Gündem

İmamoğlu, “Akın Gürlek” ve “bilirkişi” soruşturmalarında ifade verdi, Çağlayan'dan seslendi: 4 aydır yargı tacizinin en üstünü yaşıyoruz

31 Ocak 2025 09:48

T24 Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, son sekiz günde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili yaptığı açıklamalar ve çok sayıda CHP davasında yer alan bilirkişiyi ifşa etmesi sebebiyle hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında ifade verdi. İmamoğlu, ifadesinin ardından Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada "4 aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşadıklarını" belirterek "Bugün kötülük yapanların adil yargı düzeninde hesap vermelerini sağlayacağız. Yargının önünü iliklemesi için talimat veren zihniyeti bu ülkeden söküp atacağız" dedi. İmamoğlu ayrıca Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'a verdiği destek için özellikle teşekkür ederek, Yavaş'ın "mesele vatansa gerisi teferruattır diyerek bir arada olduklarını gösterdiğini" söyledi. 

İmamoğlu, Akın Gürlek ile ilgili sözleri ve ifşa ettiği bilirkişi konuşmasının ardından hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında bu sabah avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde ifade verdi.

İmamoğlu'nun avukatı Polat T24'e verdiği bilgide, "Çok nezaketli bir ortamda ifade verdi. Herhangi bir yönlendirme sorusu olmadı. Toplamda 8 sayfalık bir ifade verdi; 5 sayfa Akın Gürlek, 3 sayfa bilirkişi soruşturması olmak üzere. İfadesini sözlü verdi, yazılı olarak da sunacağız" dedi. 

İmamoğlu, yaklaşık 1,5 saat süren ifade işleminin ardından Çağlayan Adliyesi önünde kendisine destek vermek için toplananlara seslendi.

"Bütün partiler adaletin tesisi için burada" 

İmamoğlu, şunları söyledi: 

"Bugün burada iktidar partisi hariç bütün siyasi partiler, adaletin tesisi için bize destek olmaya geldiler. 

16 milyonun temsilcisi böyle bir ifade vermemeliydi, bugünkü mesele yargının siyasallaşması ve İstanbul'da kurulmaya çalışılan bir kumpasın geldiği sonuçtur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul'da 4 aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz ama yılmayacağız. 

Esenyurt'ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş'ta Rıza Akpolat kardeşimizin haksızca tutuklanması süreciyle beraber bu yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir. 

Bugün büyük bir dayanışma ruhu içindeyiz. Siyasi partilerimizin tamamı burada. Genel Başkanların da bize katkı sunduğunu biliyorum. Her birine Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için, milletimizin birliği için yürekten minnet duygularımı iletiyorum. 

Özellikle 31 Mart'tan sonra gösterilen seçim başarısıyla Türkiye'nin birinci partisi olan CHP'ye, Sayın Özel olmak üzere her birimize en fazla da belediye başkanlarına nasıl müdahale edildiğini nasıl kötü muamele gösterildiğini yaşadık, yaşıyoruz. 

"Polisimizle halkımızı karşı karşıya getiriyorlar"

Elbette bizi farklı konumlandırmaya ve farklı biçimde bizleri yorumlamaya çalışanlar var. İnsanlarımızın bir araya toplanma çabasına bile engel olunmasını anlayamıyorum, korkunun neden kaynaklandığını biliyoruz. Ayağına taş değmesin diye dua ettiğimiz polisimizle halkımızı karşı karşıya getiren aklı kınıyorum! 

Gelemeyen başkanlarımız var, İzmir, Muğla, Tekirdağ belediye başkanlarımıza teşekkür ettim. 

Özellikle burada bulunması, nasıl kol kola omuz omuza olduğumuzu, mesele vatansa gerisi teferruattır diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, ağabeyim, belediye başkanımız Mansur Yavaş'a teşekkür ediyorum." 

Akın Gürlek ile ilgili sözleri 

Dedim ki, 'Sayın Başsavcı, biz öyle adil bir dönem kazandırmak istiyoruz ki, senin çocukların dahi, kim hukuksuzluk yapıyorsa bu milletin hiçbir evladının sabahın köründe evinden alınmayacağı günleri herkese eşit bir adalet sistemini, yargının bağımsızlığını biz getireceğiz' dedim. Biz bunu söylüyoruz, bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar. Savcılığa ifadeye getiriyorlar. Ben bu memlekette bir çocuğumuzun bile eşit olmadığında başımızı yastığa koyamayız diyen bir ahlakın temsilciyim. Aileyi, çocuğu tehdit etti diye beni burada ifade vermeye çalışıyorsun. Bu bir şaşkınlık, hem de konuşmamız yeni bitmiş pat diye. 

"Bu millete kötülük düşüneni ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek?" 

İkincisi, bir bilirkişi istatistik kurallarını alt üst ediyor. İmamoğlu ve yakın çevresinde hangi konu var ise, soruşturmanın başladığı anda bilirkişi olarak çağrılıyor. O raporlarla dava açılıyor. Her bilirkişi raporu da başka uzman bilirkişi raporuyla yanlış olduğu tescil ediliyor. Esenyurt ve Beşiktaş operasyonunda 3 bilirkişinin ismi yazıyor iken diğer ikisinin haberi olmadan, bilgisi olmadan bir rapor yazıyor, imzalıyor.  İkisinin imzası olmadan o üç kişinin imzası olmadan o bilirkişi raporu çıkamaz. Evrakta sahteciliğe giden uydurma bir rapor düzenliyor. Bu millete kötülük düşüneni ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek? 

"Aldatıldık diyenlerle işimiz yok, biz aldatılmayız" 

Ne dedi Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü heybede dedi. Turpun büyüğü heybede demek ne demek biliyor musunuz? Ben soruşturma seviyesinde olan bu dosyaların her sayfasını biliyorum demek değil midir? Cumhurbaşkanı'nın böyle bir dosyaya bakabilme, inceleyebilme hakkı var mı? Ona rağmen diyorsun ki, 'ben davayı takip ediyorum, endişeli bunlar' diyorsun. Geçmişte soyunduğun gibi bu davanın da savcılığına soyunuyorsun. Biz aldatıldık diyenlerden usandık. Aldatıldık diyenlerle işimiz yok, biz aldatılmayız. Yanlışı yap, sonra aldatıldık de. Buna müsaade etmeyeceğiz. Milletin yoksulluk içine gömülmesine vesile oldunuz. Adil bir sistem, yargı bağımsızlığı için mücadele edeceğiz.

"Yargının önünü iliklemesi için talimat veren zihniyeti bu ülkeden söküp atacağız" 

Polislerimizle vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmeyi bırakın. Biz polisimizin gider gözyaşını siler, ayağının tozunu alırız. Biz bu ülkenin asil, gururlu, adaletli, yargı mensuplarına sırtımızı yaslayacağız. Bugün kötülük yapanların da o adil yargı düzeninde hesap vermelerini sağlayacağız. Savcı'nın odasına girdim; avukatlarımla ifade verdim. Beni nezaketle karşılayan, ifade vermemi sağlayan savcı beyin önünde önümü iliklerim. Ama yargının önünü iliklemesi için talimat veren zihni bu ülkeden söküp atacağız. Sebepsiz yere buralara gelmeyelim."  

Mansur Yavaş: Silivri'yi kapatalım

Mansur Yavaş da şunları söyledi:

"Size, İstanbul'a geçmiş olsun; demokrasimize, hukuka geçmiş olsun diyemiyorum. Geçmemeli.  Birkaç aydır yaşadığımıza bakılırsanız, en ufak demeç, tweet gece evden alınmaya vesile oluyor. Türkiye'yi açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar. İnsanlar serbestçe fikirlerini söylemeliler. Tweet ortada, bir yere gitmiyor, suç olup olmadığına savcı da karar veremez, iddia eder açar davayı, yargılama sonunda varsa biri ceza çeker. Apar topar alınıp tutuklanması yanlıştır. İnsanların hürriyetini kısıtlayamazsınız. Hukuktan ayrı karar alamazsınız. 

Bir an önce ülkenin gerçek demokrasiye kavuşmak suretiyle kuvvetler ayrılığının tesis edilmesi yolunda bütün gücümüzle çalışacağız. Demokrasi ve hukuku hakim kılacağız. Bundan sonra kim olursa olsun söylediği sözden dolayı, fikrinden dolayı, yazısından dolayı tutuklanmayacak. Hiçbirimiz yargılanmaktan, soru sormaktan korkmuyoruz! 

Madem "Silivri soğuktur" ağızlarda, FETÖ döneminden beri ağızlarda pelesenk olmuş. İktidar değiştikten sonra demokrasinin başlangıcı olarak Silivri'yi kapatalım." 

İfade günü neler oldu? 

Sıkı güvenlik önlemleri alındı: Zırhlı araçlar, TOMA'lar, polis devriyeleri...

Partililer sabah saatlerinden itibaren adliye çevresinde yoğunluk oluştururken, adliye önündeki meydanda polis araçları ve TOMA'lar yer aldı. C blok kısmında da zırhlı araçlar bekletildi. Polis ekiplerinin ise adliye önünde devriye olarak görev yaptığı görüldü. Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda partili, İmamoğlu'na destek için adliyeye geldi.  

Çağlayan Adliyesi İmamoğlu'na destek için gelenlerle doldu taştı

İmamoğlu'na destek için çok sayıda CHP'li il ve ilçe yöneticisi ile parti örgütleri adliye önünde toplandı.

Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya gibi çok sayıda belediye başkanı Çağlayan Adliyesi'ne gelirken, İmamoğlu'na desteğe gelen bir isim de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş oldu.

Mansur Yavaş: Hiçbirimiz hiçbir şekilde soruşturulmaktan çekinmiyoruz

İmamoğlu’na destek için Çağlayan Adliyesi’ne gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, burada gazetecilere açıklama yaptı. “Soruşturulmaz insanlar olduğumuza inanmıyoruz ama konuşması bitmeden soruşturulma açılması adliyeye gölge düşürüyor, yargılamaya gölge düşürüyor" diyen Yavaş, “Biz bugün dayanışmaya geldik. İçeriye girerken yanında olamıyoruz ama yanında olduğumuzu gösteriyoruz” diye konuştu.

TIKLAYIN - Mansur Yavaş, İmamoğlu'na destek için Çağlayan'da: Konuşması ardından açılan soruşturma yargıya gölge düşürüyor

İBB

Polis, vatandaşlara müdahale etti

İmamoğlu’nun adliye sonrası konuşması yapması beklenen otobüs, TOMA'larla önü kapatılarak alana alınmadı. Otobüsün alana alınmaması üzerine otobüsün önüne gelmek isteyen kalabalık ile polisler arasında arbede yaşandı. Bu sırada polis vatandaşlara biber gazı sıktı.

Polisin barikatını aşan vatandaşlar CHP otobüsünün etrafında toplandı.

"TOMA’yı buraya çektiler ‘Geçemezsiniz’ diyor"

Adliye önüne toplanan kalabalığa hitap etmek için alana getirilen otobüs TOMA'larla engellenerek alana alınmadı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, TOMA'nın önünde şu açıklamayı yaptı: 

"Bir şey olsa nasıl koordine edeceğiz? Üstelik üst aramaları yapılmadan alana girdiler. Bu durumda bizim kuvvetli bir ses sistemine ihtiyacımız var. Hem Ekrem Başkanın basın açıklaması yapması ki bu en temel hakkı hem de insanların güvenliğini alabilmek için böyle bir sisteme ihtiyacımız var. İşlerini kolaylaştırmak istiyoruz ama arkadaşlar TOMA’yı buraya çektiler ‘Geçemezsiniz’ diyor. Biz de burada duruyoruz. Durmaya da devam edeceğiz. Otobüsün üzerine çıkıp Ekrem Başkan topluluğa hitap edecek. Belki 10 belki 15 dakika sonra dağılacak. Bu kadar basit."

 

Video: Candan Yıldız

 

İmamoğlu'na 20 Ocak Pazartesi “Ülke Politikaları Vakfı Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması" adlı bir panelde konuştuğu sırada 'tehdit ve terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermek'ten soruşturma başlatılmıştı.

İmamoğlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında şöyle demişti:

"Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de... Biz var ya senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın. Senin zihniyetinin içinden geçen yol ve yöntemleri bu memleketin her ortamından söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu."

İmamoğlu'na jet hızıyla Akın Gürlek soruşturması!

İmamoğlu, "Heybedeki turpun büyüğü" diyerek açıkladı, bilirkişi raporlarındaki isme işaret etti

İmamoğlu'na dakikalar sonra soruşturma açıldı. Bu konuşmadan sonra 27 Ocak'ta da bir soruşturma daha açıldı. İmamoğlu Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanması üzerine yaptığı "Turpun büyüğü heybede" açıklamalarına referansla Pazartesi günü sabah saatlerinde "Turpun Büyüğü" başlıklı bir basın toplantısı düzenledi ve bilirkişi ismi verdi.

İmamoğlu İBB, Esenyurt ve Beşiktaş belediyeleri ile kendisi hakkında yürütülen bazı soruşturmalarda aynı bilirkişinin rapor verdiğini açıkladı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu'yla ilgili "bir kısım soruşturmalarda görevli bilirkişinin hedef gösterilmek suretiyle yargı görevi yapanın etkilemeye teşebbüs edilmesi" iddiasıyla soruşturma başlattı.

İmamoğlu'na basın toplantısından dakikalar sonra jet hızıyla soruşturma!

'Bilirkişi' soruşturması: Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz adli kontrolle serbest