyesi’ne ait bu alan. 221 sayılı kanun var. Bedelsiz kamulaştırma yapılmış ve bununla ilgili idaremize büyük tazminat bedelli davalar açılıyor şahıslar tarafından. Hukuk yönünden de değerlendirilmesi lazım. Arkeolojik ruhban okulu kalıntıları var. Çok kendine özel, itinayla korunması gereken bir yer. Kadıköy’e kadar giden 27 adet çeşmeyi besliyor burası. Eğer burayı açarsak, koruyabilir miyiz endişesi var” yanıtını aldı.

"Sınırsız açmaktan bahsetmiyoruz"

“Bu kadar narin ve korunan bir alan olmasa, böyle kalmazdı zaten” diyen İmamoğlu’nun yetkilere karşılığı şu şekilde oldu:

“Bu bir nimet. Ben, şöyle düşünüyorum: Dünyada da buna benzer yerler var. Tarihi bir su kaynağından bahsettiniz. Burayı sınırsız açmaktan bahsetmiyoruz ki zaten. Dünyada, ‘yasak orman’ diye bir şey görmedim, bilmiyorum en azından gittiğim yerlerde. Bu, İstanbul’un belli yerlerinde var. Benim ruh halime aykırı. Buraya mesire yapsınlar, gelsin piknik yapsınlar, ateş yaksınlar peşinde değilim ki ben. Ama buraya gelip soluk almak, yürümek, belli yerleri gezmek… Bunlar tasarlanabilir ve çok insani planlamalar bunlar. Korumacı duyguyu anlıyorum ama korumacı duygu böyle bir şey yaratmış da burada bunu tutmuşsa, bu korumacı duygu değil. Kötü bir duygu. Şunu görünce yan yana, ben, bunun bugüne kadar başarısız olduğunu düşünüyorum. ‘Bunu koruduk, buraya ne olursa olsun’ dedik mesela. Böyle bir şehir var oldu. Genel bakıyorum. İSKİ’ye konuşarak söylemiyorum.”

“Vatandaş yürüsün"

“Ben, ‘Alın şurayı açın’ demiyorum. Öyle bir şey demek haddim de yok. Ama şunu diyorum: Bu işe bir çalışılsın. Nasıl ki şu an 50-60 vatandaş buradayız, burayı görüyoruz, hissediyoruz. Burada sular var. Sudan faydalanmak, sudan içmek vatandaş için niye olmasın ki yani? Bunu derken de burada 960 dönümü açalım iddiamız da yok. Günün sonunda şuradayım: Bu işin kanunu var, hukuku var; eyvallah. Buraya vatandaşım gelsin, burada yürüsün, sporunu yapsın. Atatürk Kent Ormanı, bunun bir örneği. Bir bina yaptık mı biz Atatürk Kent Ormanı’nda? 1100 dönüm yer; yapmadık. İnsanlar çok mutlu şu an. Neyi, nereden koruyacağız? Eğer buraya bir kötülük yapılacaksa, burayı hiçbiriniz koruyamazsınız; onu da söyleyeyim. Bence, insanlar korur burayı”

Bu sırada araya giren İSKİ Genel Müdürü Mermutlu, “Orman, bize dava açtı. Burayı bizden istiyor” bilgisini İmamoğlu ile paylaştı. İmamoğlu’nun bu hatırlatmaya yanıtı, “Orman da alsa, memleketin malı. Orman da alsa, vatandaş burayı sahiplendikten sonra, vatandaşı dışarı atamaz. Kemerburgaz Kent Ormanı açıldı diyelim. Orayı da mı açmayalım? 5,5 milyon metrekare yer. Bu, bir anlayış meselesidir. En geniş anlamda, bilimsel bir masa kuralım. İnsanların şurada yürümesi, şehre olan saygısını artırır. Sonra döner şehrine bakar, ‘Biz, ne yaptık’ der. Kendine gelir. Yoksa böyle, uzakta bir orman var, o da duruyor yani! Tabii bazı orman tipleri vardır, içine insan girmez; o başka bir şey. Zaten demiyoruz ki, ormanları seyrekleştirelim, her yere girsin” açıklamasını yaptı. 

"Geniş anlamda bilimsel bir masa kuralım"

İmamoğlu, Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi’nin, “Nurettin Sözen döneminde burası açıktı, kısmen kullanılıyordu. Sonra 20 yıldır burayı kapattılar, kimseyi almıyorlar” dedi. İmamoğlu, “Ben, insani konuşuyorum. Teknik insan değilim. İnsani konuşmamı yine yorumlayacak olan, teknik insanlardır. Bunun raporunu istiyoruz. İBB ve İSKİ, ortak akılla, bir geniş masayla buna hızlıca bir çalışsınlar” değerlendirmesini yaptı. Tarihi Kayışdağı Suyu’ndan içen İmamoğlu, alanda bir süre yürüyüş gerçekleştirdi.

Kayışdağı’ndan Küçükbakkalköy Mahallesi’ne geçen İmamoğlu, Prestij Caddesi üzerindeki dükkânları ziyaret etti. İmamoğlu, esnafın sorunlarını ve taleplerini dinledi.